Suna Peker

Suna Peker

Akciğer Kanserinde Antioksidanların Rolü

Akciğer Kanserinde Antioksidanların Rolü

Tüm Dünyada Kasım ayı Akciğer Kanseri Farkındalık ayı, 17 Kasım ise Akciğer Kanseri Farkındalık günü olarak kutlanmaktadır. Kalp Damar hastalıklarından sonra dünyadaki ölümlerin ikincil sebebidir.

Akciğer kanserine yakalanma olasılığı Sigara ve Tütün kullanan bireylerde kullanmayanlara kıyasla 23 kat daha fazla görülmektedir. Erkeklerde kadınlara göre daha fazla görülmekte ve 40 yaş üstünde yakalanma riski artış göstermektedir.

Geçmeyen ve giderek kötüleşen öksürük, nefes darlığı, kilo kaybı, yorgunluk, ses kısıklığı, nefes alırken veya öksürürken ağrı hissi, tekrar eden zatürre veya bronşit, omuz ağrısı, yüzde veya boyunda şişlik, yutma güçlüğü Akciğer kanseri hastalarında görülen belirtiler arasındadır.

Genetik yatkınlık, sigara ve tütün kullanımı, pasif içicilik, çevresel ve mesleki maruziyetler(arsenik, asbest, radon, radyasyon, kimyasallar, boyalar), antioksidandan yetersiz beslenme hastalığın risk faktörleridir.

Dünyada Erkeklerde en sık ölüme neden olan, kadınlarda ise 5. sırada ölüme sebebiyet veren Akciğer kanserinden korunmak için özellikle sigara dumanına maruziyetin azaltılması önemlidir. Çünkü Akciğer kanserinin %90 sebebi Sigara kullanımıdır.

Maalesef ki hastalık en ileri aşamalardayken kişiye tanı konulmaktadır. Erken tanı için özellikle 30 yıl 1 paket ve 15 yıl 2 paket içenlerin, 50 yaştan sonraki bireylerin Göğüs hastalıkları birimine yıllık düşük dozlu tomografi çekimiyle taramanın yaptırılması tedavi başarısını %85-90 artırmaktadır.

Sigara ve tütün ürünleri kullanımının bırakılması veya azaltılması, Akdeniz tipi beslenme, yeterli uyku, yeterli su tüketimi, uygun fiziksel aktivite hastalığa karşı korunmada önemli bileşenlerdir.

Bağışıklık sisteminin ve bağırsak sağlığının korunması için probiyotikten ve omega 3’ten zengin beslenme veya dışarıdan destek alınması önemlidir.

Antioksidandan zengin beslenme bağışıklığın korunmasına destek olarak bizi Akciğer ve diğer kanserlerden korur. Mevsime uygun olarak önerileri sizlerle paylaşalım.

Bireylerin antioksidanlardan zengin beslenmesi reaktif oksijen türlerinin azaltılması için özellikle kırmızı renkli meyve ve sebzeler mevsimine uygun olarak tüketilmelidir. Kırmızı pancar, nar, kuşburnu, yaban mersini tüketilebilir.

A, C, D vitamini, Çinko, E vitamini ve Selenyum bağışıklık sistemini koruyan bileşenlerdir.

Havuç, cennet hurması, portakal, mandalina, kivi, A ve C vitamini gibi antioksidan bileşenlere sahiptir.

Ispanak, lahana, brokoli gibi sebzelerde lutein adı verilen antioksidan, greyfurt likopen, balkabağı karoten, maydanoz, tere, roka, ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzeler A,C ,E vitamini içerir. Elmada bulunan kuversetin ve polifenollerde Akciğer kanserine karşı önemli antioksidanlar içerir. E vitamini ayrıca rüşeym, buğday badem, ayçekirdeği gibi yağlı tohumlarda da bulunur ve vücudu toksinlerden uzaklaştırmaya yardımcı olur.

D vitamininin temel kaynağı güneştir. Ancak UVB ışınlarının geliş açılarının uygun olmaması, kapalı giyim, kış mevsimi vb özellikle yeterli güneş ışığına maruziyeti engellemektedir. Bu nedenle takviye olarak alınmalıdır. Selenyumun kaynağı deniz ürünleri tam tahıllar, yumurta, ayçekirdeği, soğan, sarımsak ve mantardır. Bağışıklığa temel destek Çinkonun kaynağı ise tavuk-hindi eti, kırmızı et,süt ürünleri, deniz ürünleri, kurubaklagillerdir.

Akciğer Kanserine yakalanmamak için renk renk antioksidanlarla beslenmeyi ihmal etmeyelim.

Herkese İyi Haftalar dilerim..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Suna Peker Arşivi