Millet İle Bütünleşen Lider
Düşündüm de tarihe mal olmuş her şahsiyet, her iyi anılmıyor. Misal; Hitler, Mussolini, Pinochet. Diktatörlükle anılırlar. Rahmet okuyan pek yoktur. Bir de bizim tarihimize bir dönüp bakıyorum; Mete Han, Bilge Kağan, Sultan Alparslan gibi nice saygıyla anılan şahsiyetimiz var. Bir Türk olarak gurur duyuyorum.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili o kadar çok anı var ki. Bunları hatırlatmakta fayda görüyorum. Öyle bir lider ki milletle bütünleşen, onların sevincini, hüznünü paylaşan ender liderlerden biri. O yüzden gönüllere taht kurdu, o yüzden izi silinmez bir lider. Bu hafta duygulandıran bir anısını sizlerle paylaşmak istiyorum…
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, manevi kızı Sabiha Gökçen ile birlikte çiftlikte atıyla dolaşırken yaşlı bir kadına rastlar. Atından iner ve ihtiyar kadının yanına varır. “Merhaba, nereden gelir nereye gidersin” der. Kadın bir duraklar, “Niye sordun? Sen buranın sahibi misin yoksa bekçisi mi?” diye sorar. Paşa gülümser, “Ne sahibiyim ne de bekçisi. Bu topraklar milletin malıdır. Bekçisi de milletin kendisidir. Şimdi diyecek misin, nereden gelir nereye gidersin?” diye yanıt verir. Yaşlı kadın başını sallar, “Sincan’ın köylerindenim. Ben otun güç bittiği, atın geç yetiştiği, kavruk köylerinden birinden gelirim. Bizim köyün muhtarı beni trene bindirdi de Ankara’ya Gazi Paşamızı görmek için çıkıp geldim. Başını pek ağrıttım kusura bakma da… Benim iki oğlum da harpte şehit düştü. Memleketi kafirden kurtaran adamı bir kez görmeden ölmeyim diye hep dua ettim. Rüyalarıma girdi Gazi Paşa. Ben muhtara anlattım da o da bana bilet alıverip beni Ankara’ya saldı” der. Atatürk, “Senin Gazi Paşa’dan başkaca bir isteğin var mı?” diye sorunca kadının yüzü birden sertleşiverir, “Tövbe de. Daha ne isteyim. Vatanımızı kurtardı. Şehidimin mezarlarını çiğnetmedi. Buralara onu bir defa da olsa yüzünü görmeye geldim. ‘Sağ ol Paşam’ demeye geldim. Onu görmeden ölürsem gözüm açık giderim. Sen efendi birine benziyorsun, bana yardım et de Gazi Paşa’yı nerede bulurum deyiver.”
Gazi Paşa’nın gözleri dolar ve “Görüyorsun ya Gökçen, işte bu bizim insanımızdır. Benim köylüm, vefalı anamdır bu” der. Sabiha Gökçen atından inip, “Anacığım, karşındaki Gazi Paşadır” deyince kadın şaşkına döner, elindeki değneği fırlatır bir kenara, Paşa’ya sarılır. Kurtaran ve kurtarılan, lider ve halk birbirine ana, oğul gibi sarılmış ağlarlar. Kadın heybesinden küçük bir beze sarılmış köy peynirini Atatürk’e uzatır, “Tek ineğimin sütünden kendi ellerimle sana yaptım da hediye getirdim. Seversen yine yaparım, getiririm” der. Paşa hemen oracıkta peyniri yer ve çok beğendiğini söyler. Oradakilere emir verir, “Anamızı burada 2 gün konuk edin. Sonra köyüne ulaştırın. 3 tane de inek verin, benim armağanım olsun.”
İşte lider, işte Anadolu insanı…
Kalın sağlıcakla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.