Kemal Altınışık

Kemal Altınışık

Kalkınma ve devletin yeniden yapılanması-4

Kalkınma ve devletin yeniden yapılanması-4

37.İşverenlerin, ödeyecekleri yasal vergi, istihdama ve katma değer getirisine bağlı olarak alınmalıdır. Bu verginin % 1’i İPEK ve İÇPEK içinde kurulacak olan İŞSİZLİK SİGORTASI FONU’na aktarılmalıdır.

38.Küresel piyasalar ile rekabet edebilecek firmaların oluşturulması için çaba sarf etmelidir.

39.Beyin göçünü tersine çevirecek tedbirler (Hindistan’da olduğu gibi) almalıdır,

40.İnsanların iş bulmaktan ziyade iş kurmak hedefine odaklanması için çaba sarf etmelidir.

41.İl ve ilçe düzeyinde istihdamın korunması, geliştirilmesi, verimsizliğin önlenmesi, aktif iş gücü programlarının belirlenmesi ve değerlendirilmesi için İPEK ve İÇPEK içinde İSTİHDAM KURULLARI oluşturmalıdır.

42. Bölge insanın sosyo-ekonomik yapısının iyileştirilmesi ve gelir dağılımından daha çok pay alması için çalışmalar yapmalıdır,

43.İPEK ve İÇPEK, Üniversite- Sanayi İşbirliğini mutlaka sağlamalıdır,

44.İPEK ve İÇPEK tarafından belirlen tüm kadrolar (okullaşma, sağlık ocağı, hemşire, doktor, mühendis, öğretmen, bina yatımı vb.) hükümetin ilgili birimlerinden İPEKO’ya’ gönderilmeli, il için dağıtımı İPEKO; ilçeler için ise İÇPEKO ihtiyaca uygun olarak dağıtımı yapmalıdır,

45. Bu gün Anadolu’ da bulunan birçok köyün yol, su, elektrik ve sağlık sorunlarının bulunduğu bilinen bir gerçektir. Özellikle kış şartlarında birçok köye ulaşım çok güç şartlarda sağlanmaktadır. Güç koşullar, köylerin merkezi hizmetlerinden gerektiği gibi yararlanamadığı gerçeği göz ardı edilemez. Özellikle Büyük Şehir Statüsü, ilçe ve köylere yapılması gereken hizmetleri nerdeyse yok etmiştir. Bu nedenle, geçmiş yıllarda Rahmetli Alpaslan TÜRKEŞ ve rahmetli Bülent ECEVİT tarafından dillendirilen “KÖY-KENT” ve buna ek olarak “TARIM KENTLERİ” projeleri İPEK ve İÇPEK tarafından bir program ve plan çerçevesinde derhal başlatılmalıdır,

46.Bürokrasi ve Devletin hafızası olan Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), 2011 yılında kapatılarak yerine Kalkınma Bakanlığı kuruldu. Daha sonra Kalkınma Bakanlığı da kapatılarak Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde bir Başkanlık haline getirildi ve sonra Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesine alınarak maalesef “Plansız Planlama” dönemi başlatıldı. DPT’nin yaptığı Kalkınma Planları Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen temel hedef ve amaçlar doğrultusunda Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından yapılmaktadır. Bölgeler arası eşitsizliklerin azaltılması ve bölgesel kalkınmanın sağlanması için Kalkınma Bakanlığı’na bağlı olarak açılan, Kalkınma Ajansları da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nda oluşturulan bir Genel Müdürlüğe bağlandı. Kalkınma Ajanslarının yönetimi, aynı zamanda ajansların karar organı olan Vali, Büyükşehir Belediye Başkanı, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanları ve Kalkınma Kurulu Üyeleri arasından seçilen 3 üyeden oluşmaktadır.Vali bu kurulun başkanıdır. Genelde bu kurullar toplanamaz ve alınan kararlarda bölgenin siyasetçileri etkili olur. Ajansların verimli çalıştığı söylenemez. Bu nedenle, Kalkınma Ajansları görevleriyle birlikte İPEK ve İÇPEK içine alınmalıdır.

7. HUKUK BAĞLAMINDA DEMOKRATİKLEŞME, KALKINMA, ÜRETİM VE YATIRIM Türkiye’de milli gelirin % 83’ü tüketilmektedir. Tasarruf ancak %17’dir. Yeterince tasarruf yapılamadığı için yatırım yapılamamaktadır. Bu gün birçok uzak doğu ülkesi, milli gelirlerinin % 30’unu tasarrufa ayırarak yatırım yapmaktadır. Türkiye her yıl milli gelirinden en az % 25’ni tasarruf yaparak yatırım yapar ise ancak,% 7 sürdürülebilir kalkınma hızını yakalayabilir. Tasarruf yatırıma kaydırıldığı takdirde, üretim olacak ve işsizlik azalacaktır. Ancak üretimin olmaması işsizliği artırmış, yeni istihdam sahaları açılamamıştır. Kamunun yatırım yapması fikri (çok özel durumlar hariç) artık geride kaldı. Özel sektör devlet tarafından desteklenerek statik durumda olan iş gücü, dinamizme kavuşturularak üretime dönüştürülmelidir. Şu husus göz ardı edilmemelidir. Artık Ankara’ dan verilen kararlarla, Türkiye yönetilemiyor ve gelişen sosyal şartlar nedeniyle, merkeziyetçilik yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle, idari yapı çağın gereklerine uygun olarak güncelleştirilmelidir. İPEK ve İÇPEK’in görevleri dikkate alınırsa, siyasetin gerçek anlamda sadece hizmet yarışı şeklinde yapılabileceği gerçeği anlaşılacaktır. Diğer bir ifadeyle, parlamenterler sadece seçim sonunda değil, her yılsonunda kendi karnelerini kendiler notlandıracaktır. Bilindiği gibi, partiler programlarına ülkede konuşulan ne varsa, hepsini alırlar ve süslü cümlelerle dillendirirler. Konuşulanların çoğu gerçeği yansıtmadığı gibi konjonktürün de buna uygun olmadığı bilinmesine karşın, siyaset neyi gerektiriyorsa o yapılır. Hâlbuki İPEK ve İÇPEK görevleri dikkate alınırsa, siyasetin gerektirdiğini değil, hizmetin gerektirdiğinin yapılmasını öngörür

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Altınışık Arşivi
SON YAZILAR