Turizm ile kalkınma olur mu?
Kırsal Turizm ve Kalkınma Kongresi bu defa Kütahya’da Eylül ayında yapıldı. Kongrede Pakistan, Özbekistan, Sudan, Ürdün, Bangladeş ve daha birçok ülkeden katılımcılar ile konuşma, tartışma ve turizm fırsatları konuşuldu.
Dumlupınar Üniversitesinin ev sahipliğinde düzenlenen kongrede tartışılan konular üzerinde bir değerlendirme yapmak gerekirse; seçilen konular kırsal alanların hemen her ülkede birbirine benzer özellikler göstermesi. İkinci ve en önemlisi ise kırsal alanlarda yaşayanların, çalışanların toplumun diğer kesimlerine göre gelir düzeylerinin daha düşük olmasıdır. Peki, bu kesimin kalkındırılması, refahının ve gelir düzeyinin artırılması nasıl sağlanacak? Cevaplanması zor soru bu şekilde. Farklı seçenekler arasında turizm faaliyetlerinin de geliştirilmesi ortaya çıkıyor. Özellikle virüs salgını ile birlikte şehirlerde kafes misali sıkışan yaşam, kırsal alanlarda özgürlüğün ve doğanın keyfine varılması düşüncesi, kırsal turizmi canlandırmış. İnsanlar kırlara, kırların hâkim olduğu alanlara ve burada daha ilkel yaşam şekillerine dönüşümü, şehirlerdeki modern yaşama tercih eder duruma gelmişlerdir. Ancak burada en önemli sorun misafirlerin kırda, şehir yaşam ve konforunu arama istekleridir.
Kırsal alanlar; özgürlüğün, doğal hayatın gerçekleştiği yerlerdir. Dolayısıyla insanlar kırlarda şehirde yaşadıkları izole yaşamdan, daha serbest bir yaşama geçiş yaparlar. Şehirlerdeki ışıltılı hayatlara alışan insanların kırları küçük görmesi, aşağılaması gibi olgular burada yaşayan insanları incitmektedir. Oysa kırsal alanlarda yaşam biçimi farklıdır. Bu farklılığın içinde birçok iş, kişinin kendisinin yapmasını, özgün çözümler bulmasını gerektiriyor. Burada doğal olgulardan birisi topraktır. Toprak, insandaki negatif enerjiyi, sağlık veren tüm kirleri emen bir yapıdadır. Hz Mevlana toprak için tevazu ve alçakgönüllülük öngörmüştür. Bu açıdan düşünüldüğünde kırlarda tevazu vardır. Zira birinin diğerinden üstün olması mümkün değildir. Işıltılı hayatlar burada bulunmaz, yıldızları ancak burada görebilirsiniz.
Şehirler sadece onlarca çeşit atık üretmez, aynı zamanda birtakım kirlilikleri de beraberinde getirir. Işık ve ses kirliliği bunun başında gelir. Bu nedenle küçücük bir motordan çıkan egzos kokusunun şehirde farkına varılamazken, kırsal alanlarda en küçük motor kokusu ve sesi büyük yankı uyandırır. Peki bu temiz ortamın içinde paranın ne kadar önemi vardır. Şehirlerdeki hemen her şeyin para ile ölçüldüğü ortamın kırlardaki yansıması nasıldır? Yani kırlara paranın gelmesi ne anlama gelir? Aslında bu durum başta söylediğimiz kırsal turizmin ruhuna aykırıdır. Kıra gelen insanın burada şehir konforunu istemesi, kırsal turizmin anlamına terstir. Kırsal turizmi şehirden kıra gelenin kendi konforunu arama yerine buradaki ortama uyum sağlama olarak değerlendirmek gerekir. Böylece bulunulan ortamdan keyf alınır. Aksi durum ise kırların cazibesinin sadece sözde kalmasına neden olur.
Şehirliler kırlara gider ve orada kendi konforlarını arar, bulamaz ve mutsuz şekilde geri döner. Oysa kırlar özgürlüğün, doğallığın ve saflığın hayat bulduğu yerlerdir. Dolayısıyla tarımsal turizm faaliyetleri ile şehirlerden kırlara gelir transferi varmış gibi görülür ancak bunun yeterli ve dengeli bir şekilde olacağını beklemek çok da mümkün değildir. Çünkü şehirlerdeki her şeyin parasal olarak değer bulduğu ortamdan, her şeyin para olmadığı bir çevreye dönüş gerçekleşmektedir. Böylece birçok faaliyetler parasız olarak değer bulmaktadır. Bu bakımdan şehirlerden kırsala gelir transferi yeterli biçimde gerçekleşmez. Ancak göreceli bir iyileştirme sağlanabilir. Bu durum kırsalda mevcut duruma elbette katkı sağlar fakat kırsal turizm kırsalın tek başına kalkınmasına katkı sunmaz. Bunu kırsal alanların ürünlerine olan ticaret ile birlikte değerlendirmek gerekir. Diğer şekilde birkaç görsel ile ortaya çıkan turizm faaliyetinin kırsal alanların kalkınmasına yeterli katkı sunması düşünülemez. Bu birçok bileşenle birlikte değerlendirildiğinde anlam taşır ve gelişmeye katkı sunar. Turizm iyidir ancak bunun diğer mal ve hizmetler ile birlikte değerlendirilmesi sonucu kalkınmaya etkisi vardır. Aksi durum sadece birkaç görselden ibarettir.