Kemal Altınışık

Kemal Altınışık

Memleket sevdalısı bir dadaş

Memleket sevdalısı bir dadaş

Değerli okurlar, benim yazılarımı okuyanlar bilirler.

Genelde konulara, bilimsel bakışım akseder.

Bir akademisyen olarak özellikle sorunlara yol göstermek, çözüm önerileri getirmek ve önerilerin zihinlerde sinerji yaratmasını sağlamak amacıyla, bilimsel ölçüler içinde kalmaya özen gösteririm.

Bu hafta, farklı bir yazıyı değerli okurlarla paylaşmak istedim.

Ankara’da yaşayan, aynı zamanda yakın akrabam olan bir dostum var, ressam Halil AKKURT. Doğa kaynaklı resimleri ile tanınan ve Türkiye’de Mustafa Kemal ATATÜRK portrelerini en iyi yapan Ressam. Hafta sonu beni aradı ve seni bir dadaşla tanıştırmak istiyorum dedi. O dadaş, TRT’de 30 yılı aşkın hizmet eden saz ve ses sanatçısı Nurullah AKÇAYIR. Kendilerini TRT ekranlarından tanıyorum ve can kokan türkülerini zevkle dinliyorum.

Tanıştık, söz sözü açtı ve konuştukça aramızdaki sanal perde kendiliğinden kalktı. Artık ortama saz, ses ve kelam hâkim oldu. Tam bir Anadolu insanı ve memleket sevdalısı, hoş sohbet, nüktedan ve duygu dolu bir insan.

Aynı zamanda şair ve birçok şiirini kendisi bestelemiş ve bestelediği bazı şiirler hit olmuş. Bir örnek olmak üzere, Hışır Osman mahlaslı şair Osman NEBİOĞLU’na ait, “Yazın yağar kar başıma” adlı şiir, Nurullah AKÇAYIR tarafından bestelenerek TRT repertuarına kazandırılmış.

Nurullah AKÇAYIR Anadolu aşığı, memleket sevdalısı, Erzurum dadaşı. Dadaşların hasret yüklü sesleriyle, dağları ve ovaları inlettikleri Türküleri var. Bu türküleri gönül diliyle dile getiren ve hünerli mızrabını, sazının telleriyle inleten bir yarenle tanıştım, Nurullah AKÇAYIR. Türk kültürünü o kadar içselleştirmiş ki kendine has güzel şivesiyle okuduğu duygu dolu şiir, insanın duygularını kabartıyor. Nurullah AKÇAYIR, Erzurum ve özdeşi Dadaş anlatıyor:

Erzurum’un Anadolu’nun kilidi olduğunu ifade ederek sazıyla hemdert oluyor. Erzurum kilidi Mülk-i İslam’ın Mevla’ya emanet olsun Erzurum Erzurum derbend-i Ehl-i İslam’ın Mevla’ya emanet olsun Erzurum Saza ve söze doymadık ve devam ediyor. Bir şehir var yaylada, ben o yaylada Doğmuşam Dadaş demişler adıma, mertliği, yiğitliği, karşılıksız sevmeyi öğretmişler. Hele bu vatansa uğrunda ölmeyi, Kar havada bar tutar inerken Palandöken’e Mavi beyazın buluştuğu noktada, türkülere sorun beni. Tanırlar, çünkü ben o yaylada doğmuşam. Ve arkasından “Hani yaylam hani senin ezelin” diyerek gönül telimizi titretti.

Dadaşların elem, keder ve hasret yüklü türküleri var. Bu türküleri sazına eş, gönlüne yoldaş, türkülerle özdeş yapan Nurullah AKÇAYIR’ı tanıdım. Türk kültürüyle bezenmiş saz, ses ve kelam ustası bir sanatçıyla tanışmaktan çok mutlu oldum. Kültürümüzün sürdürülebilirliğine, sanatçıların büyük katkıları var.

Bu nedenle, Nurullah AKÇAYIR ve benzeri, Türk kültürünü yaşayan, yaşatan ve nesillere sazıyla, sözüyle ve duruşlarıyla aktaran bu değerlerimizi tanıyalım, tanıtalım ve sahip çıkalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Altınışık Arşivi