Kim aday olur bilmem ama aday olmayacakları biliyorum
Bugün biraz seçimlerden bahsetmek istiyorum. Bir kere seçimler denilince en önce şunu söylemek gerekir 2022 yılının sonundan önce bir seçim beklemek anlamsız gözüküyor. Ekonomik şartlar, sosyal şartlar, eskiye göre değerlendirirsek, seçimi işaret etmektedir. Ancak seçimin nasıl olabileceğini düşününce, zamanında bir seçim beklemek sanırım anlamsız olmaz. Belki bir ihtimal 2023’ün Haziran sonunda yapılması gereken seçimlerin olsa olsa 2022 yılının sonlarında kasım veya aralık ayı gibi olabileceği zannımca düşünülebilir. Yani sonuçta 2021 yılında bir seçim beklemek MHP ve Ak Parti birlikteliğinden çıkabileceğe benzememektedir.
Her neyse, burada aday tartışmalarına biraz dikkat çekmek gerekmektedir. CHP’de zaman zaman Genel Başkan Kılıçdaroğlu aday olabileceğini ima etmektedir. Ancak tüm CHP’liler de bilmektedir ki; CHP’nin adayının Kemal Kılıçdaroğlu olması ihtimali çok çok zayıf bir ihtimaldir. Olası cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ilk tur için belki birçok aday ortaya çıkabilecek ancak muhalefetin hedefi seçimi 2. tura bırakabilmek olacaktır. Tabii ki bunun tam tersi Cumhur İttifakı da 1.turda seçimi bitirmek isteyecektir.
Seçim sisteminin nasıl olacağı konusunda tam bir belirginlik olmadığı için sanki yüzde 50+1 oy alan cumhurbaşkanı seçilecektir diye düşünülse de bu sistem içerisinde baktığımızda 1.turda yüzde 50+1’i bulabilecek bir aday şahsen ben göremiyorum. İş 2.tura kalırsa da muhalefetin adayının kim olacağı bir önem kazanacaktır.
Asıl gelmek istediğim konu da aslında budur. Yani muhalefetin adayı konusu… Şimdi kamuoyunda en çok konuşulan ve CHP içerisinde de taraftar bulan düşüncelerden birisi Mansur Yavaş’ın veya Ekrem İmamoğlu’nun aday olması tehlikesidir.
CHP içerisinde bu şekilde “popülist bir yanılgı” maalesef sık sık ortaya çıkmıştır. 1989 yerel seçimlerinde Murat Karayalçın, Erdal İnönü’nün SHP’sinden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçilmiştir. İyi de bir belediye başkanlığı sergilemiştir. İyi bir belediye başkanı olan Karayalçın’ı, Erdal İnönü’nün siyaseti bırakması sonunda SHP’liler genel başkan olarak görmek istemişlerdir. Ve de hemen akabinde 1993 yılında yapılan Genel Kongrede genel başkan yapmışlardır. 1994 yerel seçimlerinde Murat Karayalçın’ın tekrar Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçilme olasılığı çok yüksek iken SHP o dönem bu şansı kaçırmış ve Karayalçın 1995 yılında CHP genel başkanlığına, 1999 yılında tekrar Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olsa da kazanma şansı olmamıştır. SHP ve CHP, 1994’ten sonra 2019 yılına kadar, 25 yıl, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanamamıştır.
Şimdi yine aynı hatalı düşünce Ankara veya İstanbul büyükşehir belediye başkanları için işlemektedir. Büyük bir başarıyla kazanılan, halkın sevgisini kazanan ve de İstanbul halkının güvendiği bir İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı önümüzdeki 2024 yerel seçimlerinde de şayet kazanabilecek durumu vardır. Bu başkanları tutup da cumhurbaşkanı adayı yapmak hatalı bir düşüncedir.2023 seçimlerinde aday olacak bir İmamoğlu veya Yavaş hem o ilin büyükşehir belediye başkanlığını hem de cumhurbaşkanlığını kaybettirecek bir adım olacaktır.
Dolayısıyla CHP aday olarak gerek Kemal Kılıçdaroğlu’nu, gerekse Büyükşehir Belediye Başkanlarını konuşmaktansa oraları sağlama alıp, yeni, halkın seveceği, güveneceği bir adayla seçimlere hazırlanmalıdır. Ve Millet İttifakı eğer seçim kazanmak istiyorsa bu adayda birleşebilmelidir.
Şimdi genelde böyle yazınca hemen karşı çıkmak adına “bilmiş bilmiş yazıyorsun, kim olacak o zaman” diye itiraz edenler çıkıyorlar. Ayakları havada kalmasın diye onu da yazayım. Mesela CHP içerisinde hem CHP’lilerin, hem diğer muhalefet partilerinin, hem muhafazakar, hem milliyetçi ve de hem liberal kesimin sevebileceği çok bariz sevilen bir isim vardır. İlhan Kesici…
İlhan Kesici, sanırım herkes kabul edecektir; temiz, namuslu, ahlaklı, dürüst bir isim olarak tüm Türkiye’de bilinir. Bilgisi ve birikimi, bilhassa ekonomi anlamında herkesçe kabul edilir. Ve tam da şu zamanlarda istenilen ve aranılan siyasi ahlak sahibi ve dürüst siyasetçi imajına da gayet iyi oturan bir isimdir. Kendisini şahsen tanımam ama halk arasındaki imajından biliyorum ki vatandaş böyle düşünüyor.
Sayın Kesici aday olur mu olmaz mı bilmem ama Ekrem İmamoğlu’nun veya Mansur Yavaş’ın adaylığının kesinlikle yanlış olacağını bilirim. Dolayısıyla da “başarılı belediye başkanı başarılı genel başkan olur” gibi, “başarılı belediye başkanından başarılı cumhurbaşkanı olur” gibi bir algıya kapılmadan düşünmek gerekir. Belediye başkanlığında başarılı olan birisinin diğer görevlerde de başarılı olacağı gibi bir sonuç çıkmaz. Ama tüm toplumun kabul ettiği bir isim, arkasına bir de örgütsel gücü alırsa seçim kazanmak hiç de zor olmaz.
Güzel bir hafta diliyorum. Dostlukla kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.