Kaçan balık büyük olur
Aşığın birisi “gözüm senden başkasını görmüyor” diyerek sevgilisine aşkını ilan etmiş. Kız ise “arkamızda benden daha güzel kardeşim var, geliyor” demiş, erkek arkasına döndüğünde de peşlerinde kimsenin olmadığını görmüş. Böylece kızın yaptığı sevgi testinden geçemeyerek, sınıfta kalmış. İnsanların elindeki değerleri bilmeyerek, başka değerler araması sadece bugünün sorunu değil, geçmişte de sorunların kaynağıdır. Zaten insanlar mevcut durumu değil gelecekte olan durumu istemektedirler. Oysa işin temeli, mevcudu korumak ve değerlendirmektir. Dünümüz geçti onu bir daha asla geri getiremeyiz, geleceği ise bilmiyoruz. Bilmediğimiz gelecek için yalan, dolan, hile ile iş yapmaktansa mevcut durumu koruyarak çalışmak ve onu değerlendirmek gerekmez mi? Yapabileceğimizin en iyisini yapmak, kaçan balıklara üzülmekten iyidir. Fırsatlar kuş gibidir. Her zaman yeni kuşlar kapımıza gelir, önemli olan onları değerlendirebilmektir. Yıllar önce at yarışlarından çok büyük bir hediye, bugünün parası ile 120 milyon kazanan birisinin haberini Gazetede okumuştum. O zamanın dev ikramiyelerinden birisini tek başına altılı bilerek sürpriz bir şekilde kazanan kişi, parayı aldıktan sonra ilk söylediği cümle “bu parayla ne altılı oynanır ama” olmuş. Aklı hala kaçan balıkta olan birisinin elindeki parayı değerlendiremeyeceği açıktır. Nitekim piyango çıkan insanların kısa sürede 1-2 yıl içinde eski durumlarına döndüğü hatta daha kötü durumlarla karşılaştığı haber olmaktadır. Oysa insanların kapısına her zaman yeni fırsatlar gelir. Fırsatların küçüğü ya da büyüğü olmaz, önemli olan onların doğru değerlendirilip, değerlendirilmediğidir. Bu nedenle keşke dememek için mevcut durumu iyi değerlendirmek gerekir. Eskiler hep derdi “sevgilinin kıymeti kaybetmeden bilinmez” diye. Gerçekten de elimizde olan fırsatları değerlendirmek, onları doğru kullanmak geleceğe güvenle bakmanın altın anahtarı. Bugünden başlayarak mevcut durumu gözden geçirmek ve buna uygun hareketler yapmak yapılabilecek davranışlardan birisidir. Buna günümüz bilimi stratejik planlama diyor. Mevcut durumu değerlendirerek bundan geleceğe yönelik faydalı çıkarımlar sağlamak, doğru planlama ve analiz ile olur. Aksi durumda hem mevcut durum bozulduğu hem de geleceğe yönelik planlama hatalı olduğu için elimizdeki avantajları da kaybederiz. Sonradan keşke demenin buna bir faydası olmaz. Büyük üstat Mehmet Akif Ersoy "Gel yıkalım şu Süleymaniye'yi desen iki kazma kürek iki de ırgat gerek. Hadi gel yapalım geri şunu desen bir Sinan gerek bir de Süleyman gerek." Diyerek mevcut durumun ne kadar kolay bozulabileceğini göstermiştir. Zaten zor olanı yapmaktır. Bu nedenle yıkmadan önce çokça düşünmek daha sonra hayıflanmamak için gerekir. Oysa günümüzde yıkma işlemi o kadar kolay yapılmaktadır ki dur demeye kalmadan yıkılacak olan her ne ise yıkılıp yok olup gitmektedir. Şehirlerin dönüşümü, sistemlerin değiştirilmesi, araç-gereçler gibi daha birçokları kısa sürede değişime uğrayabilmektedir. Günümüz dünyası hızlı değişimlerin olduğu bir duruma gelmiştir. Önceleri günlerce hatta aylarca süren yapım işleri daha kısa sürelerde yapılabildiği gibi yıkım işleri de bir o kadar kolay yapılabilmektedir. Bu bakımdan bir dakika durup düşünmek, doğru işlerin yapılması için gereklidir.