Hava sıcaklıklarında hissedilir derecede sıcaklık oldu yani yaz sıcakları iyiden iyiye bastırdı. Daha da sıcaklıklar etkisini arttıracak gibi. Böyle bir dönemde ya çalışıyoruz, ya tatildeyiz ya da evimizde sessizce oturup dizimizi, filmimizi izliyoruz.

Birkaç dakikalığına sıkıntıyı, stresi bir kenara bırakalım. Yaz denildiği zaman hemen hemen hepimizin aklında güzel bir şeyler canlanır.

İnsanoğluna enerji veren bir mevsimdir yaz. Bisiklet sürmeyi öğrendiğimiz, ilk defa yüzmek için denize girdiğimiz günler gelir aklımıza. Ya da gittiğimiz bir piknikte sudan çıkardığımız buz gibi karpuz. Her yörede bu ve bunun gibi anılar vardır. Zaman gelip, geçiyor. Zaman geçtikçe de fark ediyor insan; çocukken yaşanan anılar hiç unutulmuyor. Bisikletten düşüp dizinizi yaraladığınızı unuttunuz mu mesela? Unutmadınız. Hatırladığınızda da yüzde ister istemez bir tebessüm oluşuveriyor. Küçükken mahalledeki tüm çocuklar olarak bir araya geldiğimiz ve birbirimize ‘masallar sattığımız’ zamanlar geliyor aklıma. Hayat birkaç dakikalığına da olsa güzelleşiyor.

Şimdi, bunları neden anlattım? Çevremde görüyorum; şimdinin çocuklarının ne yaz anısı var ne kış anısı. Yok işte. Niye? Yazı, kışı teknolojik cihazlarla geçiriyorlar. Anne ve babaların çocuklarının zihinlerine güzel anılar ekilmesine vesile olmaları gerekmez mi? Bence gerekir. İlla denize gidin demiyorum, alın bir kova su çocuğunuzla birbirinizi ıslatın. İmkan varsa kapın bir hortum, açın suyu da birbirinizi kovalayın. Bir kova mutluluk işte…

Gelecekte kahkaha atarak hatırlayacağınız anılarınız olsun çocuklarınızla. Zenginlik budur. Değil mi? Öyle. Hayıflanıp durmanın, söylenmenin, şikayet etmenin, isyan etmenin bir manası var mı? Yok.

Sağlıcakla kalın…