Öznur İnanç

Öznur İnanç

Bizim memleketin havaları

Bizim memleketin havaları

Kış geldi, havalar soğudu ancak soğukluk hava durumu ile sınırlı kalmadı. Son dönemlerde uygulanan zamlar ile birlikte daha da üşüdük. İş öyle bir noktaya geldi ki yurdun birçok yerinde insanlar artık ısınmak için AVM’lere gidiyor, şöyle bir geziyor. Ancak maalesef bu kış yaşanan gerçekler yeterince gündem olmuyor, olamıyor. Öte yandan baktığımızda memleketin en zenginleri bile gelen faturaların bedellerine isyan ediyor. Bizler de evimizde bir bardak sıcak çay içmek için 40 kere düşünüyoruz. Durumumuz bu…

Üreticiler, çiftçiler boyutunda hadiseyi ele alalım. Onlar da girdi maliyetlerinde yaşanan artışlardan yakınıyorlar. Onların maliyetlerindeki artış da tüketicilere yansıyor. Tarım ve hayvancılıkta kendine yetebilen ülke olmaktan çıktık maalesef, nüfusumuzun hala önemli bir kısmının üretici, çiftçi olmasına rağmen. ‘Gelişmiş’ olarak adlandırılan ülkelere baktığımız zaman, nüfusunun yüzde 10’undan daha azının üretici olduğunu görüyoruz. Buna rağmen adamlar her aileye yetecek ürün üretebiliyor ve refah seviyeleri yüksek denilebilecek boyutta.

İşçi ve işveren yönünden bakalım. Başta elektrik ve doğal gaz olmak üzere yapılan zamların ardından yurdun dört bir köşesinde ‘enerji tasarrufu’ adı altında işçiler ve işverenler zarar ediyor. Sanayide elektrik kesintisi yaşandı, işletmeler kesintinin olduğu süre içerisinde üretim yapamadı. Önümüzdeki günlerde benzer bir durumla karşılaşılmayacağının garantisi var mı? Yok bence.

Gelelim esnafa. Ülkenin her köşesinde birçok esnaf kepenk kapatıyor. Niye? Uzun bir süre birçok esnaf, salgın nedeniyle kapalı kalmıştı. Tam yeni yeni ‘belini doğrultuyor’ derken, bu kez de halkın alım gücü düştü. Türkiye’nin hemen her yerinde esnaflar yüksek vergilerden yakınırken, Konya şehir merkezinde ve ilçelerde esnaflar elektrik faturalarının yükselmesinden şikayetçi. Haksızlar mı? Değiller.

Yurt genelinde vatandaşların durumu bu. Peki, ülkemizin geleceği olarak gördüğümüz gençlerimiz? Gelecek için nasıl bir gençlik hazırlıyoruz, onlara nasıl bir ortam sunuyoruz? “Gençlerin hobileri olmalı. Tiyatroya gitsin, sinemaya gitsin mesela. Gençlerin hobileri olmalı ki kötü alışkanlıklardan uzak durmalı. Şunları yapmalı ki bir ülke geleceğe umutla baksın” gibi yorumlar yapılıyor. İyi de hangi parayla? Gelecek için öyle bir nesil hazırlıyoruz ki hobi edinmek için parası çıkışmıyor. Gençlere öğretilebilen tek sanat; ‘hayatta kalma sanatı’.

Bakalım; şimdi kim “Az kullanan az ödeyecek” diye ‘müjde’ verecek. Ömrümüz yeterse göreceğiz. Yetse de görmesek pek güzel olurdu ama bizde işler böyle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öznur İnanç Arşivi
SON YAZILAR