Erhan Dargeçit

Erhan Dargeçit

Bir günlük gündem

Bir günlük gündem

Ülke gündemi o kadar yoğun ki, inanın yazacak da bir o kadar çok konu var. Mesela sadece pazartesi gününün gündemini şöyle bir değerlendirsek kaç tane konu olacak hep beraber bakalım.

TBMM ÇALIŞMALARI AYRI BİR GÜNDEM

TBMM’de bilindiği üzere yasama mesaisi salı, çarşamba ve perşembe günleridir. Salı günü Meclis’te grubu bulunan partilerin grup toplantılarıyla başlar. Perşembe günü TBMM görüşmeleri sona erince biter. Bu hafta Meclis’te 4.000TL olan emekli bayram ikramiyelerinin de yasalaştırılacağı, 18 maddelik bir torba yasa görüşülecek.

Çok büyük ihtimalle de geçecek ama tabii ki bu tür torba yasalarda vatandaşın bilmesi istenilen emekli bayram ikramiyelerinin 1000’er TL artışla 4bin lira olmasıdır. Ama mesela bu torbada bir de “DHMİ Genel Müdürlüğünde görevli 12 bin personelin her yıl maaşlarının yüzde 60’ını geçmemek üzere prim alması” konusu da var. Yani Türkiye’de sivil havalimanlarında gerçekleşen giden uçak trafiği sayısına göre prim hesaplanacak. Toplam 12 bin 7 DHMİ personeline yıllık yaklaşık 4,5 milyar TL ek ödeme yapılması öngörülüyor. Bu konu sanırım çok da bilinmiyor.

Her neyse yani anlayacağınız TBMM çalışmaları farklı gündemlere yer veriyor. O nedenle TBMM gündemleri apayrı gündemler.

DEM-MHP GÖRÜŞMESİ

Malumunuz en çok konuşulan gündemlerden birisi, son gelişmeler ışığı altında DEM Parti ile MHP’nin heyetlerinin görüşmesi idi.

Bu konuda öyle ezbere MHP düşmanlığı, ülkücülük yargılamaları yapmayı doğru bulmam. Burada Devlet bir karar almıştır ve elinde bulunan Apo’dan yararlanma şansı var mıdır yok mudur görmek istemiştir. Ve bir şekilde bu planlama devam etmektedir. İşin bu tarafı sürmektedir. Ve gerçekten terörsüz bir Türkiye istiyorsak bazı konuları görmeyeceğiz.

Ancak bu durumların hiçbirisi Apo’nun “teröristbaşı” olduğu; PKK’nın terör örgütü olduğu; DEM’in PKK’nın siyasal uzantısı olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir. Buna başka kılıflar bulmaya da gerek yoktur. “Kurucu önder” gibi laflar vatandaşı da irrite eder. Apo dediklerinin hepsini yapsa ve de ülkede terörü bitirse ve bu yönde en üst düzeyde katkı sağlasa da Türk halkı için Apo “sayın” olmayacaktır. Her zaman “teröristbaşı” olarak anılacaktır.

Olayı başka mecralara çekmek, kamuoyunda tartıştırmak Türk halkını yaralar ve üzer. Kim olursa olsun Türk halkını rencide edecek, üzecek ve yaralayacak durumlardan kaçınmalıdır.

İÇKİ VE SİGARA VERGİLERİNDEN SONRA SIRA FALCILARDA

Konuya şöyle başlayayım: Alkollü içki tüketenler bilirler şu anda ülkemizde 70’lik rakı fiyatları 1.000TL civarında. Bu içkinin maliyeti 374 lira; ÖTV ve KDV tutarı 600TL civarında. Yani neredeyse maliyetinin iki katı vergisi var. Rakı içen bir vatandaş parasının üçte birini kendi zevki için üçte ikisini Devlete vergi için ödemiş oluyor. Keza sigarada da durum çok farklı değil. Paket başına maktu vergi 10,50TL. iken nispi vergi oranı da yüzde 50.

Yani içki ve sigaradan Devlet çok iyi vergi kazanıyor. Sanırım buradan da yola çıkarak maalesef meslek haline gelen fal, astroloji, spiritüalizm, medyumluk, hacamat-sülük tedavisi, yıldız haritası, büyü, meditasyon, nümeroloji, vefk, reiki konusunda hizmet verenlerden, Devlet, vergi alma çalışması başlatmış. Ve bunlara 1.8 milyar TL vergi çıkmış.

Şimdi bizde “din tüccarları” çoktur, yanlış anlaşılmasın, bu vergiler fazladır, azdır diye bir şey demiyorum. Yani 1000 lira olan şeyi 10 bin lira yapsanız da içen içer; 1 lira yapsanız da içmeyen içmez. Burada mevzumuz o değil. Vergideki adaletsizliğe ve dengesizliğe dikkat çekmek istiyorum.

Alkollü içeceklerde vergiler arttı, insanlar alamaz hale geldi ne yaptılar? Evlerinde kendileri üretmeye kalktılar ve içki içen kişi evlerde nasıl üretildiği belli olmayan içkiler üretmeye başladı. Sonuçta yüzlerce insan “sahte içki” yüzünden hayatını kaybetti.

Sigarada vergiler arttı ne oldu? İnsanlar kaçak türüne yöneldi. Evlerinde sigara sarmaya ve kaçak tütüncülere para kazandırmaya başladılar. Türkiye’de kaçak tütünden para kazananlar kimler bunlara girmek istemiyorum bile.

