Mustafa Çelik

Mustafa Çelik

Korkunun ecele faydası yok...

Korkunun ecele faydası yok...

Süper ligde arka arkaya aldığı başarılı sonuçlardan sonra Ziraat Türkiye Kupasında da Galatasaray’ı ham yaparız diye düşünüldü ama bir gerçek unutuldu.

Karşınızdaki rakip süper ligin lideri konumunda bir oyuncusunun bedeli senin koskoca bir takımına bedel bir takım Galatasaray.

Konya Büyükşehir stadyumu tarihi günlerinden birisini yaşadı. Tribünlerde yaklaşık 40 bin seyirci vardı. Taraftar demiyorum; seyirci diyorum neden?

Çünkü tribünde yer alan 40 bine yakın seyircinin gerçek cefakar ve vefakar Konyaspor taraftarı olduğuna inanmıyorum.

Gerçekten öyle olsa lig maçlarında en azından 20-25 bin taraftar topluluğunu görebilmeliyiz.

Acaba bu 40 bin seyirci Konyaspor’a destek vermeye mi yoksa lig lideri Galatasaray’ı görmeye mi geldi bir sormak lazım.

Bence tribünde yer alan seyircilerin çoğunluğu Galatasaray’ı görmeye geldi.

Ziraat Türkiye Kupasında finale kalabilirmiyiz heyecanı yanında stresi getirince; bir de buna korkak oyunu ekleyince farklı yenilgi kaçınılmaz oldu.

Gelelim maça.

Maçtan sonra farklı yenilginin sorumlusu benim demiş aslan irecebim. Oh ne güzel beş tane yiyeceksin sorumlu benim diyeceksin. O zaman böyle açıklama yapacağına sorumluluğunu bil irecebim.

İrecep hoca valla Jose Mourinho’dan kalır yerin yok.

Kadroyla niye oynar durursun anlam veremiyorum.

Elinde sonuca etki edebilecek bir Pedrinho var; sen tutup Oğulcan ile maça başlıyorsun. Uzun zamandır forma vermediğin Boranijasevic’i defansın sağında başlatıyorsun.

Bak Yasir’in yerine niye Guilherme ile başladın demiyorum.

Futboldan az bir şey anlayana sorsan Galatasaray maçında takımı nasıl oynatırsın diye her halde şu cevabı verir.

Oyunu rölantide tutarsın, beklerini sıkı sıkı tembih edersin aman Osimen’i yakın markaja alın topa vurdurmayın. Orta sahanın atom karıncası Torrera’ya adım attırmayın dersin.

Hani bunları yaptırmış olsan en azından bu kadar golü kalende görmezsin.

İlk yarıyı 2-0 geride kaptık. Acaba ikinci yarıda bir hareketlenme olur da sonuca gidebilirmiyiz derken ve bir taç pozisyonunda defansımız ağzını ayırırken elin oğlu üçüncü golü atıverdi.

Yazımın başında dedim ya Galatasaray ile aramızda güç farkı var. Kabul etmek lazım bizim gücümüz bu kadar.

Maçtan önce bu Konyaspor 9 kişi kaldığı maçta Beşiktaş’ı yendiyse; bu Galatasaray karşısında da acaba bir sürpriz yapar mı diye düşünmüştüm. Belki çok sayıda Konyaspor taraftarı da benim gibi düşünmüştür.

Ama kısmet değilmiş. Ziraat Türkiye Kupasında final oynamayı istiyorduk olmadı. Hevesimizi bundan sonraki senelere saklayalım.

Karşılaşmanın orta hakemi müsabakadan önce hastalandığını beyan edince dördüncü hakem maçı yönetmek zorunda kaldı.

Dördüncü hakem orta hakem görevini üstlenince bu kez de dördüncü hakemin yeri boş kaldı.

Bu arada her zaman Hızır gibi yetişen; sahada dili boğazına kaçan oyuncuya müdahale ederek hayata tutunmasını sağlayan doktor; ilimiz klasman hakemi Raşit Yorgancılar dördüncü hakem olarak görev yaptı. Raşit hoca için de unutamayacağı bir sürpriz olmuştur sanırım.

Bir parantezde Konyalı Abdülkerim Bardakçı’ya açmak istiyorum. Her oyuncu gibi Abdülkerim’de profesyonel bir oyuncu. İllaki bazı açıklamalarında hatalı söylemleri olmuştur. Okan hoca Abdülkerim’i oyundan aldıktan sonra yedek kulübesine gelen Abdülkerim forma numarasını göstererek taraftarın tepkisine karşı tepki gösterdi.

Eğer ki Abdülkerim önümüzdeki sezonda 42 numaralı formayı giyinmeye devam ederse gerçek Konya ve Konyaspor sevdalısı olduğundan şüphe duymayacağım.

Ömrümüz varsa bekleyip hep birlikte göreceğiz.

Sonuçta Konyaspor korkak başladığı karşılaşmada kalesinde arka arkaya gördüğü gollerle sahadan farklı yenilgi ile ayrılarak kupaya yarı finalde veda etti.

Ne demişler korkunun ecele faydası yok…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Çelik Arşivi