Arabistan’daki hareketlenmeler
Arabistan’daki hareketlenmeler
Suudi Arabistan içindeki anayasal krallık ve reform taleplerini kendi tarihi süreci içinde değerlendirmek gerekir. Dünyadaki gelişmelere paralel olarak 1950’li ve 1960’lı yıllarda Nasırcı, Baasçı, sol, liberal ve milliyetçi muhalif seslerin tüm bölge ülkeleri gibi bu ülkeyi de etkilediğini söyleyebiliriz. Dönemin kralı Suud ile Veliaht Prens Faysal arasındaki gerginliklerin ardından, kurucu kralın 18’inci oğlu Prens Talal ve beraberindeki bir grup prens Hür Prensler Hareketi’ni (1958-1964) kurarak 200 maddelik bir anayasa taslağı hazırladılar ve liberal taleplerde bulundular. Hareket, ülkede anayasal krallık yönetiminin kurulmasını, kralın yetkilerinin sınırlandırılmasını, bir kısmı seçilmiş olan bir Şura Meclisi’nin kurulmasını ve kadın-erkek eşitliğini savunuyordu. İlk başlarda hareketi “şifreli komünizm” olarak niteleyen kral ve veliaht bu reformlara karşı çıkarken sonraki süreçte her iki isim de bu hareketi birbirlerine karşı koz olarak kullandılar. Prens Talal ve beraberindekiler son kertede Faysal’ı desteklese de, kral ile veliaht aralarında anlaşıp hareketin üyelerini Lübnan’a sürdüler, vatandaşlıktan çıkarıp emirlik unvanlarını aldılar. Bu hareketin mensupları sonradan çıkan bir afla 1960’ların ortasında sürgünden döndüler. Prens Talal’ın dahi başarı elde edemediği bu talepleri dillendiren Arap sol ve milliyetçi hareketlerin muhafazakâr Suudi toplumunda bir ağırlıklarının olmaması sebebiyle rejim tarafından tasfiyeleri daha kolay oldu. Yalnız otuz yıllık uzun bir aradan sonra, doksanlı yılların başında ülke içindeki reform yanlıları tarafından benzer talepler dile getirilmeye başladı. Özellikle Suudi Arabistan’ın II. Körfez Savaşı’nın (1990-1991) ekonomik maliyetini karşılaması, ülkedeki yabancı askerlerin varlığı, devlet kurumlarındaki yolsuzluklar, reform yanlılarının seslerinin daha gür çıkmasına yol açtı. Mayıs 1991’de Selman el-Avde, Sefer el-Havali, Aid el-Karni ve Nasır el-Ömer’in aralarında bulunduğu bir grup alim ve hukukçu, İslami çerçevede hukuki, idari, içtimai alanlarda ve medya alanında reform taleplerini kapsayan bir talepler dilekçesini imzaladılar. Avde II. Körfez Savaşı’nda ABD ile işbirliği yapılmasını şiddetle eleştirdi. Eylül 1993’te Avde ve Havali’nin hutbe ve konferans vermesi yasaklandı. 16 Ağustos 1994’te Avde ve arkadaşları Sahva hareketi liderlerine yönelik kapsamlı tutuklama operasyonlarında gözaltına alındılar ve Nisan 1999’da serbest bırakıldılar. Avde ve Sahva hareketinden bazı isimler Eylül 2017’de tekrar tutuklanarak cezaevine konuldu ve o günden beri idamla yargılanıyorlar. Suudi Arabistan Islah Hareketi Suudi Arabistan’da çözümün anayasal krallıktan geçtiğini düşünen bir grup davetçi ve aktivist tarafından kurulmuştur. Bu kimselere göre, Suud ailesinin varlığı istikrarın ve ülkenin bütünlüğünün garantisidir. Bu harekette yer alan isimlerin başında ise Muhsin el-Avaci gelmektedir. Hareket 1991’deki Körfez Savaşı sonrası oluşturulmaya başlandı ve Amerikan güçlerinin savaş sonrasında ülkede kalmasıyla birlikte faaliyetlerini artırdı.
Suudi Arabistan 21’inci yüzyıla siyasi ve ekonomik reform talepleriyle girdi. 11 Eylül olaylarından sonra, siyasi unsur Suud ailesi ile dini unsur Şeyh ailesi arasında bir asırdan fazla süredir topluma dayatılan ittifak formülü kabul görmediğinden, Hamid gibi aydın, hukukçu, aktivist ve ulemadan geniş bir kesim reform taleplerinin dozunu artırdılar ve 2003-2004 yılları arasında iktidardaki ailenin mutlak krallıktan vazgeçmesine, katılımcılığa, adalet ve özgürlüklere dayalı anayasal krallığa geçilmesine ve yargının bağımsızlığına dair talepleriyle ilgili bir dizi mektup gönderdiler, beyanatlarda bulundular.
Bu hareket Suud ailesinin anayasal krallık üzerinden yönetimini sürdürmesini istiyor ve hatta onu bir istikrar unsuru olarak görüyordu. Ancak o yıllarda radikal bazı grupların intihar saldırılarına maruz kalan ülkede, bu sesler yönetim tarafından en ağır şekilde bastırıldı, önemli isimleri tutuklandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.