Kaymakamlar halka hizmet etmelidir
Bugün ilk kez farklı bir köşe yazısı yazacağım. Daha doğrusu daha önce gazetemizde yayınlanan bir köşe yazısını buradan tekrar yazmak istiyorum.
Bir sevgili öğretmenimiz için İl Milli Eğitim Müdürlüğünden izin alarak gazetemizde köşe yazısı yazmasını istedik. Öğretmenimizde bizi kırmadı yazmaya başladı. Yıllarca yazılarda hiçbir rahatsız edici olay yaşanmadı. Ve de öğretmenimiz çok okunan yazarlarımızdan da biri oldu.
Eylülün sonunda yayınlanan bir yazısında “Tercihin kaymakamlık olsun” isimli bir yazı paylaştı. Bu yazısı çocuğa öğüt şeklinde bir kurguyla “nasıl bir kaymakam olunması gerektiği” konusunu içeren bir yazıydı. Aşağıdaki yazı, bahse konu yazının noktasına virgülüne dokunmadan kopyasıdır.
“Ne var ki bunda?” dediğinizi duyuyorum. Aslında hiçbir şey yok. Yani diğer yüzlerce yazılardan birisi. Ama Konya Merkez’de yayınlanan gazetemizin köşe yazarının yazısına Meram, Karatay, Selçuklu ilçelerinin muhterem kaymakamları seslerini çıkarmıyorlar ama her ne hikmetse Konya’mızın küçük ilçelerinden Güneysınır Kaymakamı alınıyor ve yazarımız hakkında, memur olduğu için yazıda suç teşkil eden bir konu olmamasına rağmen soruşturma başlatıyor.
“Memur olduğu için” diye özellikle yazıyorum. Çünkü yazıyı aşağıda okuyacaksınız, suç teşkil eden hiçbir durum olmadığı gibi bu yazıyı yazan kişi herhangi bir gazeteci olmuş olsaydı veya memur olmasaydı, bu Sayın Kaymakamın uğraşabileceği hiçbir durum olmayacaktı. İşin bir başka ilginç tarafı da Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın kaymakamlara talimatları öncelikle vatandaşa hizmet olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu Sayın Kaymakam bu yazı yazıldığında 1 Aylık Güneysınır Kaymakamı.
Birçoğunuz merak ediyorsunuzdur. “Ne oldu peki?” diye. Sayın Kaymakamın talepleri doğrultusunda, bu öğretmenimiz ceza aldı. HAKSIZ yere aldığını kesinlikle bir kez daha söyleyeyim. Bu kararın arkasını tabii ki gazete olarak da takip edeceğiz. Ama üzücü olan kısmı Devlet fikirlerini paylaşmak için izin verdiği bir öğretmene, suç teşkil etmeyen fikirlerini dile getirmekten ceza veriyor. Bu doğru bir uygulama olmadığı gibi, bu uygulamada emeği olanların Devlet yönetiminde etkili olmayacaklarının göstergesi olması ayrı bir üzüntü kaynağıdır.
Umut edelim bu tavırlar halk arasında “ego” fikrini ön plana çıkarmaz. Her neyse söz konusu yazıyı aşağıda bir de değerli okuyucularımızın takdirine sunuyorum:
“TERCİHİN KAYMAKAMLIK OLSUN
—Babacığım, ülkede her alanda bir istihdam sıkıntısı var. Ne yapacağımı şaşırdım. Hangi alana yönelmemi önerirsin?
—Haklısın evlat. Gidişat tam dediğin gibi. Ama kaymakam olmanı isterim.
—İyi de baba. Bu ülkede kaç ilçe var? Kaymakamlık bölümleri o kadar çok mezun veriyor. Bana düşürürler mi hiç?
—O kadar kişinin arasından sıyrılıp kaymakam olmak zor ama Allah yürü ya kulum der, kaymakam olursan, yaşadın demektir.
—Kaymakam olarak ne yapabilirim ki? İlk başta küçük ilçelere gideceğim. Çoğunun imkanları da sınırlı. Üstelik ben acemiyim.
—Öyle deme evlat. Küçük ilçeler senin acemiliğini atlatacağın, terör estirip egonu tatmin edeceğin yerlerdir. İmkansızlığı sen değil, ilçen çeker. İlçenin tüm memurları senin emrinde. Makam aracın var. Koruman var. Daha ne istersin. İlgi, alaka, saygı o biçim.
—Nasıl yani?
—İlçenin en büyüğüsün. Ne emredersen ama diye bir şey olmaz. Dediğin her şey yapılır.
—Ama bir şey demezler mi?
