Bu Ramazan ayı diğer senelerin aksine 29 gündü. Ama çok da alışık olmadığımız ve beklemediğimiz bir şekilde ve hızlıca geçti. Hele son haftasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının yargı önüne çıkması ve de buna istinaden görevden alınması; arkasından da tutuklanıp hapse atılması çok da beklenen bir şey değildi.

Sanırım Ramazan ayının en önemli gündemini de bu oluşturdu. Bu olayın sonucunda borsanın düşmesi, Dolar ve Euro’nun yükselmesi çok korku verici durumlardı. Ancak neyse ki beklenen olmadı ve güçlü Türk ekonomisi belki biraz yara aldı ama bu işin de üstesinden geldi.

Tabii ki bu bir Ramazan Bayramı yazısı olduğu için İmamoğlu konusuna girmeyeceğim. Ancak toplumun büyük bir kısmının adalete güveninin olmadığı veya hukuksal çözümler aramasının yersiz olacağı düşüncesinin hakim olmaya başlaması, belki de bu Ramazan Bayramı ziyaretlerinde en çok konuşulan konu olacak.

Toplumun büyük bir kesimi seküler ve laik anlayışla liberal bir demokrasi anlayışından bahsederken küçük bir diğer kesim de mistik ve dini bir anlayışla Kuran’a ve Hadislere göre bir demokrasi hayalini dile getirir. Aslında bunların özünde istedikleri aynıdır. Yani buna bir taraf özgürlük ve demokrasi derken; diğer bir taraf da “Hz. Ömer adaleti” der. Ama içerik aslında aynıdır.

Peki, tüm toplumun aynı şeyi istediği bir ortamda neden bu istek yerine getirilememektedir bunu anlamak çok güç.

İşte bayramlar aslında toplumların bir araya gelerek aynı amaçlar için buluştuğu ortamlardır. Bu ortamları ne kadar sıklaştırırsak, toplumsal olarak paylaştığımız aynı fikirleri aynı paydada birleştirme aşamasını sağlayabiliriz. Bunu sağladığımız zaman da, birbirimizi anlamamız o kadar kolay olacaktır.

Bu Ramazan Bayramı umut edelim toplumun bir araya gelmesine hizmet etsin. Teröristle bile terör konusunda uzlaşıp, terörü ortadan kaldıracağımız bir ortama girmişken, diğer konularda anlaşmazlığa düşmemiz söz konusu bile olmamalıdır.

İşte bu düşüncelerle yeni bir Ramazan Bayramına giriyoruz. Kardeşlik, sevgi, hoşgörü falan mesajları vermek istemiyorum. Sadece herkesin birbirini anlayabilmesini diliyorum.

Bu vesileyle de tüm Konyalı hemşerilerimin, Ramazan bayramlarını en içten dileklerimle kutluyorum. Daha nice bayramları bundan daha güzel ortamlarda, bundan çok daha refah içerisinde kutlamayı diliyorum.

Dostlukla kalın.