Çöp Kamyonu Teorisi
İnsan tek başına yaşayamayan bir canlıdır. Birlikte yaşadığında da birbirinden az ya da çok olmak etkilenen ve diğerlerinden gelen tepkilerle beyni dolan, gelişen bir varlıktır. Aslında her insanın da bir düşünce yumağı olduğu bilindiğine göre diğerlerinden gelen olumsuz düşünce ve fikirlerin beynine dolması da kaçınılmazdır. Kiminden az kiminden çok gelen olumsuz düşünce ve fikirlere çöp denir. Bu nedenle toplum içinde herkes birbirine bir şeyler anlatarak diğerine çöplerini boşaltır. Böylece kendinde olan dertler bir diğerinin sepetine ya da beynine dolar. Böylece beynine dolan çöpleri biriktirdiği stresi kendinden daha zayıf olan birisine aktarır. İşte buna çöp kamyonu denir. Çöp kamyonları bir süre sonra doldurduğu çöpleri boşaltma ihtiyacı duyar. Bazen bu çöpler çok, bazen de az olabilir. İçinde işe yarar maddeler de bulunabilir ya da tamamen rezil şeyler de olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki çöp kendinden daha güçsüz ve zayıf birisine boşaltılır.
Adam alacağını alamamıştır, ödeme sıkıntısı vardır, çalışanına çöpünü boşalır. Patronuna bir şey diyememiştir, evde hanımına, çocuğuna çöpünü boşaltır. Öğretmeninden azar işitmiştir, evde annesine, babasına ya da kardeşine çöpünü boşaltır. Bu nedenle herkes az ya da çok çöp taşıyan kamyonlar gibidir. Kamyon çöpü dolduğunda onu bir yerlere boşaltır. Bu nedenle eskiler, güzel düşün, iyi hisset, doğru ol, ne varsa doğrudadır, doğruluk asla yıkılmaz derlerdi. Ancak günümüzde uygulanan sistem sürekli daha fazlasına odaklı olduğu için, ne tarafa kafanızı çevirseniz daha fazlasına odaklanırsınız. Oysa herkesin farklı fizyolojik yapısı olduğu gibi algı ve düşünceleri de farklı olabilir. Bu nedenle herkesten aynı performansı beklemek doğru olmaz. Her insan farklıdır. Önemli olan bu farklılıkların farkına varıp bunun yaşamın güzelliğine katkısını görebilmektir. Belki de zayıflık aslında güçlülüktür. İşte bu nedenle empati yapma/yapabilme önemlidir. İnsan gençken bunu anlamaz. Sistemin verdiği çöplerle dolar ve bunu boşaltacak yer arar. Gençler bu nedenle cesurdur, ataktır. İlk üniversiteye başladığımda dünyayı değiştirecektim, bitirdim, dünya çok büyük geldi, bölgemizi değiştireyim dedim. Baktım bölge de çok büyük, Türkiye’yi değiştirecektim. Zaman içinde baktım ki o da olmadı. Konya’ya geldim, şehrimi geliştireceğim, değiştireceğim, dünyadaki en modern şehir yapacağım dedim. O da olmadı. Ailemi geliştireyim onu en mükemmel yapayım dedim. Çoluk çocuğa karışınca onun da mümkün olmadığını gördüm. Yaşımız 50 oldu, kendimi değiştireyim dedim. Öylesine birikmiş ki kendim de kendime itiraz etti ve onu da değiştiremedim.
Demek ki insanın etrafından aldığı birikimlerin gelişim ve değişimde büyük etkisi var. Hepimiz bir toplum içinde yaşıyoruz. İçinde yaşadığımız toplumdan az ya da çok etkileniyoruz. Etrafımız iyi ise gelen çöpler az oluyor. Eğer etrafımızda çok çöp çıkaran birileri varsa kamyonumuz kısa sürede doluyor ve bunu boşaltacak yer aramaya başlıyoruz. Freni patlamış kamyon gibi çöp dolu şekilde yokuş aşağı gidiyor. Bankaya geliyoruz, oradaki görevliye bağırıp/çağırıyoruz. İşte, yanımızdaki çırağı dövüyoruz. Memuru azarlıyoruz. Evde eşimizi darp ediyor, çocuğu duvara fırlatıyoruz. Bunun adına da “cinnet geçirdi”, “öfke patlaması” gibi basit ifadeler veriyoruz. Oysa her şey çok kolay, insan önce kendisini bilecek, yeterlilikler / yetersizlikleri değerlendirecek, kaza bakarak kaz yumurtası yumurtlamak için uğraşmayacak. Ve en önemlisi çöp taşıyan kamyonlara dikkat edecek. Bir Fransız düşünür “hiçbir tartışma, tartışma ile kazanılmaz” diyerek, tartışma ile bir yerlere varılamayacağını söylemiştir. Bu nedenle çöp kamyonu misali olumsuz düşünen insanlardan uzak durmak, bunlarla tartışmamak gerekir. Zira o türden kimseler çöp kamyonu gibi ortada dolaşır, çöpünü boşaltacak birilerini arar. En doğrusu insanın kendine odaklanması, kendisine bakmasıdır. Zira başkasına bakmakla insanın kendisine olan inanç ve davranışı farklılaşır. O halde çöp kamyonlarından uzaklaşmak, olumlu düşünen, pozitif insanlarla bir arada bulunmak ve kendimize bakmak en doğrusudur. İnsanın kendisine odaklanması onu olgunlaştırır. Bu bakımdan bir düşünür, “normal insan cevap verir, zeki insan affeder, ancak akıllı insan hiçbir şey olmamış gibi davranır, umursamaz” der. Bu nedenle akıllı davranıp, etrafımızdaki çöp kamyonlarına dikkat etmeli ve onları muhatap almamalıyız.