7 Haziran seçimlerinden sonra eylemlerini artırarak devam eden terör örgütü PKK ile canı pahasına mücadele eden emniyet güçlerimiz, sağlıklı gelişmeler elde ediyor. Terör örgütü militanlarını saklandıkları delikten yakalayarak adalete teslim ediyorlar.

Yaşanan bu gelişmelerin ardından yaklaşık 2 bin militanı telef olan terör örgütü şimdi ateşkes ilan etmek istediğini belirtiyor. Her zamanki taktiklerini yeniden hayata geçirmeye çalışan ve kendince mola isteyen terör örgütü, bu sefer umduğunu bulamayacak.

Artık karşılarından devletin güçlerini bulacak olan terör örgütü, çözülmenin de önüne geçemeyecek. Gerek kırsalda ve gerekse de şehirde yaptıklarının hesabı kendilerinden sorulacak. Aynı zamanda terör örgütüne siyasal destek sağlayıcılar da bu hesabı bir gün mutlaka verecek.

7 Haziran seçimlerinin ardından PKK’yı arkalarına aldıklarını söyleyen bir siyasi parti de 1 Kasım’da zorla ve korkutarak aldığı oyları birer birer kaybedecek. İnsanları korkutarak veya yıldırarak bir yere gelmek mümkün değildir.

Bu siyasi parti her ne kadar kendisini Türkiye partisi olarak lanse etmeye çalışsa da bir Türkiye partisi olamayacak. Türkiye’de insanları korkuya sevk eden terör örgütüne terörist diyemeyenler Türkiye partisi olamazlar.

Emirleri dışarıdan alan, teröre canlı kalkan olan, terörist cenazesine gitmeyenler hakkında soruşturma açan bir siyasi birliktelik Türkiye partisi olamaz. Türkiye partisi olmak için Türk gibi düşünmek ve Türk insanının huzur ve refahı için çalışmak gerekir. Bunlar bunu becerebilir mi?