Düşünsenize;

Köydesiniz ve tarlanızda çalışıyorsunuz. Bir haber alıyorsunuz ki düşman askerleri ülkenize ayak basmış ama henüz köyünüze uzaklar. “Bizim buraya gelmezler” diye düşünürken bir de duyuyorsunuz; düşman, köyünüzün bağlı olduğu şehre girmiş, işgal etmiş. Sonra bir haber daha; düşman askeri komşu köye girdi ve yaktı, yıktı, yağmaladı. En sonunda haber falan da alamıyorsunuz. Bir yandan hala bizim köye gelmezler diye düşünürken diğer yandan gelecekler diye bekliyorsunuz. Gidecek yeriniz yok. Ve kaçınılmaz son; düşman askerleri köyünüzde. Ne yaparsınız, ne yapmazsınız? Asil Türk milleti böyle günler gördü ve boyun eğmedi. Mücadele kolay mı kazanıldı? Kesinlikle hayır. Büyük zorluklar çekildi, büyük fedakarlıklar yapıldı…

Hiç şüphesiz dünya tarihinin gördüğü en büyük liderlerden biri Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bugün ona ‘sallayanlara’ bakmayın siz. Bu büyük lider; üstün zekası, öngörüleri ve cesaretiyle bütün milletin kaderini çizdi. Tüm dünyaya örnek teşkil eden bağımsızlık mücadelesine önderlik etti. Nihayetinde, Osmanlı’nın küllerinden doğan Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu. Böyle bir lider unutulur mu? Tabii ki unutulmaz.

Her sene 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın muhafazakar kesimlerce benimsenip, benimsenmediğine dair yorumlar yapılıyor. ‘Muhafazakar kesim’ olarak adlandırılan ve Anadolu’da yaşayan dindar ahalinin Cumhuriyet’le hiçbir sorunu olmadı. Bizim Anadolu ahalisi laiklik politikalarını anlamadı veya sevmedi. Bunun dışında her birimiz devletimizin, Cumhuriyetimizin ilelebet payidar kalmasını ister ve dua ederiz…

Bence Cumhuriyet; Türkiye’ye, Anadolu’muza çok yakıştı…

Türk milletine hizmet ederek, emperyalizme karşı millet ile birlikte bağımsızlık, özgürlük destanı yazan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının, vatan, millet, bayrak uğruna gazi ve şehit olan milletimizin her bir ferdinin mekânı cennet olsun.