HAİN

Atatürk'ü Samsun'a çıktıktan 20 gün sonra görevden alan, idama mahkum edip katli vaciptir diyen, biz Sakarya Meydan Muharebesi'nde düşmanla savaşırken 18 yaşında bir kızı 5. karısı olarak alıp düğün yapan İngilizlerle işbirliği yapıp, İngiliz gemisiyle kaçan BÜYÜK BİR HAİNDİR.

Çünkü;

Kaçışın Ricası okuyun lütfen :

Dersaadet İşgal Orduları Başkumandanı General Harrington Cenablarına.

İstanbul'da hayatımı tehlikede gördüğümden İngiltere devleti fahlmesine iltica ve bir an evvel İstanbul'dan mahalli ahara naklimi talep ederim efendim.

16 Teşrinisani (Kasım) 1922

Halife-i Müslimin Mehmed Vahidettin

1- Tacını ve tahtını “vatanından” önde tutarak İngilizlere yalvarıp yakarmıştır.

2- Türkiye’nin yönetimini 15 yıllığına İngiltere’ye bırakmak istemiş; 30 Mart 1919’da bağımsızlıktan tamamen vazgeçerek Türkiye’nin yönetimini İngiltere’ye bırakmayı kabul etmiştir.

Dahası, 10 Ağustos 1920’de “idam fermanı” Sevr Antlaşması’nı imzalatmıştır.

3- Milli hareketi yok etmek için fetva yayınlamış, Kuvayı Milliye’yi yasaklamış, Atatürk ve silah arkadaşlarını idama mahkum etmiş, Anadolu’da isyanlar çıkarıp iç savaş başlatmış ve milliyetçileri yok etmek için “Kuvayı İnzibatiye’yi(Halifelik Ordusu) kurmuştur.

4- Hain Damat Ferit’i sırf akrabası ve İngilizci olduğu için tam 5 kez sadrazamlığa getirmiştir.

5- Büyük Taarruz öncesinde bile İngilizlerle görüşerek, milli hareketi ve Yunanlıları etkisiz hale getirmeleri halinde onlarla anlaşacağını söylemiştir.(6 Ağustos 1922).

6- Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan sonra bile, İngilizlere başvurarak, Kemalist hareketin yok edilmesini ve İstanbul’un TBMM’ye teslim edilmemesini isteyerek, “Misak-ı Milli’den taviz veririm!” diyerek İngilizlerle anlaşmak istemiştir.

7- Düşman İngiltere’ye sığınarak Türkiye’den kaçmıştır.

8- Yurt dışındayken Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti karşıtı bazı kişilerle görüşerek, onların telkinlerini dikkate alarak Atatürk’e ve Türkiye’ye yönelik “çirkin tertiplerin” içine girmiştir.

Atatürk'ü samsun'a çıktıktan kısa bir süre sonra görevden alan, rütbelerini söken, idama mahkum eden, fermanlar yayınlayıp katli vaciptir diyen, Kurtuluş mücadelesinin üzerine Hilâfet Ordusu gönderen, İngilizlerle işbirliği yapıp, sonunda da İngiliz gemisiyle kaçan Vahdettin haindir. Vahdettin'i savunanlar her şeyden önce ahlaksızdır. O Vahdettin ki, biz Sakarya Meydan Muharebesi'nde düşmanla boğazlaşırken 18 yaşında bir kızı 5. karısı olarak alıyor ve o günlerde sarayda düğün yapıyordu. Kendisi 61 yaşındaydı. Vazgeçtim Vahdettin hain değil düpedüz düşmandı. Bu günde onu rahmetle anandan da şüphe ederim.

Bunu biliyor muydunuz?

Mustafa Kemal Anadolu’da düşmanla savaşırken, İslam Halife’si Padişah Vahdettin İstanbul’a PAPA’NIN HEYKELİNİ DİKİYORDU.

XV. Benedictus'un heykelinin açılış töreni 1921 de yapıldı. Heykelin altına şunlar yazıldı. Müslüman olanlar okusun bu yazıyı lütfen

“'Dünya trajedisinin büyük Papası... Milliyetine ve dinine bakmadan tüm insanlığa kanat geren...”

Savaş 1918'de sona erdikten sonra İstanbul'da Ati Gazetesi papanın bir heykelinin dikilmesi için kampanya başlattı. åti Gazetesi, papanın heykelinin Pera'da (Beyoğlu) bir bulvara dikilmesini önerdi. Ancak Vatikan bunun çok iddialı olacağını savunarak, Harbiye'deki Notre Dame de Sion Lisesi'nin içindeki İstanbul'un en büyük Katolik Katedrali Saint Esprit'in avlusuna yapılmasını kabul etti. Heykelin yapımı için Padişah Vahdettin 500 lira verirken, Mısır Hıdivi de 500 lira verdi. Bunun dışında Osmanlı Bankası heykel için 300 lira bağışladı. Onlarca Türk ve gayrimüslim de heykel için katkı yaptı. Heykel ünlü heykeltıraş Quattrini tarafından tamamlandı. İtalya’nın yanı sıra çok sayıda ülkenin sanat yaşamına önemli katkısı olan Medici Ailesi'nden ünlü bir heykeltıraş da kaideyi tamamladı. Heykel 11 Aralık 1921'de büyük bir törenle açıldı. Törene padişah gelmedi ancak bir şehzade törene katıldı. Heykelin kaidesine de şöyle yazdırıldı: 'Dünya trajedisinin büyük Papası... Milliyetine ve dinine bakmadan tüm insanlığa kanat geren…

Askerinin cebine para koyduğu iddaa edilen kişi azcık cesaretli olsaymışta kendi cebine koyup parayı Anadolu ya o çıkıverseymiş madem bu kadar vatanı düşünüyormuş. Vatan düşünen adam 61 yaşında 18 yaşında kızla düğün yapmaz kimse kimseyi kandırmasın.