Birey öncelikle kendisi için değişikliklerde bulunmalı
Çevrenizde ya da kendinizde sürekli "Birazdan yaparım, yarın hallederim, daha zamanı var" gibi cümleleri sıklıkla duymuşsunuzdur. İnsanoğluyuz sonuçta doğal olarak dönem dönem kendimizi yorgun hissedebilir veya bazı şeyleri o an gerçekleştirmek yerine her ne kadar yanlış olduğunu bilsek de sonraya erteleyebiliriz. Bugün de tam bunun üzerine konuşmak istiyorum sizlerle ancak öncelikle psikoloji alanında herhangi bir eğitimim olmadığını belirtmek isterim.
Çağımızın en büyük semptomlarından biri kabul edilen tıptaki adı "Procrastination" olan ve dilimize 'Erteleme Hastalığı' olarak geçen bu psikolojik rahatsızlıkta bireyler gerçekleştirmeleri gereken eylemleri sürekli olarak ertelerler. Örneğin; bugün yapılması gereken bir iş yarına ertelenir ancak yarın olduğu zaman ise tekrar ileri bir tarihe ertelenir ve böylelikle bir erteleme döngüsü oluşur. Bu döngü ise genellikle başarısız olma kaygısından, plansızlıktan, ne yapacağını bilememe durumundan, mükemmelliyetçilikten ya da çocukluk kaygıları gibi sebepler içeren motivasyon eksikliğinden kaynaklanır.
Çoğu zaman atalarımızın da "İş adamın gözünde büyür." dediği gibi yapmamız gereken bir işi çoğunlukla gözümüzde büyüttüğümüz için erteliyoruz. Bu durumu aşmak için ise uzmanlar öncelikle yapılacak işin parçalara ayrılması gerektiğini belirtiyorlar. Bu sebebin dışında konsantrasyonumuzu bozan nesne ve ortamlardan da uzak kalmayı, iş ve zaman planlaması yapmak gerektiğini de belirtiyorlar. Bunların dışında sürekli olarak sabit bir durum ya da ortamda bulunmanın etkisi de göz ardı edilemez tabii. Birey öncelikle kendisi için değişikliklerde bulunup, eyleme geçmelidir bence.
Tüm bunların yanında durum ne olursa olsun önümüzde koca bir hayat olduğunu düşünsek de bunun garanti altında olmadığını unutmamalı ona göre eylemlerde bulunmalıyız. Sonuç olarak bugün ertelediğimiz bir işi yarın yapacak gücümüzün olacağı ne malum?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.