Öznur İnanç

Öznur İnanç

Ekonomi ve dış mihrak

Ekonomi ve dış mihrak

Yazı yazmak maksadıyla klavye başına geçtiğim vakit ekonomiden başka bir konuya değinmek içimden gelmiyor. Sanki başka bir mevzuya değinecek gücüm, kuvvetim yokmuş gibi geliyor. Şu günlerde tarihe, felsefeye değinsem çok ‘boş yapacakmışım’ gibi bir hissiyata bürünüyorum. Bir de, ‘suni gündem oluşturma çabası içerisindeymişim gibi algılanabilir öyle bir şey yapsam’ diye düşünüyorum. Sezen Aksu tartışıldı değil mi günlerce? Ne oldu şimdi? Suni gündemle millet oyalanmaya çalışıldı ama tutmadı. Esas gündem ekonomideki gidişat olunca suni gündemlerin ömrü pek uzun sürmüyor.

İş öyle oldu ki; eşle, dostla, akrabayla bir araya gelsek mevzu dönüp dolaşıp ekonomide yaşanan negatif gidişatın bizim üzerimizdeki etkilerine geliyor. Konu öyle seçim, parti, kişiler, gruplar, falan feşmekan değil. Konu artık toplumun tamamını bir şekilde etkileyen bir konu. Ekonomideki gidişatı eleştirenlere de ‘hain’ damgası vurulması çok yanlış. Bu ülke hepimizin, başka Türkiye yok. Yapılan zamların gözden geçirilmesine ilişkin hükümetin bir takım çalışmalar içerisinde olduğunu duyuyoruz. İnşallah sonu hayırlı olur demekten başka yapacak da fazla bir şeyimiz yok.

Ha bir de bana içerisinde ‘dış mihraklar’ falan geçen cümleleri kurmayın, çok rica edeceğim. Ben anlamam dış mihraktan, iç mihraktan. Milletin sorunları öyle ya da böyle çözülecek. Şöyle oldu, böyle bitti, yan yattı, çamura battı gibi durumlarla ilgilenmiyorum.

Neyse, geçenlerde bir ‘hikaye’ gördüm internette dolaşırken onu paylaşayım sizlerle ve yazıyı bu haftalık sonlandırayım. Günlerden bir gün şeytan bir köye uğramış. Keyfi gayet gıcır. Sırtını yaslamış bir ağaca, buzağısı kazığa bağlı olan ineğini sağan genç bir kadını izlemeye dalmış. Epey bir vakit izledikten sonra kalkmış, kazığa bağlı buzağının ipini gevşetivermiş. Buzağı debelenince boynundaki ipi çözmüş. Koşturarak annesini emmeye giderken süt kovasını devirivermiş. Kova devrilince kadın sinirden çılgına dönmüş. Kapmış eline okkalı bir odun buzağıya vurmuş, yere sermiş. İnek de bunu görünce kadını bir tekmede yere serip, öldürmüş. Tüm bunlar olup biterken hadiseyi gören kadının kayınbabası ineği çekmiş tüfekle vurmuş. Silah sesi duyulunca dışarı çıkan kadının kocası, karısını yerde cansız halde, babasını da elinde tüfekle görünce o da çekmiş silahını babasını vurmuş. Aradan kısa bir zaman geçmiş. Bir şekilde gerçeği öğrenen koca, acıya daha fazla dayanamamış intihar etmiş. Şeytan da olup bitenleri bir köşeden izliyormuş. Düşünmüş kendi kendine ve “Ben ne yaptım ki şimdi? Sadece buzağının ipini gevşettim. Şimdi tüm bu olup bitenleri de bana yüklerler” demiş.

Sağlıcakla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öznur İnanç Arşivi