Hemen her seçimde aklımıza ilk gelen şey hiç şüphe yok ki, partilerin yaratacağı çevre ve gürültü kirliliği idi. Yine partiler her tarafa adaylarının resimlerini asacak, yine giydirilmiş arabalar ile bangır bangır anons yaparak sokakları dolaşacak, bizimde kafamız şişecekti.

Fakat 1 Kasım seçimleri için Konya’daki siyasi parti temsilcileri örnek alınacak bir davranış sergilediler. Çevreye duyarlı, insana saygılı ve anaonslu propaganda yapmamak için ortak bir karar aldılar. Kim vesile oldu ise sağolsun.

Hemen her seçimde yaşanan sokaklara, caddelere, duvarlara, direklere, elektrik trafolarına ve hatta camlara yapıştırılan aday posterlerinden gına gelmişti. Aslında böyle davranış içerisinde olanlar kaybediyorlardı ama yine de yapıştırıyorlardı. Evinin duvarına afiş yapıştırılan birisi yapıştıran partiye kesinlikle oy vermez, çünkü önce saygı bekler, izin bekler.

Aynı şekilde hasta demeden, yaşlı demeden, bebek demeden ve hatta gece çalışıp gündüz uyuyan demeden giydirilmiş arabalar ile yüksek sesle anons ve müzik yayını yapan partide bu antipatiden nasibini alırdı.

Demokratik bir yarış olan seçimlerde ilk önce esas olan insana ve çevreye saygılı olmaktır. Etrafı kirleterek, insanların sinir katsayıları ile oynanarak oy kazanılmaz. Çevreye ve insanlara zarar verilerek oy kazanılmaz.

Günümüzde çevreye duyarlı olarak en önemli siyasal iletişim aracı olan yüzyüze görüşme, sohbetler ve reklamlarla sağlanacak bir başarı partilere oy getirmektedir. Çünkü siyaset birazda insanla iletişim kurma sanatıdır. Özellikle genç seçmenler yüz yüze iletişim ve görüşmelere büyük önem vermektedir.

Konya’daki siyasi partilerin böyle bir karar alması bizleri çok sevindirdi. İnsan haklarına saygılı bu davranıştan ötürü hepsini tebrik ederim. Hem israf olmamış oldu, hem de daha iyi iletişim sağlanmış oldu. Darısı diğer şehirlerin başına.