Yani sözün özü, burada vergi işlerinde bir sorun var demek ki. Şimdi yukarıda saydığımız medyumluk gibi, büyücülük gibi işleri resmi vergiye dökerseniz bu sefer bu tür adamları çoğaltır ve vergi alacağım diye “sahtekarlığı” meslek haline getirirsiniz. Bu daha kötü bir sonuç olmaz mı?

Tüm toplumdan vergi toplamak o kadar zor bir şey olmasa gerek. Bunun için birinci sırada “vatandaşlık bilinci” oluşturmak gelir. Vatandaşlık bilinciyle ülkesine bağlı bir kişi vergiden kaçmaz ve vergi kaçırmaz. İkincisi de adaletli vergi sistemidir. Yani bir Devlet çalışanı yüzde 40 vergi verirken bir müteahhidin yüzde 10 bile vergi ödememesinden bahsediyorum. Birçok liberal programda bulunan mesela herkesten yüzde 10 vergi almak bir çözüm olabilir. Yani 100 lira kazanan 10 lirasını, 100 bin lira kazanan da 10 bin lirasını Devlete seve seve verir. “Müflis bakkal eski defterleri açar” mantığında “nereden ne vergi bulabiliriz” diye düşünmeye gerek kalmaz.

YAPTIRIMSIZ REKABET KURUMU

Rekabet Kurumu Netflix gibi “isteğe bağlı video hizmeti” sunan kurumlar hakkında soruşturma açmış. Yani bu kurumlar arasında Netflix’in dışında, Disney, Exxen, BluTV, Amazon ve Gain şirketleri de var.

Konu şu; “Türkiye’de faaliyet gösteren yapımcılar ve orijinal içeriklerde yer alan oyuncu gibi yetenek kadrosuna dahil kişiler arasında ayrımcılık yapmak”. Yani kısacası buradaki dizi ve filmlerde oynayan karakterler ve yapımcıların belirli kişiler olması. Yani bu kadar saçma bir soruşturma olabilir mi? Burası ticari bir müessese. Dolayısıyla kendi ticari çıkarı açısından hangi yapımcı, hangi oyuncu işine gelirse onunla anlaşma yapar. “Yok efendim o oyuncuyu oynattın, biraz da bu oyuncuyu oynat” diye bir yaklaşım olabilir mi?

Hadi Exxen ve Gain şirketlerinin sahibi Türk; onlar bu anlamsız durumu anlamlandırabilirler de diğer yabancı firmalara bu durumu izah etmek çok kolay değildir.

Bakın bu konu neden önemlidir biliyor musunuz? Ekonomi güvenle doğru orantılıdır. Güven ne kadar çok olursa ekonomi o kadar büyür. Ülkemizde saçma sapan atılan her adım maalesef güveni azaltıyor. Bu güvensizlik ortamından da yatırımcı uzak duracaktır. Bizim bilhassa yabancı yatırımcı ihtiyacımız olduğu ülkemizde bu tür abuk sabuk işlemler yabancı yatırımcıyı kaçıracaktır. İşte bunun için önemlidir bu durum.

Peki, farz edelim Rekabet Kurumu haklı, bu işin yaptırımı ne olacak? Rekabet Kurumunun açıklaması şöyle: “Kurulca alınan soruşturma kararları, hakkında soruşturma açılan şirketlerin ya da şirket birliklerinin kanunu ihlal ettiği ve yaptırımla karşı karşıya kaldıkları veya kalacakları anlamına gelmez”. Güler misin, ağlar mısın?

EMPERYALİZME KARŞI DİMDİK DURMAK

ABD’nin Yemen’i bombalaması konusu da çok önemli bir konudur. Şimdi bizim vatandaşlarımız maalesef o ayrımı çok yapamazlar ama bir Filistin kadar önemlidir Yemen konusu.

Filistin jeopolitik durum itibariyle ülkemiz için çok büyük önem taşır. Buna vatandaşın destek vermesi için “kutsal topraklar” diye bir kutsiyet kazandırılmaya çalışılır ama Devlet nezdindeki en önemli konu Devletin kendi çıkarıdır. Ve de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin çıkarları için Filistin topraklarının İsrail toprakları olmaması çok önemlidir.

Aynı şekilde, Yemen de ülkemizin çıkarları açısından ve Emperyalizmin planlarını bozmak adına şu anda çok büyük önem arz etmektedir. Yani Yemen konusunu da İsrail’in “vaat edilen topraklar” mevzusuyla özdeşleştirenler vardır. Ama konunun aslı bu falan değildir. Nasıl ki Türkiye’de çok küçük bir azınlık Filistin topraklarının kutsallığından ötürü desteklenmesini savunuyorsa, İsrail’de de çok küçük bir azınlık “vaat edilen topraklar” hikayesinin arkasındadır. Konu tamamen ülke çıkarlarıdır. Ve Yemen Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin çıkarları için ABD emperyalizmine heba edilemez.

İşte bu yönüyle Yemen’deki emperyalist saldırılara karşı en az Filistin’e sahip çıktığımız kadar sahip çıkmalıyız. Husi orada emperyalizme karşı savaş veriyor ve duracağımız yer Husi’nin ve Ensarullah’ın yanı olmalıdır.

Dostlukla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
    Erhan Dargeçit Arşivi