Erhan Dargeçit

Erhan Dargeçit

Bu seçim diğerlerinden farklıdır

Bu seçim diğerlerinden farklıdır

Seçimler erken de olsa, vaktinde de olsa yaklaştı. Bir tarafta 20 yıldır iktidar olan bir AK Parti diğer tarafta da belki de bu 20 yıl içinde en güçlü günlerini yakalamış CHP’nin başını çektiği bir muhalefet var. Dolayısıyla 2002’den şimdiye kadar olan en çetin seçimi geçireceğimiz ortada. Bu saatten sonra iki tarafın da hata yapma lüksü bulunmamaktadır.

İki tarafın engellerini (handikap) de şöyle bir değerlendirelim istiyorum. Muhalefet belki de ilk kez bir araya geldiği için güçlü bir izlenim vermektedir. Yani aslında CHP’nin oy oranında öyle muhteşem bir artış gözükmemektedir. Ancak şu bir gerçektir ki yine de muhalefetin lokomotif partisi CHP’dir. İyi Partililer de müthiş bir özgüven hakimdir. Hatta kendilerinin CHP’den iyi durumda olduğuna bile kendilerini inandırmış durumdadırlar ki bu bir engeldir. Yani aslında İyi Parti’nin her ne kadar oyu artmış olsa da CHP ile boy ölçüşme aşamasında değildir. Şunu kabul etmek gerekir; CHP ve İyi Parti birlikte oldukları zaman bir görevdeşlik (sinerji) yaratabilerek bu gücü sağlayabileceklerdir. Son dönemdeki İyi Parti Genel Başkanının söylemlerine ve İyi Partililerin genel anlamda konuşmalarına baktığımızda “CHP ile başa başız” fikri hakim bir fikir olarak gözükmektedir.

Bu arada DEVA Partisi’nin tek başına barajı aşabileceği düşüncesi, Gelecek Partisi’nin en az yüzde 7’lik güveni yine bu birliktelikte engel oluşturacak tavırlardır.

Burada muhalefet içerisindeki aday ismi tartışmaları aslında en büyük engel gözükmektedir. “Kılıçdaroğlu olmaz” diyerek kestirip atmak akılcı bir siyaset olmaz. Yıllardır alınamayıp en sonunda zorlu bir yarıştan sonra alınan Ankara ve İstanbul’un büyükşehir belediye başkanlıklarının belediye meclislerine bile hakim değilken, hatta başkanlardan birisinin ayrılması durumunda belediye meclisi içerisindeki seçimde tekrar belediye başkanlığını almanın çok olası gözükmediği böyle bir durumda bu büyükşehir belediye başkanlarının isimlerini “cumhurbaşkanı adaylığında” tartışmaya açmak abesle iştigalden başka bir şey değildir.

Burada muhalefetin yapması gereken aday tartışması ve birbirlerini ziyaretlerden daha çok en güçlü aday –ki bu Kemal Kılıçdaroğlu gözükmektedir- üzerinde birleşip, tartışmasız ve istisnasız sahaya çıkmaktır. Bu şekilde bir ay daha devam eden muhalefet göreceksiniz halkın ilgisinden uzaklaşacaktır.

Bu arada bilgi olarak da şunu belirtmek gerekir. Sosyal medyalara baktığınızda durum çok daha farklı gözüküyor olabilir. Ama Türkiye’de nüfusunun sadece yüzde 80’i internet kullanmaktadır. Bu internet kullanıcılarının da her birinin, facebook, twitter, instagram, youtube, whatsapp, tiktok gibi platformların her birinde hesabının olduğunu düşünürsek sosyal medya kullanıcılarının aslında Türkiye’de öyle anket sonucu ortaya çıkaracak durumda olduğunu savunmak pek kolay değildir. Hatta şöyle somut bir örnek vereyim bu yüzde 80’in yüzde 78’inin facebook hesabı varken tiktok kullananlar yüzde 47,6’dır. (Bu veriler 2022 yılı verileridir).

Gelelim Ak Parti cenahına… AK Parti’nin en büyük engeli seçimlerde hiç alışık olmadığı bir muhalefetle karşılaşacak olmasıdır. Yani AK Parti daha önceki seçimlerde çok daha “cılız” bir muhalefete karşı yarışırken şimdi çok daha güçlü bir muhalefet söz konusu olacaktır. Ayrıca daha önceki seçimlerde tabiri caizse “siyasetin kurtları” Bülent Arınç gibi, Abdülkadir Aksu gibi, Cemil Çiçek gibi (bu tür isimleri çoğaltmak mümkün) siyasette ustalaşmış politikacıları bu seçimlerde sahada görmek zor olacak gibi gözükmektedir.

Bir de bundan önemlisi; politik muhalefete karşı alışık olmayan bir politikacı profili AK Parti içerisinde çoktur. Şimdiye kadar zaten çoğunluk olan, AK Parti’yi destekleyenlere mitingler programlar yapmışlar ve de burada bir muhalif sesle karşılaşmamışlardır. Yani buna alışık değillerdir. Ama şimdi her an her programda muhalif bir sesle karşılaşmaları Konya’da bile mümkün olmaktadır. Ve de -işte en önemlisi dediğim kısmı bu- böyle bir olaya karşı alışık olunmadığı için ‘kriz yönetebilme’ refleksi çok ağır işlemekte ya da işleyememektedir. Mesela bariz olarak uluorta bir şikayetini dile getiren vatandaşa “haklısın hemen çözelim” diyerek kenara almaktansa, onunla polemiğe girmek politik bir üslup olmasa gerek.

Ve sanırım bundan sonraki sahaya dönük seçim çalışmalarının daha da artmasıyla bu tür engeller daha da çok ortaya çıkacak gibi gözükmektedir. Dolayısıyla AK Parti de bu engellerinden kurtulmadan seçime girerse çok zorlanacak gibi gözükmektedir. Bu seçim AK Parti’nin şimdiye kadar hiç alışık olmadığı ve politikanın daha da çok işleyeceği bir seçim olacaktır. Bu da daha güçlü politikacılara ihtiyaç olduğu izlenimini oluşturmaktadır.

Dostlukla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erhan Dargeçit Arşivi