Kemal Altınışık

Kemal Altınışık

Modern devlet yapısında teknolojik gelişmenin sosyal hayata etkileri

Modern devlet yapısında teknolojik gelişmenin sosyal hayata etkileri

Toplumların var olduğu günden bu güne kadar Devlet kavramı farklı dönemlerde ve farklı biçimlerde içeriği doldurularak varlığını korumuş ve bu günlere gelinmiştir. Devlet, egemenliğin kaynağına göre geleneksel ve modern devlet olmak üzere iki kategoride incelenebilir. Geleneksel devlet yapısının esasını krallık, aristokrasi, monarşi ve oligarşi oluşturur. Diğer bir ifadeyle halka söz hakkı tanınmamaktadır. Modern devlet yapısında ise seçme ve seçilme hakkı ve demokrasi modern devlet anlayışının temel unsurudur. Bu iki devlet yapısını birbirinden ayıran en önemli unsurlar din, milliyetçilik (Ulusalcılık- Ben ulusalcılık ve milliyetçiliği eşdeğer anlamlı olduğunu düşünenlerdenim) ve sekülerizmdir. Geleneksel devlet yapısında din, toplumu bir arada tutan bir yapı taşı olarak öngörülür. Modern devlet yapısında ise devletin bekası ve toplumun gelişmesi için ulusalcılık ve sekülerizm esastır.

İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yıkım sonrası, modern değerlere sahip bir toplum yapısının inşa edilmesi için eski sömürge devletleri ulus-devlet olarak ortaya çıkmış ve ulus devlet anlayışı bir reçete olarak ön görülmüştür. 20.yy’da, 1929 ekonomik ve 1973 Petrol buhranı ayrı tutulursa, ulus devlet anlayışı içinde eğitim, sağlık, adalet ve devletin bekasına yönelik savunma alanlarıyla sınırlandırılmıştır. Ulus devlet anlayışı ”Kalkınmacı Devlet” anlayışını ortaya çıkarmıştır. Özellikle 1970’li yıllardan sonra Neo-Liberal politikalarla piyasa sistemine bırakılan kalkınma süreci, işlerlik kazanmıştır. Ulus Devlet anlayışı, üç temel modelin şekillenmesini sağlamıştır. Bunlar Liberal refah Modeli (ABD, İngiltere), Kıta Avrupa Modeli (Fransa, Almanya, Belçika) ve İskandinav Modeli (İsveç, Danimarka)’dir. Her üç modelde de kurumsal yapıları güçlü olan ülkelerin, ekonomik kalkınma hedefine çok daha çabuk ulaşabildikleri gözlenmiştir.

1970’lerin sonundan itibaren bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımı, bilgisayarların hayata girmesi ile yeni ve ileri teknolojiler uygulamaya koyulmuştur. 1990’lar bilgi toplumuna geçiş yıllarının başlangıcıdır. Hiç şüphesiz, bilgi ve iletişim teknolojileri sosyal, toplumsal ve ekonomik hayatın gelişmesinin yanında, demokratikleşme sürecine de katkı sağlamıştır.

Teknolojideki sürekli yeni gelişmeler, içinde bulunduğumuz çağın bizlere getirdiği en büyük artılardan biridir. Günümüzde teknolojinin gelişmesi çok hızlı olmaktadır. Özellikle elektronik alanında üç aylık bir zaman dilimi içinde gelişmeler ikiye katlanmaktadır. Son 10 yılda aşağıda verilen alanlarda baş döndürücü gelişmeler oldu.

Yapay Zekâ (Artificial Intelligence), sağlıktan eğitime, finanstan endüstriye birçok alanda fonsiyonel hale geldi.

Büyük Veri (Big Data), büyük veri teknolojisi, son yıllarda şirketlerin kurumsal DNA’sının ayrılmaz parçası oldu. Hemen her CEO’nun radarında olan Büyük veri teknolojisi; ağ günlüklerinden video paylaşımlarına, sosyal medya yayınlarından internet istatistiklerine, farklı kaynaklardan elde edilen tüm verileri, anlamlı ve işlenebilir bir biçime dönüştürmeyi sağladı.

Blok Zinciri (Blockchain),  kripto para birimi Bitcoin'in çekirdek bileşeni olarak uygulandı ve böylece Bitcoin herhangi bir kurumsal otoriteye ihtiyaç duymaksızın çift harcama (double spending) problemini çözen ilk dijital para olarak, teknoloji gündemindeki yerini aldı.

Arttırılmış Gerçeklik (Augmented Reality), müşterilerin satın almak istedikleri ürünlerin herhangi bir mekândaki duruşunu görselleştiren uygulamadır.

Sağlık Teknolojileri (Health Technologies), nöroteknoloji insan beynini, beynin tüm katman ve süreçlerini gözlemlemeye ve görüntülemeye yarayan bir alan olup, günümüzde sağlık sektörünün teşhis dayanakları arasında güçlü bir yere sahiptir.

Sentetik Biyoloji (Synthetic Biology), yeni biyolojik parçalar, cihazlar ve sistemler yaratmayı veya doğada bulunan sistemleri yeniden tasarlamayı amaçlayan genetik mühendisliği, matematik, moleküler biyoloji gibi birçok disiplinin metodolojilerini içinde barındıran bir araştırma alanıdır.