—Kim, ne diyecek evlat. Senin altında sana bağlı çalışan daire amirleri var. Bakma onlara daire amiri dendiğine. Onların her biri senin emir erin sayılır. Sesleri çıkmaz, itiraz etmezler. Kendi kendilerine homurdanır dururlar ama o kadar da olsun. Çok da tın.
—Tamam, bu kısmı anladım. Kaymakam olmadan önce yapmam gerekenler var.
—Neymiş onlar?
—Daha ehliyetim yok. Askerliğimi yapmadım. Evli de değilim. Bu ülkede askerliğini yapmayanı adam yerine koymazlar. Evli değilsen, çoluk çocuk derler.
—Hiç gerek yok. Şimdi ehliyet almak zorlaştı. Kaymakam olunca ilçede daha kolay alırsın. Askerliği de o zaman yaparsın. Evliliğe gelince, makamın itibariyle aday adayların çoğalır. Bence acele etme. Sen kısa yoldan kaymakam olmaya bak.
—İyi de kaymakam olmak kolay mı?
—Diğer rakiplerine göre 1-0 öndesin. Çünkü Karadenizlisin. Unutma bunu.
—Tamam, kaymakam oldum. Sadece emir vermek yeterli mi? Biliyorsun, deli dolu biriyim. Macerayı severim. Egom da kaymakamlıkla birlikte tavan yapacak. Egomu nasıl tatmin edeceğim?
—Bu da senin maharetine kalmış. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır ama yine de sana yol göstereyim. Göreve başlayacağın gün tüm daire amirleri kaymakamlığın önünde ip gibi dizilecek. Kaymakamım hoş geldin diyerek seni çiçekle karşılayacak. Bu manzara görülmeye değer. Bugüne kadar seni kim karşıladı böyle. Evli olsan, eşin karşılamaz seni. Üstelik amirlerin baban mesabesinde. Tanışmak için makamına al bunları. Karşılamada olmayan var mı diye tek tek göz at. İçlerinden karşılamaya gelmeyen birini tespit edersen, seni aşağıda göremedim de. O da geciktim desin. Bu durumda; olur, insanlık hali falan deme. Seni ayakta bekleyen görevline, not et bunu de. Bundan sonra o ve diğerleri geciksin de göreyim. Makamına inip çıkarken herkesin kullandığı yolu kullanma. Sana malzeme çıkacak tali yolları kullan. Oralarda sigara içen amir ve memurları görürsün. Onlara başlarım sigaranıza de. İlçenin dışına çık. Piknik yapan çocukları yakala. Kimsin, necisin sorgula. Bunlar öğrencidir muhakkak. İzin onayları var mı yok mu sor ki pikniklerini berbat et. Canın sıkıldıkça soluğu hastanede al. Başhekim nerede, hastane müdürü nerede, hani güvenliğiniz diyerek çalışanları tedirgin et. Olmadı aracına bin. Önünden giden mobileti o önden kaçsın, sen arkadan kovala. Ertesi gün polislere görev ver. Ne kadar mobilet varsa toplayın de. Bundan sonrasını mobiletini kaptıran çocuk ve ailesi düşünsün. Makamına çıkar çıkmaz, tüm daire amirlerini toplantıya çağır. Geciken amirleri not ettir ve onlara de ki personelinizden mesaiye uymayanlar varsa, isimlerini getirin talimatı ver. Sabah makamına gelir gelmez, bir daire amirini çağır. Sekreterin, efendim bize not bıraktı. İlçe sınırları içerisinde falan yere gitti derse, gelince yanıma gelsin deme. Nasıl gider benden habersiz, ben neyim burada? Hemen gelsin de. Gelince de mesai saatleri içerisinde görev yerini niçin terk ettiğinin hesabını sor. Özür dilerim, bir daha olmaz demezse, savunmanı yaz gel de. O da tamam derse, çıktıktan sonra sekreterine geri çağırt. Bu defalık affettim. Bir daha olmasın de. Daire amirin yıllık iznini kullanmaya kalkarsa, noter gibi hemen tasdikleme. İzin için beni mi beklerdin lafı sokuştur. Bir daha izin almaya gelsin de göreyim. İznini yakar, yine gelmez huzuruna.
Hasılı evlat, ormancı kadar değilsen de ilçende varlığını göster. Herkes nasıl bir kaymakam ile karşılaştığını bilsin. Kedinin ayaklarını ilk günden ayır. Terör estir. Deli doluluğunu pardon idealistliğini burada boşalt. Herkes fırsat buldukça senden konuşsun. Şanın yürüsün. Egonu da böylece tatmin etmiş olursun. Ben de kaymakam babasıyım diye buralarda caka satar dururum.”
Dostlukla kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.