Tarih ders almakla geleceğe taşınabilir
Bir grup fotoğraf severler kulübünde depremi fotoğraflamanın etiği hakkında konuşurken,bir kısım belgelemek adına sahaya inmek gerektiği üzerinde dururken,bir kısım Kevin Carter’in pişmanlığından bahsederek, acının fotoğrafını çekme halinin insan piskolojisinde bıraktığı etkiye dikkat çektiler.
Geçmişi öğrenmemizin yolu tarihten geçer.Tarih,geçmişe dair tüm yazılı,görsel bilgilerin toplanması,- sunumu ve zamanına göre nesnel bir biçimde yorumlanmasınıda içine alan geniş yelpazeli bir ilimdir.
Kaynakları içinde yazılı,sözlü ,sesli,- cizili görüntülü ve kalıtsal kaynaklar gibi birçok etken mevcuttur.Çizili ve görüntülü kaynaklar içerisinde haritalar,fotoğraflar, görüntülü çekimler ve planlarda girer.
Her gün tarihin sayfalarından bir günü yaşıyoruz. Mesela dün planlarda olan sokaklar,fotoğraflarda olan evler ve en önemlisi de hayatımızda olan, yaşayan insanlar bir anda yok oldular.Gelecek nesle tüm bunları aktarmak yazılı görüntülü bilgi toplamak ve bir arşiv oluşturarak belgelemek gereklidir.
Bir nesil geçmişini bilmezse geleceğini inşa edemez. Mesela bir afet müzesi kurulsa, hafıza tazeleme, geçmişi hatırlatma her zaman mümkün olurdu.İnsanlar depremle ilgili bilinçlenirlerdi. Duyduğumuz zaman şaşırabileceğimiz kimimize göre çok gereksiz olan ne kadar çok müze var dünyada. Parfüm müzesi kulağa hoş geliyor.
Amacına bakılırsa parfümün tarihine dikkat çekiyor.Afet müzesi olsa depremlerin tarih içindeki sürecine dikkat çekse az bir amacı mı olur !
Okullarda jeoloji dersi ilkokullardan başlasa,daha önce olmuş depremler üzerinden halkı bilinçlendirmek için kitapçıklar hazırlansa, bir ev, bina, arsa alırken dikkat edilmesi gereken hususlar üzerinde yerel yönetimlerle işbirliği içinde devletin yaptırımları olsa....
Olsalar çok tabii.Henüz yaralar tam sarılmamış,acılar tazeyken bunları konuşmak belki lüks gelebilir.
Fakat bilinçlenme zamanını daha fazla geciktirmemek,bir an önce unutmayı unutmamak için bu gün yaşananlar kayıt altına alınarak, gerek görsel, gerek yazılı belgeler toplayarak gelecek nesillere aktarmanın yollarını bulmak lazım.
Tarih ders almakla geleceğe taşınabilir. Eğer 1999 da gölcük depreminde biraz olsun yaşananlar,yazılmış olsaydı tarihin sayfalarına o gün 18 yaşında olan gençler, bu gün 45 yaşında olarak daha bilinçli yetişebilirlerdi.
Bu gün onların yaptıkları sağlam binaları konuşabilirdik kim bilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.