Hangi Müslümanlık? (2)
Tasavvuf, tarikat ve Cemaat Müslümanlığı: Varsa yoksa cemaat ve tarikatları. Allah ve peygamberden çok dini liderleri telaffuz edilir. Onların emrinden çıkılmaz. Şuraya oy verin denir, sorgulanmaz. Şeyhleri ne derse vardır bir hikmeti. Kurtuluşta olacak fırka bağlı oldukları cemaat ve tarikattır. Sohbet gününde sohbete giderler, verilen zikri çekerler. Bir araya geldikleri zaman şeyhlerinin kerametini anlata anlata bitiremezler. Cemaatinin çıkardığı dergiye abone olurlar, gazetesi varsa alırlar. Şeyhin tüm kitapları kitaplıklarını süsler. Cemaatlerine bağlı esnaftan alışveriş yaparlar. Zekat ve sadakalarını ehil kimselere dağıtsın diye cemaatlerin kurduğu dernek ve vakıflara verirler. Tarikatlarına bağlı olmayanlara acıyarak bakarlar.
Dine Mesafeli Müslümanlık: Pek camide ve cemaatte görünmezler. Dinden diyanetten pek söz etmezler ve ibadetlere soğuklar ama dine saygılı olduklarını ifade etmekten geri kalmazlar.
Batı Özlemi Duyan ve Batı Karşıtı Olan Müslümanlık: Batılılar Hristiyan olmasına rağmen bizden daha ahlaklı daha medeni daha çalışkanlar. Bizden ilerideler. Böyle diyenlere karşı Batının savunulacak bir tarafı yok. Onların medeniyetinin altında kan, gözyaşı ve sömürü var. Biz de sömürseydik gelişirdik. Batıya özlem duymak aşağılık kompleksinin bir sonucudur derler.
Her Sözü Geçmişe Atıf Olan ve Özlem Duyan Müslümanlık: Gerçek Müslümanlık bizde. Asrı Saadet örneğinin dünyada bir benzeri yok. Adalet tam hakim olmuştu. Bizim dinimiz sömürge dini değildir. Ecdadımız gittiği her yere medeniyet götürmüş, kimseyi sömürmemiştir. Batı her türlü bilgiyi bizden almıştır.
Her Türlü Geri Kalmışlığa ve Olumsuzluğa Gerekçe Bulan Müslümanlık: Biz Batılılardan dolayı geride kaldık. Dış güçlerin ülkemize besledikleri emeller hala sona ermedi. Bugün ekonomik saldırı altında isek bu bile dış güçlerin eseri. Bizim hiç suçumuz yok.
Fıkıh Müslümanlığı: İslam'ı fıkıhtan ibaret gören tiplerdir bunlar. İslam'a dair her şeyi geçmişte alimler ortaya koymuş. Bunların değişmesi söz konusu değildir deyip geçmiş fetvaları dikte etmeye çalışırlar.
Niyet Okuyuculuğuna ve İthama Dayalı Müslümanlık: Farklı görüşte olanlara sapık, mülhit, İrancı, FETÖ'cü, Hizbullahçı, Selefi, oryantalist vs. derler.
Korku Salan Müslümanlık: Şunu yaparsan kafir olursun, şu kelimeyi söylersen dinden çıkarsın, şu fetvayı görmezden gelirsen cayır cayır yanarsın türünden söylemlerle dinin sevdirilmesinden ziyade korku salan insanlar var. Din görevlilerinin çoğunda bu üslup hakim.
Menkıbe ve Gizeme Dayalı Müslümanlık: Dine dair anlatılanlar gizem, hurafe ve menkıbeden ibarettir. Bu tür vaaz veren ve konuşanlardan hoşlanırlar. Dinin ve peygamberin gizemi yoksa o din ve peygamber ne işe yarar onlar için. Din dediğin uçurmalı ve kaçırmalı. Peygamber dediğin uçmalı, kaçmalı.
Ucuz Mücahit Müslümanlığı: Güçlerini güçlüden alırlar. Kimsenin bir şey yapamayacağını anladıkları zaman çok anlayışsız, kaba ve saba olurlar. Kimseyi konuşturmazlar. Konuşan olursa da vay efendim, nasıl konuşurlar diye hedef gösterirler. Sosyal medyayı çok güzel kullanırlar. Küfrü ve hakareti ağızlarından düşürmezler. Herkese ayar verirler. Güçten, takatten ve iktidardan düştükleri zaman süt dökmüş kediye dönerler. Alttan alırlar. Nazik, kibar ve uzlaşmacı olurlar. Güce yaslanmada bir beis görmezler. Bu tipler sevdiklerine asla söz söylemezler.
Cuma, Bayram, Belirli Gün ve Hafta Müslümanlığı: Cep telefonlarının davetsiz misafirleridir bunlar. Özellikle haftalık cuma mesajları daha perşembeden damlar. Bıkmadan, usanmadan gönderirler. Gönderme desen dahi göndermeye devam ederler. Bunlar boş ve meşgalesi olmayan tiplerdir. Ortak grupların mesaj gönderme yönünden baş gediklisidirler.
Kandırılmış Müslümanlık: Yeter ki birileri Allah, din ve peygamberi ağzından düşürmesin. Ardından koşarlar adeta. Sonra da kandırıldık demeyi marifet bilirler. Sağ siyaset halkın bu ulvi değerlerini bol bol kullanarak oya tahvil etmeye çalışır. Kim bunları ağzından düşürmezse rakiplerine oranla siyasete 1-0 galip başlar.
Ahlak Müslümanlığı: Emredilen her türlü ibadetin nihai hedefi kişinin ahlaklı olmasını sağlamaktır. Herkesin özlemini duyduğu ve olması gereken denilen ahlak ise çok da önemsenmez. O yüzden ahlaki değerleri yaşantısıyla gösteren ve etrafına güven veren Müslüman sayısı pek azdır. Aslında Müslümanlığa ve Müslümanlara değer katacak ve insanlığa örnek olacak olan Müslümanlık, ahlakı ile mümeyyiz olmuş Müslümanlıktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.