Erhan Dargeçit

Erhan Dargeçit

Eylül-ekim ayları memnuniyetsizlik aylarıdır

Eylül-ekim ayları memnuniyetsizlik aylarıdır

ZAMLAR TÜM FİYATLARI ARTTIRIR

Eylül, ekim ayları vatandaşlar için en sıkıntılı aylardır. Bu aylarda çocuklar okula başlayacaktır. Giyim masrafı, kırtasiye masrafı, kitap masrafı ve bir de “sözde ücretsiz okula” ödenen paraların zamanı bu aylardır.

Çocuk gelişme çağındadır ve de mecburen her sene okul forması yenilenmek zorundadır. Hatta bazıları için belki de senede iki kez yenilenir. Defter kabından, kalem, silgisine, cetveline kadar kırtasiye masrafı hiç eksilmez. Kitap masrafı deyince de hemen birileri çıkıp “kitapları ücretsiz olarak Devlet karşılıyor” gibi bir cevap verebilir diye açıklayayım: Kitapları, Devlet, ücretsiz karşılıyor ancak her ne hikmetse bu kitaplar yeterli olmadığı gibi “kaynak kitap” adı altında velilerden onlarca kitabın alınması istenmektedir. Okula ödenen paralar da bu işin cabasıdır. Okullar fırsat buldukça velilerden para istemektedirler. Veliler de mecburen vermektedirler.

Bunun dışında, kışa girilmektedir ve de kışlık hazırlıklar da evlerde bu aylarda başlar. Hem gıda yönünden, hem kılık kıyafet yönünden kışlıklar hazırlanmaya başlar. Daha da kötüsü, ısınma konusu da bu aylarda başlatılır. Yani sobalı evse odun-kömür derdi; kaloriferli evse doğalgaz veya akaryakıt ödemeleri bu aylarda başlar. Daha bu konuyu uzatabiliriz ama asıl konum bugün bu değil.

Bu aylarda çok fazla para harcayan vatandaşa artık her şey pahalı gelmeye başlar. Bunun üzerine en önemli haberlerden birisi “tarladaki domatesin fiyatı” ile “marketteki domatesin fiyatı” karşılaştırmalarıdır. Yani burada “aslında Hükümet ekonomiyi yönetemiyor” konusu değil, “aradaki aracıların vatandaşın aleyhine fırsatçılık yaptığı” konusu ön plana çıkartılmaya çalışılır. Tarlada domates 1 TL iken, marketlerde 6 TL’ye satılması bu “fırsatçıların” işi imiş.

Suyun zamlanması, elektrik tüketim bedellerinin artması, doğalgaz fiyatlarının artması, mazot, benzin gibi akaryakıtın yükselmesi hatta işçiler için asgari ücretin artması gibi konular kimsenin aklına gelmez. Ki bu kalemlerde hatırı sayılır bir artış olduğunu söylememe sanırım gerek yoktur. Marketler, belki de bu artışları en ağır derecede hisseden yerler olsa gerek. Marketler, akaryakıt, doğalgaz, elektrik, su ve işçi ücretleri konusunda zamlardan en fazla nasip alan kurumlardır. Bir de tezgaha koyduğu ürünlerin seçilerek “kötülerinin” ellerinde kaldığını düşününce 1 TL’den 6TL’ye nasıl çıktığını sanırım anlamakta güçlük çekmemek gerekir.

ÖZEL YURTLAR DA SIKINTIDA

Üniversiteler de yüz yüze eğitime geçti ve öğrencilerin gerek Kredi Yurtlar Kurumu gerekse özel yurtlar veya evlere yerleşme çalışmaları da başladı. Öğrenci ve velilerin en büyük şikayeti de özel yurtların çok fiyat artışı yaptığı konusunda geliyor. Halbuki resmi olarak, Bakanlığa bağlı çalışan yurtlarda fiyat artışları belli, sadece enflasyon oranında… Ve hatta sanırım herkes biliyordur ki, enflasyon yüzde 20’lerin altında gözükürken cebimizde yaşadığımız enflasyonun bunun kat kat üstünde olmasına rağmen özel yurtlar fiyatlarını enflasyon oranında arttırmak zorundalar. Öğrencilere açık büfe kahvaltı verilen yurtlarda sadece peynirin fiyatının yüzde 100 civarında arttığını söylersem enflasyon oranındaki bir artışın özel yurtlar açısından ne kadar tatmin edici olabileceğini sanırım tahmin edebilirsiniz. Bu arada pandemi sürecinde bu özel yurtların Devlet’ten yardım alamadığı konusundan hiç bahsetmeyeceğim bile…

Kısacası eylül-ekim ayları geldi ve memnuniyetsizlik had safhada. Üretici domatesini 1TL’ye sattığı için memnun değil. Marketçi 6 TL’ye sattığı için vatandaş 6 TL’ye domates aldığı için memnun değil.

Eğitim çok masraflı olduğu için veliler memnun değil. Toplum, eğitim sisteminden memnun değil. Yani külliyen bir memnuniyetsizlik içerisinde bu ayları geçiriyoruz. Bundan kurtulmanın en iyi yolu herkesin “empati yaparak” kendisini karşındakinin yerine koyarak değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum.

Dostlukla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erhan Dargeçit Arşivi
SON YAZILAR