Servet R. Çolak

Servet R. Çolak

Olayı yanlış anladınız

Olayı yanlış anladınız

Olayı yanlış anladınız

İnsanı merkeze alan, onun duygu, düşünce ve eylem bütünlüğü içerisinde gelişmesine hizmet etmesi için  “Konya İnsan Mektebi” projesi geliştirildi. Bu projede 4 ana sütuna oturtuldu ki temelleri sağlam Konya’da güzel bir proje doğsun.

Geçtiğimiz hafta da İl Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük’le bizzat bu konuyu konuşarak projenin tüm detayları ve hedefleriyle ilgili haber yaptık.

Yeniden hatırlatmak gerekirse projenin dayandığı 4 sütun;  Öğrenme Davamız, Okuma Davamız, Gelişim Davamız ve Kültür Davamız’dan oluşuyor.

Her bir projenin içeriğinde; geleceğe yönelik düşünme, insanın kendini geliştirmesi, çevresine ve vatanına en iyi şekilde faydalı bireyler oluşturmak amaçlanıyor.

Yine bu projelerin amaçlarına ulaşması için sadece öğrenciler dahil edilmemiş, beraberinde öğretmen ve veliler de aynı sorumlulukla projenin baş aktörlerini oluşturuyor.

Projenin eğitim yılı başında açıklamasından ve tanıtımının yapılmasından sonra bir öğretmen olan arkadaşıma projenin nasıl gittiğini sormuştum.

Aslında projenin tüm içeriğini ve güzelliğini bilmeme rağmen özellikle veliler bu durumda nasıl davranıyorlar bunu merak etmiştim.

Öğretmen arkadaşıma projenin nasıl gittiğini sormamdaki amaç aslında velilerdi.

Aldığım cevaplar karşısında hiç mi hiç şaşırmadım. Çünkü veliler olayı bambaşka bir yere taşıdığını anladım.

Nasıl mı?

Örneklerle açıklayalım…

Projenin ön önemli sütunlarından birisi Okuma Davamız. Artık günümüzde öğretmenlerle veliler arasında Watsap grupları kurulup buradan her gün iletişime geçiliyor.

Projenin hayata geçtiği günden bu yana Watsap grupları dur durak bilmez olmuş. Veliler her saniye, yanlarında çocuklarıyla birlikte,  ellerinde de bir kitap ‘Okuma Davamız’ yapıyorlar.

Bu da ispat için Watsapla öğretmene gösterildikten sonra, sosyal medyada boy boy paylaşılıyor.

-Ne yapıyorsunuz siz?

-‘Okuma Davamızı’ yapıyoruz.

Öyle değil sayın veliler. Millet olarak hep böyle davrandık. Önümüzdeki işin içini dışını bilmeden hop dalıyoruz. Sonra en iyisini kendimizin yaptığını sanıyoruz.

Projenin amacı da tam bu bahsettiğimiz durumu sonlandırmak için hazırlanmış. Yani öz ve öze Türk milletinin bazı yanlış davranışları, hareketleri ve düşüncelerini düzeltmek için hazırlanmış.

Ama bizimkiler yine yapmış yapacaklarını. Olay almış başını gitmiş.

Velilerin yaptıkları bunlarla da kalmamış, öğretmenleri yaptıkları her hareketten dolayı aydınlatmak istemişler.  Artık öğretmenler de bu durumdan oldukça sıkılmışlar ve olayın gösteriş ve yapmacıktan değil özde yapılması gerektiğini öğrencilerine sıkı sıkı anlatmışlar. Öğrenciler de artık velililerinin bu durumlarından sıkılmışlar – Baba/Anne bu ödev değil. Bu yapılanlar bizi daha iyi geliştirmek için. Yani normal hayatımızda da böyle olmamız gerektiğini bize hatırlatmak için bu proje yapıldı.

Veliler tabi ki durmamış, sayın öğrencilerinin olayı yanlış anladıklarını  zannederek paylaşım ve gösterişe devam etmişler.

Bu sadece ‘Okuma Davamız’daki olay. Aslında en kolay anlaşılan dava da bu davaydı.

Okumadığımız için insanlara okuma alışkanlığı kazandırılması amaçlanmıştı. Sanki öyle olmadığı gibi…

Başladığımız yere dönme paradoksu bu işte.

Yani başlamadan kaybettik de demek istemem ama gidişat bunu gösteriyor.

Okullu olmak her şeyi düzeltmez, işin özünü ve biçimini kavramadan aslında hiçbir amaca ulaşılamaz.

Sayın veliler gerçekten okumanın anlamını ve güzelliğini anlarlarsa, diğer üç ayak kendiliğinden meydana gelecektir.

Yine de çok geç değil ikinci dönem yeni başlayacak nasıl olsa…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Servet R. Çolak Arşivi