Ya tarım ve hayvancılık ülkesi olmasaydık?
Kıymetli okurlar, herkese selamlar ve saygılar.
Son yıllarda sanayi alanında yapılan atılımlar, çalışmalar, güçlü performanslar ve ‘sanayi şehri’ unvanını alan şehirlerimiz var. Değişim ve dönüşümü görmemek mümkün değil. Ancak biz Türkiye olarak tarım ve hayvancılık ülkesiyiz. Memleketin birçok yerinde insanlara, “Buranın geçim kaynağı nedir” diye sorduğunuzda, “tarım ve hayvancılık” yanıtını alırsınız. Bu böyle…
Tarım ve hayvancılık ülkesi olmamıza rağmen tadı, tuzu olmayan meyve ve sebzeler tüketiyoruz. Artık ucuz da değil ekonomideki vaziyetten dolayı. Bu meyve, sebzeleri bize yedirmeye birileri cesaret edebiliyor. Denetimin adı var sadece. “İyi meyve, sebze yurtdışına gidiyor da bize kötüsü kalıyor” demek istemiyorum. Öte yandan ürünlerin raf ömrünün uzun olması için türlü maddeler veriliyor, biz de tüketici olarak hiçbir şekilde direnç falan göstermiyoruz. Kimsenin itirazı yok. O zaman müstahak mıyız?
Geleyim esas mevzuya. Uzunca bir süredir süt üreticilerinin isyanını görüyorum. Öyle bir anlatıyorlar ki hak vermemek elde değil. Süt inekleri kesime gidiyor. Buna dur denilmesi lazım. Ama kim diyecek? Demesi gerekenler inekler kesime giderken nasıl bir reaksiyon gösteriyor takdiri size bırakıyorum ama şu bir gerçek ki süt üreticisinin içi kan ağlıyor.
Bir kere şu bir gerçek; memleketin dört bir yanında ineklerin açılması gereken meralar imara açıldı. Hayvancılık buradan bir darbe yedi. Şimdi bu bir kenara. Süt üreticisinin sıklıkla değindiği sıkıntılar neler onları aktarayım. Üretici, “başta yem ve mazot olmak üzere girdi maliyetlerimiz sabit değil ama çiğ sütün fiyatı sabit. Yem bayileri bir ay içerisinde 5-6 kez fiyat ‘güncelliyor’. Bu şartlar altında hayvanlarımızı besleyemeyeceğimizden dolayı kesime gönderiyoruz. Biz kaybediyoruz, ithalat lobileri kazanıyor” diyor. Çatır çatır süt ineği kesiliyor memlekette. Nereye varacak bu işin sonu?
Gıda güvenliğinden, gıda ‘milliyetçiliğinden’ söz edilmeye başlandı ya salgın sürecinde. Tüm dünya gıda konusunda çalışırken biz ne yapıyoruz? Sırf süt üreticisinin içerisinde bulunduğu tabloya bakarak, kendi süt ineklerimiz kesime giderken yetkililerimizin gıda güvenliği noktasında yaptıkları açıklamaları ne kadar samimi ve doğru kabul edebiliriz?
Tarım ve hayvancılık ile geçimini sağlayan üreticiler durumlarının iyi olmadığını ifade ediyorlar ve üretimde yaşadıkları problemleri dile getiriyorlar. Çözüm istiyorlar her fırsatta. Diğer taraftan tüketiciler etin tadını unuttu. Tavuk ve yumurta fiyatlarındaki artışın gidişatına bakılırsa bunların da tadı yakın zamanda unutulacağa benziyor.
Hakkımızda hayırlısı olsun…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.