Suna Peker

Suna Peker

Süt ve süt ürünleri

Süt ve süt ürünleri

Öncelikle Herkesin Yeni Yılı Kutlu Olsun. 2025 yılı sevdiklerimize sıkıca sarılabileceğimiz sağlıkla ve mutlulukla dolu bir yıl olmasını dilerim. Bu hafta sizlerle Süt ve Süt ürünlerini konuşacağız. Keyifli Okumalar dilerim.

Hamilelikte görülen diş kayıpları özellikle 55 yaşından sonraki yaşanan kemik kırıklıkları gibi pek çok tanıdık şikayetlerimizin temel sebebi Kalsiyum eksikliğidir. En çok süt ve süt ürünlerinde bulunan kalsiyum dişlerimizin ve kemiklerimizin dostu ve kalp damar sağlığı, matabolizma, kolon sağlığı gibi pek çok faktörle de ilişkilidir.

Bazen her ne kadar süt ürünleri tüketsek de fazla tüketilen tuzlar ve kafein alımları maalesef var olan kalsiyumun vücuttan atılmasına sebep olabiliyor. Aynı zamanda Kalsiyum ve Demir içerikli gıda takviyelerinizin kullanım süreleri arasında en az 1 saat olması gerekiyor aksi takdirde bağırsakta emilim yarışına girdikleri için vücutta emilemeden atılabiliyor. Küçük değişikliklerle Kalsiyum alımınıza destek olmak mümkün. Gazlı içecekler yerine yemeklerin yanında ayran tüketimi ara öğünlerinizde kefir, süt gibi alternatiflerin yer alması kalsiyum alımına destek olmaktadır.

Süt ve süt ürünlerinde kalsiyumun yanında iyi kalitede hayvansal kaynaklı protein, fosfor, Riboflavin(B2) ve B12 gibi B grubu vitaminlerden zengindir

Süt ve süt ürünlerinde bulunan laktoz süt şekeri olarak bilinmektedir. Primer ve Sekonder laktoz intoleransı olmak üzere 2 tip hastalık mevcuttur. Primer doğuştan laktaz enziminiz yetersiz salınması sonucu ortaya çıkar ve kesinlikle laktozsuz ürünlerin tüketilmesi gerekir. Sekonder laktoz intoleransı ise bağırsaktaki çölyak vb hastalıklar sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Kişilerde hazımsızlık, şişkinlik, karın ağrısı gibi semptomlarla kendini gösterir. Laktoz intoleransı olan kişiler yulaf, badem, soya sütü gibi bitkisel sütleri tercih edebilirler.

Peynir ve yoğurt süte göre daha az oranda laktoz bulundurduğu için daha az şikayetlere sebep olur.

Özellikle evde yaptığımız yoğurtları yiyelim algısına açıklık getirmek isterim. Evde yaptığımız yoğurt günlük pastörize sütten yapılan yoğurt ise evde yapılması en sağlıklı olandır. Ancak çiğ sütün uzun süre evde kaynatılarak yapıldıysa hazır yoğurt ve sütleri tercih ederim.

Pastörize sütler 65 derecede 30 dakika ısı uygulanan bir yöntemdir ve mikroorganizmalar yok olduğundan emin olunduğu için güvenle tercih edilebilir. Sterilize sütler 135-150 derecede 2-6 saniye tutularak hızlıca mevcut bakterilerin yok edilmesini sağlayan yöntem olduğu için vitamin ve mineral kayıpları daha az görülürken mikroorganizmaların öldüğünden emin olunduğu için özellikle gebeler, çocuklar ve yaşlılar için daha sağlıklı seçenektir.

Peynir tüketirken tuzu az olan tercih edilmelidir. Süt ve süt ürünlerinde doymuş yağ ve kolesterol içeriği yüksektir bu nedenle porsiyon kontrolü sağlanmalıdır. Günde 2 bardak süt/ayran//kefir, 2 kase yoğurt, 2 üçgen kadar beyaz peynir tüketimi yeterli olacaktır.

Sütlü tatlılar yapılırken şeker en son ocaktan alındıktan sonra atılması sütten bulunan proteinin şekerle bağlanarak protein alımının azalmasına ve zararlı bileşenlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Yoğurtta bulunan floresan renkli su B2 vitamininin göstergesi olup suyu atılmamalı, mutlaka tüketilmelidir.

Hazır meyveli yoğurtlar yerine meyveli yoğurdu evde kendimiz 1 tatlı kaşığı bal+1 porsiyon meyve ile hazırlamalıyız.

Bir Sonraki Hafta Görüşünceye dek Sağlıkla Kalın

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Suna Peker Arşivi