Çip Organlar (Organ Microchips), tıp dünyasının yeni çalışma alanlarından biri olup, çip organlar, özellikle hayvan deneylerine son vermek ve kişiselleştirilmiş Tıp’ı geliştirebilmek için yeni bir ihtimalin ortaya çıkmasını sağladı. Bu alan gerçeğe yakın gözler, mini akciğer, çeşitli çip ve hastalıkları modelleyerek yeni ve etkin ilaç geliştirme alanında çalışmaları kapsamaktadır.

Biyoinformatik (Bioinformatics),  özellikle genetik alanında çalışmaları kapsar ve çalışma alanı Moleküler Biyoloji gibi biyolojinin farklı dallarındaki verilerin bilgisayar teknolojisi aracılığıyla derlenerek analiz edilmesini içerir.

Nano Cihazlar (Nanodevices), bilgi işlem dünyasına önemli katkı sağlayan nano cihazlar; tıbbi uygulamalar, havacılık, elektronik, taşımacılık gibi pek çok sektörün çalışma alanına girmektedir.

Drone Teknolojisi (Drone Technology), askeri alanlarda kullanıldığı gibi, ticari faaliyetlerin yeni gündemi drone teknolojisidir.  Özellikle taşımacılık, sigorta, medya, eğlence, tarım, telekomünikasyon gibi birçok alanda etkin rol oynamaktadır.

Giyilebilir Teknoloji (Wearable Technology), akıllı tekstil çalışmalarının başladığı hazır giyim sektörünün teknolojik ürünleridir.

Bulut Bilişim (Cloud Computing), dijital bir ağ aracılığıyla çoklu sunucu bağlantısı sağlayan Bulut Bilişim, sahip olduğu yazılım ile depolama ve işlem kapasitesinin verimliliğini büyük ölçüde artırmıştır.

Kurumsal yapıları güçlü olan Ulusalcı devletlerde, bilim ve buna bağlı olarak teknolojideki gelişmeler, endüstride akıllı topluma geçişi öngören ve Endüstride 4.0 olarak adlandırılan yeni bir yaklaşımı getirmiştir. Ancak bu yaklaşım, otomatik sistemlerden oluşacağından, ihtiyaç duyulan iş gücü azalacak ve işsizlik giderek artacaktır. İnsanların ekonomik ve sosyal hayatları olumsuz yönde etkilenecektir. Her şeyin makine ve robotlarla kontrol edilmesi sonucunda, özellikle küçük ölçekli iş yerlerinin kapanması söz konusu olacaktır. Dünya nüfusunun hızla yaşlanması nedeniyle toplum yeni çözümler geliştirmeyi, sanal dünya ile gerçek dünyanın iç içe olabilmesini sağlamayı, internet teknolojisinin toplum çıkarları için kullanılmasını, çevre kirliliği ve doğal afetler için çözüm yolları üretilmesi adına, Japonya’da Endüstride 4.0’ a karşı; Toplum 5.0 kavramı geliştirilmiştir. Dikkat edilirse Toplum 5.0 kavramı sosyal hayatı ön plana çıkarmış olup, Ulus devlet anlayışının bir sonucu olarak görülebilir. Teknolojinin gelişmesiyle, kendimizi tanıma ve tanıtma, yeni ve ortak bir dil oluşturma, kolay iletişim, insan ömrünün uzaması, refah seviyesinin artması, mesafelerin kısalması, zamanı iyi kullanma, özgürlük ve öz güven duygularının artması, teknolojiye kolay ve hızlı ulaşım Toplum 5.0’ın sosyal hayat üzerindeki etkileridir ve bu aynı zamanda modern devlet yapısının toplum üzerindeki pozitif vurgularıdır.

Türkiye’nin bu süreçte Toplum 5.0’a göre konumu ile ilgili bir değerlendirme yapabilmek için Türk sanayi yapısının mevcut durumu dikkate alınarak, akıllı üretim sistemlerine yönelik kilit ve öncü teknolojilerin özendirilmesi özellikle ele alınmalıdır. Türkiye 2021 yılında TÜİK verilerine göre ithalat ve ihracat arasındaki açık 47 milyar dolar civarındadır.  Toplam imalat sanayide yüksek teknoloji ürünlerin ihracat ve ithalat arasındaki fark negatif yönde % 9.4 olup, bunun parasal karşılığı 25.6 milyar dolardır. Bu paranın % 60-80’ i ihraç edilen yüksek teknoloji ürünlerinin üretiminde kullanılan ara elemanları için ödenmektedir.

Endüstri 5.0 ve bu kavramla bağlantılı olan ve toplum hayatını esas alan Toplum 5.0 hedeflerinin gerçekleştirilebilmesi için, mutlak surette hızlı hareket edilmelidir.  Unutulmamalıdır ki hiçbir ülke hâlihazırda yaşanmakta olan ileri teknolojilerin kullanımına esas teşkil eden, dijital dönüşümü göz ardı edebilecek kadar lükse sahip olmayacaktır. Gelecekte bu dönüşümü kaçırmış ülkelerle bu dönüşümü yakalayabilmiş ve yönetebilmiş ülkeler arasındaki fark, çok büyük ölçüde açılacaktır.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Altınışık Arşivi
SON YAZILAR