Duyduğumuz bazı kelimeler olur, bazen bir kitaptan, bazen izlediğimiz bir programdan veya filmden...

"Atalet" kelimesi, benim için bu kelimelerden biriydi. İlk olarak okuduğum bir kitaptan öğrendim. Sonra Mümin Sekman'ın "Kişisel Ataleti Yenmek" üzerine yazdığı kitabı okuyarak bu konuda detaylı bilgilenmiştim.

Sözlük anlamı olarak, tembellik, işsizlik, hareketsizlik, boş durma gibi anlamlara gelse de biraz daha geniş bir çerçevede değerlendirmeye ihtiyacı olan bir kelime.

Çünkü tembellik nereden kaynaklı veya neden boş durma var hayatında onun bulunması gerekir. Bu da bizi bir çok alt anlamlara götürür.

Eylemsizlik, kapasiteyi harekete geçirememe, hedefsizlik, amaçsızlık, azimsizlik hatta mükemmeliyetçilik gibi. Aslında bir çok insanın hayatında sıkça karşılaştığı bir durumdur. Genellikle harekete geçmek için gerekli motivasyon bulunamadığı zamanlarda erteleme olarak, iş yapmaktan kaçınarak ve başkalarına karşı tepkisiz kalarak kendini gösterir.

Zihinsel ve duygusal olarak ayrı belirtileri vardır. Atalet içinde olan insanların kötümser ve olumsuz bir dünya görüşü, bitkin, yorgun bir ruh hali olur ve bu beden yorgunluğuna dönüşerek insanın yaşam enerjisini tüketir. Kişinin bu durumu etrafındaki insanlara da yansır. Yalnız burada şu ayrımı yapmak gerekir. Bazen gelip geçici durumlarda mesela bir depresyon veya stres halinde duygusal ve zihinsel yorgunluk, bitkinlik, isteksizlik ile devamlı bir zihniyete dönüşmüş ve bu ruh halini taşıyan atalet bambaşka şeylerdir. Bunun altını çizerek, burada bahsettiğimiz atalet devamlı olan ve bir zihniyete dönüşen şeklidir.

Örneğin ;'Yabancı dil öğreneceğim' denildiği halde bir türlü başlayamamak. Bu konuda sürekli negatif cümleler kurarak kendini sabote etmek. Olumsuz örnekleri, sözleri, düşünceleri zihnine almak veya spor yapmaya karar vererek konfor alanından çıkamamak. Fazla kilodan kurtulmak için yeterince azim üretememek. Kilo vermen gerektiğini bildiğin, sağlığına etkisini gördüğün halde bir türlü eyleme geçememe durumu zihniyete dönüşmüş ataletlerdendir.

Bu alışkanlığı terk edebilmek ve yenmek mümkündür. Öncelikle, kişi ataletini tespit etmeli. Belirli bir konuda motivasyon eksikliği mi yaşıyor, yoksa sürekli olarak ertelediği bir konu mu var ? Veya mükemmeliyetçiliğinden kaynaklı bir yetersizlik korkusu mu taşıyor? Bu soruların cevabını bulmalı. Sonrasında, hedef belirleyerek ve bir plan dahilinde bu hedeflere doğru adım adım ilerlemeli. Ataleti yenmek için sabırlı olmak ve kendinize belli bir zaman tanımak önemlidir. Sabırlı ve kararlı bir şekilde hareket ettiğiniz takdirde, ataleti yenebilir ve daha motivasyonlu bir yaşam sürdürebilirsiniz. Ayrıca bu alışkanlığı terk edebilmek için bir kaç öneri size kolaylık sağlayacaktır. Mesela, motive olmak için günlük rutinleri değiştirerek yeni bir hobi edinmek ya da farklı bir aktiviteye katılmak, motivasyonunuzu artırabilir ve rutinden çıkmanıza yardımcı olabilir. Zaman yönetimi ile ilgili teknikler kullanarak, kendinize hatırlatmalar yapabilir. Unuttuğunuz ya da ertelediğiniz konuları hatırlatan notlar alarak veya kendinize hatırlatıcı mesajlar göndererek, hedefinizin ve planınızın sizi beklediğini hatırlayabilirsiniz.

Motivasyonu dıştan artırmak için motive edici kitaplar okumak veya motivasyonel konuşmalar dinlemek ve eyleme dökemediğiniz alanlarda size ivme kuvveti verecek insanlarla bir araya gelmeniz atalete karşı etkili olabilir. Birde içten üretilen eylem gücü en önemli motivasyon kaynağıdır ve kalıcıdır. Fakat her insanda bu güç yoktur veya zayıftır. Bazen bunu dış etkenlerle beslemek gerekir. Çünkü düşünceleri değiştirmek, duygusal olarak değişime ve bu değişimde insanı eyleme götürür. Bu konuda yapılması gereken en önemli şey , süreklilik, mücadele etmek ve kendinize inanmaktır.

Son söz olarak "Yapabileceğimiz şeyleri yapmaya başlarsak kendimizi hayretler içinde bırakacak sonuçlar alırız"

(Thomas Edison)