Barbaros Ulu

Barbaros Ulu

Kamu Sırtından Ağalık

Kamu Sırtından Ağalık

—Üstadım, eskiden kendi evinde, ailenle birlikte mütevazı bir sofrada iftarını açarken belediye başkanı olduktan sonra çok değiştin. Şimdi ramazanın her günü bir kesime yemek veriyorsun. Verdiğin yemekler de dillere destan. Üstelik her bir yerden davetli çağırıyorsun. Yemeğin yanında bu misafirlerin ulaşım ve otel masraflarını da çekiyorsun. Belediye başkanlığı maaşın bu davetleri kaldırmaz. Bildiğim kadarıyla başkan olmadan önce de çok variyetli ve cömert değildin. Ailenden miras kaldı desem, ailen de kıt kanaat geçinen biri idi. Nereden bunun kaynağı? Yoksa bir yerden gömü mü buldun ya da birileri bu masrafların sponsoru mu oluyor? Bu kadar cömertlik neyin nesi? 

—İlahi arkadaşım! Ne gömü buldum ne ailemden miras kaldı ne sponsorum var ne cömerdim ne de tüm bu iftar masrafları karşılamaya maaşım yeter.

—O zaman bu değirmenin suyu nereden, söyler misin? Haydi deyiver. Aramızda, bilesin.

—Niye deşeliyorsun? Üzümünü ye, bağını sorma.

—Olur ya senden sıra gelir, bu şehir halkı döner şaşar, aklını peynir ekmekle yer ve beni bir gün bu şehre başkan yaparsa, bu işler nasıl yapılır, acemilik çekmeyeyim diye soruyorum. Yarın ben vermem. Senden önceki başkan yedirirdi derler. 

—Bu değirmenin suyu belediyeden. Tüm masrafları belediye çekiyor.

—Yani belediyenin sırtından şehrin ileri gelenlerine ağalık yapıyorsun.

—Evet.

—Oldu mu ya şimdi bu yaptığın?

—Olmayacak nesi var? Mevzuatta temsil ve ağırlama giderleri diye bir ödenek var. O kalemden karşılanıyor. Yani kanunda yeri var.

—Tamam, kanunda yeri vardır. Bunu anladım. İşi kılıfına uydurursun. Buna kimse de bir şey diyemez. Zira her şey mevzuata uygun. Peki, bu yaptığın doğru mu?

—Niye doğru olmasın. Bu vesileyle belediyemizin reklamı oluyor. İftar öncesi veya sonrası mikrofonu alarak belediyemizin hizmetlerini anlatıyor ve mesajımı veriyorum.

—Bu hizmetleri anlatmak için illa birilerinin karnını doyurman mı gerekiyor?

—Misafirperverlik bu milletin genlerinde var. Ben bu hasleti devam ettiriyorum.

—Kendi paranla bu kadar kişiye her akşam böyle mükellef sofra hazırlayıp yedirir miydin?

—Ne münasebet! Milletin parasını millete yediriyorum. Cebimden niye vereyim. 

—Fakire, fukaraya, yetim ve gurabaya yedirsen, eh diyeceğim. Ama gördüğüm kadarıyla kelli felli makam sahiplerini ağırlıyorsun. Yani bize yer yok oralarda.

—O dediğin fakir kesime de belediyemiz çay, şeker gibi yardımlar yapıyor. Yani onları da es geçmiyorum. Tüm bunları sosyal belediyecilik adına yapıyorum.

—Tüm bu dediklerin içime pek sinmedi ama diyelim ki yapılması gerekiyordu. Yaptın. Peki senin belediyen borçsuz bir belediye mi? Yani tüm hizmetleri yaptın. Bu ikramlar harcayacak yer bulamadığın fazla para mı?

—Yok ya... Belediye olup da borcu olmaz mı? Borçla döndürüyoruz belediyeyi. Çoğu iş yaptırdıklarımıza bedelini zamanında veremiyoruz. Öteliyoruz durmadan. İhtiyaçları karşılamak için zaman zaman kredi çektiğimiz de oluyor.

—Desene devlet bütçesi gibi kara delikli bir bütçeniz var.

—Aynen öyle.

—Be kardeşim, madem borçlusun. Başkasına kamu sırtından ağalık yapacağına, önce borçlarını kapatmayı denesen ya da bu yemek masraflarını daha acil olan harcamalara ayırsan olmaz mı? 

—Ama herkes öyle yapıyor. Dünyada da bunun örnekleri var. 

—Kardeşim, başkası yaparsa yapsın. Hem başkasının yapması bunu meşru göstermez. Sonra kimin parasını kime yediriyorsun. Senin bu yaptığına yağma Hasan'ın böreği denir. Bilesin ki kamu kaynağı yetim malı gibidir. Bunu da unutma. İstersen ben ayrıldıktan sonra yetim malı yiyenlerin durumuna bir göz at. Çünkü bildiğim kadarıyla dindar mütedeyyin birisin. Her şeyde dini referans alıyorsun. Din bu yaptığına ne kadar cevaz veriyor, bunu bir irdele. Dinde yeri varsa tüm bu yaptığın helali hoş olsun. Değilse vebalinin altından kalkamazsın. Zira gittiğin yol, yol değildir. Bu da benden sana bir dost tavsiyesi olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Barbaros Ulu Arşivi

Veda

28 Aralık 2022 Çarşamba 00:02