Geçtiğimiz gün Konya Milletvekili ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız’ın iftarda misafiri olduk. Bu vesileyle de biraz daha fazla sohbet etme imkanı bulduk.

Ziya Bey aslında bir hukukçu, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. ABD'de West Coast Üniversitesinde Uluslararası İşletme İdaresi alanında yüksek lisansını ve İngiltere'de Londra Metropolitan Üniversitesinde Uluslararası Karşılaştırmalı Ticaret Hukuku alanında diploma sonrası programını tamamlamış. İş hayatı da azımsanamayacak ölçüde bir tecrübeyi kapsıyor.  Öncelikle Devlet Planlama Teşkilatında Uzman Yardımcısı olarak görev yapıyor. Daha sonra Dış Ticaret Müsteşarlığında, Devlet Yardımları Daire Başkanı, İhracat Genel Müdür Yardımcısı, İhracat Genel Müdürü ve Müsteşar Yardımcısı olarak görevlendiriliyor. Bu arada bir de Londra Büyükelçiliğinde Ticaret Müşavirliği görevini yürütüyor. Gümrük Bakanlığında müsteşar olarak görev yaparken, bu görevine Gümrük ve Ticaret Bakanlığının kurulması üzerine de Bakanlık Müsteşarı olarak devam ediyor.

Yani anlayacağınız dolu dolu bir eğitim, dolu dolu bir iş hayatı ve şimdi de hem milletvekili hem de Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı olarak hizmete devam ediyor. İşin ilginç tarafı şu Konya’da çok sevilen de bir vekil. Kendisine de anlattım; gittiğim yerlerde insanlarla siyaset konuşmayı tabii ki seviyorum. Ve insanlar milletvekillerini eleştirmeyi seviyorlar. Hele de iktidar milletvekillerini eleştirmeyi daha da çok seviyorlar. Ancak ne ilginçtir ki Ziya Altunyaldız’la ilgili böyle bir eleştiriye ve tabiri caizse “saldırıya” şahit olmadım. Mesela kişi CHP’li bir vatandaş; birçok milletvekiline getirdiği eleştiriler var. “Peki, Ziya Altunyaldız’ı nasıl buluyorsun dediğim zaman beyefendi kişiliğinden, polemikler içerisinde olmamasından ve isabetli bir yerde bulunduğundan bahsedebiliyor. TBMM içerisinde bile baktığınızda Ziya Altunyaldız’ı abuk sabuk bir polemik içerisinde veya kavga içerisinde göremiyorsunuz. Bence bu nedenle de gerçekten halk Ziya Bey’i eleştirilerinde de ayrı tutuyor. Bence bir milletvekili için çok güzel bir duygu olsa gerek.

Tabii ki her milletvekilinin bu şekilde bazı özellikleri var. Bunları zaman zaman paylaşmaktan da bir kompleks duymuyorum işin doğrusu. Mesela Milletvekili Hacı Ahmet Özdemir bana hep çok entelektüel bilgi ve birikim insanı olarak gelir. Hep çevremdekilere de söylerim “Hacı Ahmet Özdemir’le muhakkak sohbet edin” diye.

Mesela Tahir Akyürek tabiri caizse “kurt” politikacıdır. Eleştirenler bile Tahir Akyürek’in politika bilgisine itiraz etmez. Onu kabul ederler. Politika bilgisiyle öne çıkan diğer bir milletvekili de Halil Etyemez’dir. Halil Etyemez de sendikacılıktan gelmesinin etkisiyle “kurt” bir politikacıdır. En önemli özelliği de sadece konuşarak hatiplikle politika değil icraat olarak da hareketli politika yapan bir milletvekilidir.

Yani her milletvekilinin kendine özgü bir özelliği bulunmaktadır. Bunu da aslında, kamuoyu da çok rahat görmektedir. Yani bu yukarıda yazdıklarımı inanın vatandaş da gayet net görmekte ve doğrulayabilmektedir. Bazı milletvekillerini vatandaş eleştirse de inanın yukarıda saydığım bu özelliklerini de teslim etmektedirler.

Tüm milletvekilleriyle ilgili muhakkak ki görüşlerimiz bulunmaktadır. Ama zaten milletvekilleri de bu konulardan haberdardır. Yeri geldikçe de yazmaya devam edeceğim.

Neticede konumuza dönecek olursak, Ziya Altunyaldız eğitimiyle, bilgi ve birikimiyle, tecrübesiyle vatandaşların da kabul ettiği “Devlet adamlığı” statüsünde, yöneticiliğine bundan sonraki dönemlerde de devam edecektir. Yaptığı faaliyetler, çalışmaları, düşüncelerini bugünkü gazetemizde okuyabilirsiniz. Ben sadece işin sosyolojik kısmına değinmek istedim.

Bir insanı herkes anlayabiliyor, dinleyebiliyor, “sevmiyorum” diyemiyorsa, unutmayın o insan kesinlikle iyidir.

Dostlukla kalın.