Sevgili dostlar artık İmamoğlu konusuna izninizle biraz ara vereceğim. Hem bu arada CHP’liler de yaptıkları önseçimin keyfini biraz çıkarsınlar. Çünkü önseçimde oy kullananların sayısı, aldıkları oyun çok çok altında olmasına rağmen “seçim kazanmış” gibi etkilenmelerinden, normale dönmeleri gerekiyor. Yani ayaklar yere bir basmalı.

Dünkü yazımda da belirttiğim gibi CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıkladığına göre 14 milyon 800bin oy kullanılmış. Bu arada Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı iken aldığı oy 24 milyon 500bin’di. Muharrem İnce 2018 seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olarak 15 milyon 400 bin oy almıştı. Bu arada 2018 ile 2023 seçimleri arasında seçmen sayısı yaklaşık 5 milyon arttı. Yani ön seçimde kullanılan oy sayısı 7 yıl önce Muharrem İnce’nin aldığı oy sayısına erişememiş.

Konya’da da CHP’nin seçmen sayısı 200bin’in üzerindeydi. İl Başkanı Bekir Yaman önce katılım sayısını 13 bin 500 olarak yazılı basın bülteniyle duyurdu. Daha sonra bugün yaptığı açıklamada rakam revize edildi 106 bin’e çıktı.

CHP başarı olarak gördüğü bu çalışmanın keyfini yaşasın. O nedenle biraz İmamoğlu ve CHP tarafına ara vereceğim.

TRAFİKTE ALLAH KOLAYLIK VERSİN

Konya’da bilindiği üzere Ramazan ayı çok ağır geçer. Bunu mistik bir tavır olarak söylemiyorum. Sosyal alışkanlıklardır bu durum. Yani öyle sabaha kadar ibadet eden bir zümreden bahsetmiyorum. Teravih namazından sonra bir ortamda bir araya gelen insanların sahura kadar yiyip içip, okey veya tavla oynadıkları sahurdan sonra da öğleye kadar yattıkları bir sosyal alışkanlıktan bahsediyorum. Dolayısıyla bu durum işlerin de daha ağır yürümesini ve yavaşlamasını getirir. Ramazan ayı bu nedenle ticaret bağlamında çok da verimli bir ay olmaz Konya’da.

Ve şimdi artık Ramazan ayının son haftasına geldik. Bu hafta artık bayram alışverişleri başlayacak ve bilhassa iftar sonrası çarşı hareketlenecektir. Tabii ki hafta sonuna doğru bilhassa gıda marketleri (nedense!) mahşer alanına dönecektir.

Burada en önemli şey trafik kuralları ve bu kurallara uymak olacaktır. Çünkü trafik levhalarının ne anlama geldiğini bilmeyen o kadar çok sürücü var ki, trafikte sakince gidebilmek imkansıza yakın bir durumdur.

Mesela size kısaca bugün trafikte olanlardan bahsedeyim, bakalım kaç kişi “evet ben de aynı şeyleri yaşıyorum trafikte” diye katılacak benim yaşadıklarıma.

Sabah evden Sille Caddesine çıktım. TED Kolejinin önüne geldim. Saygıdeğer veliler araçlarıyla çocuklarını bırakıyorlar ama trafikteki diğerleri hiç önemli değil onlar için. Adam yolu kesmiş çocuğunu araçtan indiriyor. Yolun bir tarafını da okul servisleri işgal ediyor. Ve zorluklarla oradan geçtik.

Bu TED Kolejinin önündeki trafiğin neden çözümlenemediğini de bir türlü anlayamıyorum işin doğrusu. Tamam, sürücü veliler saygısız da, orada trafik kurallarını işletmek o kadar zor olmamalı. Bir ara burada ekip otosu duruyordu, o sıralarda rahattık. Ekip otosu kalkınca sıkıntı yine başladı.

Bence nasıl güvenlikler varsa, bu gibi yerlerde “trafik güvenliği” görevli güvenlikçiler şart olmalı. Onlar da bu gibi durumlarda trafik kurallarını hatırlatmalı ve düzenlemeli.

Tabii bununla kalmıyor iş. Ondan sonraki süreçte bir o şeritten bir diğer şeritten gidenler mi ararsın. En soldan gidip en sağa dönmeye çalışanlar mı ararsın. Trafik levhalarındaki “yol ver” manasını bilmeyenleri hiç söylemiyorum bile.

Ve ilginç bir şey; mesela Yeni İstanbul caddesinden kampüse doğru gidiyorsun diyelim. Oradaki hız limiti 82… Eğer 82 ile hızlı gideyim dersen o zaman en sağ şeride geçeceksin. Çünkü sol şeritte sürücüden yol alma şansın da yok, o sürücünün 82 ile gitme şansı da yok. Yani inanabiliyor musunuz, normalde hızlı akması gereken şerit sol şerit olması gerekirken, tam tersi Yeni İstanbul Caddesinde sağ şerit hızlı akan şerittir. Bir de daha garip olan şey, sol şeridi işgal edip arkasındakine yol vermeyen sürücü bir müddet sonra sağ şeride geçip sanayiye dönmeye çalışır. Tabii ki sağ şeride geçmek için tüm trafiği de alt üst eder.

Şimdi bu durum normal bir zamanda oluyor. Bir de bayramdan önceki birkaç günü düşünür müsünüz? Mümkün mertebe ben çarşı tarafına böyle günlerde inmemeye gayret ederim ama inmek zorunda olana da Allah yardımcı olsun.

Bu arada böyle bir keşmekeşte de suçlu bellidir. Adam veya kadın kendisinin trafikteki saygısızlığının ve yetersizliğinin üzerine hiç basmaz; “Konya’da da trafik kaldırmıyor artık” diye ahkam keser. Halbuki o kişi veya kişiler trafiğe çıkmasa Konya’da trafik sorunu bile yaşanmayacak.

ÜSTAT’A TEŞEKKÜR

Bugün yazımı bir teşekkürle bitirmek istedim. Malum Konyamızın değerli gazetecilerinden Üstat Uğur Özteke beraber bir fotoğrafımızı paylaşarak bize de köşesinde yer vermiş, kendisine özel teşekkürlerimi sunuyorum.

Dostlukla kalın.