Bayramlara sahip çıkmalıyız
Yine bir Kurban Bayramı geldi çattı. Kurban Bayramı bildiğiniz üzere çok eziyetli bir bayramdır. Eskiden bu yana bilhassa eziyetinden dolayı bir kesim hiç Kurban Bayramı’nı kutlamazdı. Ama bu sayı oldukça azdı.
Yapılan yasal düzenlemelerle, kurban işinin daha eziyetli bir duruma gelmesi nedeniyle artık kurban kesmeyen sayısı çoğunluğa ulaştı ve hatta geçti.
Şöyle örnekleyeyim:
Eskiden apartmanlarda yaşayanlar, apartmanlarının önünde kurbanlarını kendileri keserler ya da apartmandan bir komşuları kesiverirdi. Apartmanın avlusunda kesilen kurbanlar önce birkaç gün odunluklarda, apartmanın ortak alanlarından tutulur. Hatta çocuklar için bayram eğlencesi o zaman başlardı. O kurbana su vermek, onunla ilgilenmek en büyük oyundu.
Apartmanın avlusunda tüm apartman buluşur sabah erkenden, bayram namazı sonrası kesim işleri başlardı. Kurbanı kesilen etlerini, evden getirdiği sinilerle, tepsilerle evine çıkarıverirdi.
Şimdi nasıl oldu kurban işleri?
Önce kurbanı bulacaksın. Ardından kurbanın kesileceği, belediyelerin gösterdiği yeri ayarlayacaksın. Sonra tabii ki bu yerler şehir merkezlerine çok yakın yerler olmadığı için bir araç da ayarlamak zorundasın. Hadi bunların hepsini ayarladın diyelim. Ondan sonra kurbanın kesildiği yere gidip orada saatlerce sıranın gelmesini bekleyeceksin. En sonunda ne zaman sıran gelirse etlerini yükleneceksin. Ardından da bir kasap ayarlayıp o kasaba etleri işleteceksin. Tabii ki bu kasabı da günler önceden ayarlamak zorunda olduğunu söylememe bilmem gerek var mı?
Böyle zorlukla karşılaşan vatandaş haliyle kurban kesme konusunda çok da istekli olmuyor. Bunu fırsat bilen marketler kurban olayını da çözmeye çalışıyorlar. Yani markete parasını ödüyorsun, market kesiyor, biçiyor, kutu içerisinde sana kurbanını teslim ediyor. Ama bu arada ne kurban görüyorsunuz, ne kesme işlemi ne de başka bir olgudan haberiniz olmuyor. Bir de bu kurbanın hangi gün geleceği belli değil. Yani Kurban Bayramı’nın birinci günü de olabilir üçüncü-dördüncü günü de olabilir. Böyle bir “küçük” ayrıntı var.
Tabii ki hal böyle olunca, kolaylık sağlama adına dernekler-vakıflar da harekete geçiyorlar ki son dönemlerde bu dernek ve vakıfların çok iyi bir kurban siparişi toplamış oldukları gayet aşikar.
Yukarıda yazdığım zorluklarla mücadele etmek istemeyen vatandaş kurbanını kesmekten vazgeçiyor ve bu sefer dernek-vakıf aramaya başlıyor. Ki zaten dernek-vakıflar da reklamlarıyla zaten her yerdeler. Bulmamak gibi bir şey söz konusu bile değil.
Bu kuruluşlar yurt içinde uygun bir fiyatla, yurt dışında da çok daha uygun bir fiyatla kurbanlık satıyorlar ve sizin adınıza kurbanınızı kesip yardıma muhtaçlara teslim ediyorlar. Siz de sadece parasını ödeyerek kurban ibadetinizi yerinize getirmiş oluyorsunuz.
Siz bu kuruluşlara paranızı ödeyip ardından tatilinize gidebiliyorsunuz.
Yani sözün özü şu aslında artık kurban ibadetini yerine getirmek oldukça zorlaştı. Herkes kendisine uygun en kolay yolu seçmeye çalışırken en sonunda kurum ve kuruluşlara parasını verip kenara çekilmek en kolay hale geldi.
Artık bayramların maalesef kültürel bir özelliği de kalmamaya başladı. Yarın bu söz konusu kurum ve kuruluşlardan herhangi birinin adı bir yolsuzluğa, sahtekarlığa karışırsa inanın vekalet usulüyle kurban da kalmaz hatta bayram da kalmaz.
O nedenle her zaman söylediğim şeyi tekrar edeceğim. Hem dini bayramlarımıza hem de milli bayramlarımıza sahip çıkmaya azami özen gösterelim. Aksi halde kutlanacak bir bayramımız kalmaz, pişman oluruz.
Herkesin Kurban Bayramı’nı kutluyorum. Nice güzel bayramlar diliyorum.
Dostlukla kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.