TOGG hakkında ne düşünmeliyiz?
Hiç unutmuyorum, Konya-Ankara YHT seferlerine başladığı günlerde, yerel televizyonlarımızdan birisi halkla röportaj yapıyor. İktidara muhalif olduğu anlaşılan bir hanımefendi “o trene binmeyiz” diye bir söz sarf ediyor. Bunu televizyonumuz da o dönemde yayınlamıştı. Bana çok ilginç ve komik gelmişti. O nedenle hiç unutamam. Tabii inanıyorum ki şimdi artık o hanımefendi de büyük ihtimalle Ankara’ya, İstanbul’a gidişte ve gelişte YHT’yi kullanmaktadır.
Bu yaklaşım tarzı nasıl “yanlış bir yaklaşım” tarzı ise TOGG’a yaklaşımda da aynı yanlışlığa düşmemek lazımdır.
Yerli otomobil TOGG'un seri üretiminin yapılacağı Gemlik Kampüsü düzenlenen resmi törenle 29 Ekim Cumartesi günü açıldı. Bence öyle şarkılı-türkülü, yemeli-içmeli eğlencelerden çok daha önemli ve anlamlı bir 29 Ekim kutlaması Gemlik’te yaşandı. Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) tarafından üretilen elektrikli araçlar, 2023 yılı Nisan ayında trafiğe çıkacak. Nisan ayına kadar yurt içi pazar içinde sınırlı sayıda araç üretilecek ve fabrikada üretim kademeli olarak artacak. Başlangıçta yıllık 100 bin araçlık üretim kapasitesi olacak fabrikanın üretim kapasitesinin 2030 yılına kadar 1 milyon adete yükseltilmesi planlanıyor.
Tabii birçok vatandaşımız TOGG mantığını, normal otomobil mantığı gibi düşününce konuya vakıf olamıyor. Yani galeriye gidip Tofaş almak gibi ya da yabancı bir otomobil alıp onun ikinci elinden satarken nasıl kar ederim veya zarar etmem gibi bir takım düşünceler içerisine giriyor. Birçok konuda olduğu gibi Türkiye’nin yeni sistemini anlayamamaktan kaynaklanıyor. Bu anlayamayanlar da “fiyatının” derdine düştüler. Ya da bazıları da “sipariş” derdindeler.
Senede 100 bin tane üreteceğiniz bir otomobilden dünyada kar etme şansınız var mıdır? Demek ki burada başka bir şey var dikkat edilmesi gereken. Daha doğrusu anlaşılması gereken. O zaman hani bazıları güya eleştiriyor ya “efendim her bir parçası başka ülkedenmiş neresi yerliymiş” ya da “kendi otomobillerimizi ‘ortadirek’ alamayacakmış” gibi eleştirilerin de ne kadar ilkel olduğunu da anlayabileceğiz.
Mesela dikkat ettiniz mi bilmem ama TOGG CEO’su Gürcan Karakaş hiçbir açıklamasında otomobil sözünü etmiyor. Yani TOGG için otomobil demiyor. TOGG diyor. Araç diyor. Cihaz diyor. Bakın cumartesi yaptığı açıklamada Karakaş “Akıllı cihazdan bahsetmiştik. Küresel boyutta rekabet edebileceğinden bahsettik. Biz bunları adım adım hayata geçirdik. Bugün Gemlik Teknoloji Kampüsümüzde seri imalata hazırlığımızın sonuna, ilk araçların banttan indiği güne geldik. Biz buraya neden kampüs diyoruz bunu izah etmek isterim. Her şeyden önce burası otomobilden fazlası; bir akıllı cihaz ekosistem merkezi ise o zaman zaten bir üretim, imalat merkezi olamaz. Dolayısıyla biz burada mühendisliğimizi, prototiplerimizi, tasarımlarımızı, her şeyi bir çatı altında yapabildiğimiz, yapabileceğimiz bir kampüs olarak görüyoruz” diyor.
Yani şu demek oluyor ki; TOGG dünyada TÜRK aplikasyonlarıyla var olacak ve rekabete girecek. Mesela cep telefonlarını düşünün makine satmaktan ziyade “aplikasyon” satarak para kazanmaktadır. Yani önemli olan 4 tekerli araç meselesi değil, teknolojik gelişimlere açık bir “yaşam alanı cihaz” yapımından bahsediyoruz. Ve ülkemizin başardığı konu işte budur. Bu araçla “drift” atamayacaksınız ama o zevki yaşayacaksınız demektir bu…
Muhalefet olmak için, TOGG’a muhalefet olmak, çok üzgünüm ama bilgisizlikten olabilir.
Saygıdeğer Akademisyen Prof. Dr. Ahmet Alkan Hocam güzel bir yazı paylaşmış. Onun da izniyle onun yazısıyla bugünkü yazımı bitireyim:
“TOGG üzerinden anlamsız bir tartışma yapılıyor. Naçizane bir katkı:
1- İş ve istihdam sağlayan, getirisi olan ve fizibilitesi gerçekçi yapılmış her yatırım desteklenmelidir. Bu ülkenin yapısına tuğla koyan her emeğe minnet ve şükran.
2- Toplumsal değişim kuram ve kılgısını bilmeden yapılan tartışmalar zemininden kaymaktadır ve havanda su döğmektir. Bir ipucu: otomobil (ağır sanayi) endüstri devrimi (2.dalga) ürünüdür. İnternet, cep telefonu vb. Teknoloji devriminin (3.dalga) ürünü. Maliyet/kazanç, tüketim miktarı ve değişim hızlarını kıyaslayarak ne yapmamız gerektiğine bilimin ve aklın rehberliğinde kendiniz karar veriniz.”
Dostlukla kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.