Servet R. Çolak

Servet R. Çolak

Konya’nın değersizleştirilen yadigârları

Konya’nın değersizleştirilen yadigârları

Konya’nın değersizleştirilen yadigârları

Eski Konya diye tabir edilen merkeze yakın yerleri gezin ortalama her bir kilometrede bir özellikle Anadolu Selçuklu Devleti’ne ait yapılara rastlarsınız. Bu, Meram Son Durak’tan başlayarak Alaaddin Tepesi’ne oradan da Sedirler Caddesi’nin sonuna kadar giderek yapılırsa ne demek istediğim yerinde anlaşılacak. Konya’nın tarihi yapılarıyla ilgili zaman zaman haberler yaparak kamuoyunu bilgilendirmeye çalışıyorum. Tabi ki tarihi yapılardaki çalışmalar takdire şayandır ve bunu asla kimse gizleyemez. Zaten bizler de haberlerimizde bu çalışmaların yerinde olduğunu ve ecdada büyük saygı yapıldığını dile getiriyoruz.

Fakat bu yapılan çalışmalar büyük yapılara yapılıyor. Küçük türbe, çeşme veya mescitlerde aynısını göremiyoruz.

İnanmayan Eski Konya’yı gezsin baksın! Özellikle hemen hemen hepsi Osmanlı Döneminde yapılmış tarihi çeşmeler incelenirse ne demek istediğim tam da burada anlaşılır.

Özellikle Sedirler Caddesi üzendi bulunan 4 çeşme yeni yapılan duvar veya yapının içine gömülmüş. Gömülmüş derken anlatmak istediğim; tarihi çeşmenin bulunduğu alana yapı imarı verilmiş. Yapıyı yapan müteahhit tabi ki çeşmeyi yıktıramayacağı için çeşmeyle yeni yapıyı birleştirmiş. Ortaya çok absürt görüntüler çıkmış tabi ki!

Buna benzer birçok görüntüleri Şems-i Tebriz Mahallesi’nde de görmek mümkün.

Yine küçük, çok önemli olmayan zatların türbeleri de benzer durumlarla karşılaşmış ve güzelim yapılar ya unutulmuş ya da değerini yitirmiş.

Ecdat yadigârlarımız maalesef böyle olmuş ve sahipsiz kalmış.

Bunların yanında tabi bir de, vatandaşlarımız tarafından verilen zararlar var. En çok dikkat çeken zararlar da, sprey boyayla yapılan yazılan veya grafiti resimleri. 300 yıllık 500 yıllık tarihi eserler, saçma sapan yazılarla harap edilmiş. Bunun da önene geçilmesinin tek çaresi eğitim. Ne yazık ki eğitim çözümü uzun süreç aldığı için eserlerin korunması için zarar verenlere karşı ağır yaptırımlar yapılması gerekiyor. Para cezasıyla bir çok cezayı geçiştiriyoruz ama verilen zararlar geri döndürülemeyecek türden.

Tarihi yapılara verilen zararlar şöyle dursun, çevremize ve doğamıza da büyük zararların verildiğini hep görüyoruz. Bunlardan en önemlileri de yasak ve kaçak avcılık. Bu konu da büyük önem taşıyor ve yaptırımlarının ağırlaştırılması gerektiğini düşünüyorum.

İnşallah önümüzdeki günlerde tüm bu dileklerimiz gerçekleşir ve cennet ülkemiz hem yadigarlarımızla hem de eşsiz doğamızla geleceğimize taşıyabiliriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Servet R. Çolak Arşivi