Lüzumsuz ise söndür
Kıymetli okurlar; hatırlar mısınız bilmem, bir zamanlar genellikle iş yerlerinde ‘lüzumsuz ise söndür’ ibaresi bulunurdu. Güzel ülkemizde vatandaşların gündemi elektriğe, doğal gaza ve akaryakıta yapılan zamlar olduktan sonra bu tür ibareleri yeniden duymaya başladık. Millet, ekonomik anlamda ayakta kalabilmek için birbirini ‘lüzumsuz ise söndür’ diye uyarıyor.
Ülkenin uzun bir süredir gerçek gündemi ekonomi. Son elektrik, doğal gaz ve akaryakıt zamları hayatın her alanına yansıyınca gerçek gündem biraz daha öne çıkmaya başladı. Vatandaşlar, ‘devir tasarruf devri’ moduna girdi iyiden iyiye. Millet artık arabasına binmeyi bile bırakıyor. Toplu taşıma araçları tercih ediliyor. Salgın henüz bitmemişken ve vaka sayıları yükselmeye devam ederken insanlar birçok hatta ‘balık istifi’ yolculuk yapıyor.
Asgari ücrete, emeklilere yapılan maaş zamlarına nispeten sevinmiştik. Sonunun böyle olacağını az çok tahmin edebiliyorduk ama bir ihtimal insanlar biraz rahat nefes alır diye de düşünmüyor, umut etmiyor değildik. Bu umudumuz maalesef yine kursağımızda kaldı ve arka arkaya gelen zamlar ile birlikte umudumuzu yitirdik. İş öyle oldu ki; adamın evinde doğal gaz takılı ama soba kuruyor ‘3-5 kuruş daha az harcarım’ düşüncesiyle. İlçelerde doğal gazı olmayan mahallelerde bazı vatandaşlar seviniyor, ‘iyi ki bizim buraya doğal gaz gelmemiş’ diye.
Semt pazarlarına gidiyoruz soruyoruz “İşler nasıl?” diye. Adamlar ekonomideki tabloyu resmen yüzümüze vuruyor. Millet artık meyve, sebze alımını yarı yarıya azaltmış vaziyette. Temel gıda ürünlerini bile azar azar alıyor herkes…
Yani sözün özü şu ki; milletimiz her yerde ve her alanda tam manasıyla tasarrufa yöneldi yaşamın devamını sağlayabilmek için. İçinde bulunduğumuz devrin adı; tedbir ve tasarruf devri. Ya buna ayak uydurursunuz ya da ayakta kalamazsınız. Bir nokta daha var ama politikaya girmek istemiyorum…
Kalın sağlıcakla.