Hafta sonunda memleketim Ereğli’deydim. Hem epeydir gitmiyordum eş dost akrabayı bir ziyaret ettim hem de CHP’nin Ereğli ilçe kongresini takip edeyim istedim. Malum bilindiği üzere Türkiye’deki muhalefetin belkemiğini oluşturan CHP’dir. Diğer muhalefet partilerini hiç saymaya bile gerek yok. Yani önümüzdeki genel seçimlerde Ak Parti’nin tek rakibi yine CHP olacak gibi gözükmektedir. Bu nedenle CHP’nin tavır ve davranışları çok büyük önem arz etmektedir.

Her neyse, Ereğli’de CHP İlçe Kongresine katıldım. Konya’da Ereğli’yi solun kalesi olarak görenler maalesef hayal kırıklığına uğrardı. Çünkü diğer ilçelerde olduğu gibi katılım Ereğli’de de çok azdı. Bir kere iktidar olacak partinin kongresi bu şekilde olmaz. İktidara alternatif gören vatandaşlar muhalefetin iktidara geleceğini düşünerek, ona doğru bir meyillenme yaşarlar.

Zaman zaman yazıyorum. 1987 seçimlerinde, 1989 seçimlerinde iktidara alternatif gözüken SHP’nin Konya’da bile parti binaları tıklım tıklım olur, partililer destek verdiği gibi aynı zamanda partili olmayanlar da “bunlar iktidara gelecek gibi, bunlarla da arayı iyi tutuyum” mantığıyla parti binalarını doldururdu.

Ereğli’de bu durum çok daha farklı hissedilirdi eskiden. 1992’de CHP’nin tekrar açılmasından sonra Ereğli’de hem SHP hem CHP binaları oldukça hareketli günler yaşardı. Hatta SHP’nin de CHP’nin de 1994 yerel seçimlerinde aday çıkarmasına rağmen CHP adayı Kenan Akpınar belediye başkanı seçilmişti. Bu safhalar artık geride kaldı. Önümüzde yeniden bir yerel seçim olmasına rağmen Ereğli’de görünen belediye seçimlerinde çok da iddialı olmayan bir CHP tablosu vardı.

Ereğli İlçe Kongresinden bir gün önce CHP Sözcüsü Faik Öztrak’ın bir açıklaması vardı. Öztrak’a göre CHP belediye seçimlerinden büyük bir başarıyla çıkacak ve Konya Belediyesi’ni bile alacak. Tabii Faik Öztrak’ın farklı bir bilgisi mi var bilmiyorum Konya Merkez’de Büyükşehir Belediyesini Uğur İbrahim Altay’a karşı almak tamamen ütopik olduğu gibi merkezdeki ilçelerde, Karatay, Meram ve Selçuklu’da da tüm muhalefet birleşse bile sonucun çok değişik olacağını düşünmek zor gözüküyor. Hatta görünen o ki Konya’da “solun kalesi” olan Ereğli’de bile belediye başkanlığı çok da kolay gözükmüyor.

Bu arada epeydir Ereğli’yi gezemeyen biri olarak şimdiki halinin şehirleşme bakımından oldukça geliştiğini de belirtmem gerekir. Birçok mevcut ilde olmayan gelişmenin Ereğli’de çok büyük aşamada gerçekleştiğini görmek de ayrı bir memnuniyet kaynağıdır. Ereğli her ne kadar ilçe olsa da birçok ilin Ereğli’ye ulaşması için “40 fırın ekmeğe” ihtiyacını olduğunu da belirteyim. Ereğli il olur mu olmaz mı bilmem ama Ereğli zaten şehirleşmesiyle, ekonomik gelişmesiyle göç alan ve göç vermeyen şimdiden büyük bir ildir. Statü olarak da il olması ülkeye büyük katkılar sağlayacaktır. Ereğli sosyolojisiyle Konya sosyolojisinin farklılığı da aslında il olduğu zaman Konya’ya da büyük katkılar sağlamasını getirecektir.

Konya sosyolojisi derken, her dönem ne hikmetse Konya’yı Türkiye’de tartıştıracak birileri hep çıkmıştır. Bunu neden yaparlar, niçin Konya’yı yıpratmaya çalışırlar bunu anlamak da çok güçtür. Yeniden Refah Partisi’nden Konya milletvekili seçilen, siyaseten bir fikrini duymadığımız Ali Yüksel siyaset dışında bir açıklama yapmış “Hayatımın bir döneminde üç tane eşim oldu. Allah rahmet eylesin ilk eşim vefat etti. Daha sonra iki eş ile kaldım. Ama benim niyetim dörde kadar gitmekti. Allah müsaade etmiş.” Demiş. Ve tabii ki Türkiye gündemine düşmüş.

Yayın organları da her fırsatta üzerine basa basa Konya Milletvekili olduğunu da vurgulama fırsatını ele geçirmiş oldular. Halbuki Ali Yüksel’in Konya ile ne alakası olduğunu sorgulayan bile yok. Parti bilincine ve kültürüne sahip olmayan Ak Partililer Konya’da sıralamayı beğenmeyerek veya kendilerine başka argümanlar yaratarak kendi partileri yerine Konya’da Yeniden Refah Partisine oy vererek 1 milletvekili çıkarmasını sağladılar. O da Konya ile alakası olmayan bir vekilin çıkmasına sebep oldu. Şimdi o vekilin açıklamalarından da Konya sorumlu tutulacak. Parti bilincinin ne kadar önemli olduğu aslında burada bir kez daha görülebiliyor.

Konya modern şehirciliğiyle, sosyal hayatıyla, ekonomisiyle, savunma sanayisine verdiği destekle, tarımıyla, sanayisiyle Türkiye’nin önde gelen şehirlerinden biri olma özelliklerini taşırken gündem olduğu konular hep “Konya” ismini tartıştıran konular oluyor. Konyalı olarak umarım bir tek ben bu konudan rahatsızlık duymuyorumdur. Ve de Konya’ya zarar veren açıklamalardan kurtulmamızı sağlayacak görüşmeleri de şehrin yöneticileri yapacaklardır.

Dostlukla kalın.