Bayram da dinlenin…
Bayram da dinlenin…
Yeni bir Kurban Bayramı’na daha vasıl olduk. Tüm İslam Alemi’nin Hac Bayramı’nı, Kurban Bayramı’nı kutluyorum.
2020 yılının ikinci dini bayramını da pandemi süreci içerisinde kutluyoruz. Gerçi Ramazan Bayramı’nda pandemi için alınan önlemler çok ciddiydi ve hatırlanacağı üzere arife gününden başlayarak 23-24-25-26 Mayıs tarihlerinde 81 ilimizde de sokağa çıkma yasağı uygulanmıştı. Şimdi maalesef vakaların bu kadar artmasına ve tehlikenin çok daha büyümesine rağmen sokağa çıkma yasağı olmadığı gibi vatandaşların kendi halinde kendi önlemlerini alarak bayramlarını geçirmeleri gerekiyor.
“Felaket tellallığı” yapmak istemiyorum. Ama Konya’da görünen o ki; bizler Konyalılar olarak kendi kendimize pandemi önlemlerini alamıyoruz. İllaki kafamızda bir kılıç, bir emir olacak. Aksi halde yapacağımız önlemlerin kendimiz için olduğunu düşünemiyoruz.
Hani meşhur bir fıkra vardır ya “Temel bir gün arkadaşı Dursun'la bir kamyona çok fazla mal yüklemiş. Öyle ki kamyonun üstünden yüksekliği 8 metre varmış. Derken karşılarına bir üst geçit çıkmış. Temel'in gözüne üst geçitteki bir tabela görünmüş, tabelada şunlar yazılıymış; "AZAMİ YÜKSEKLIK 6 METRE". Temel sağına soluna baktıktan sonra Dursun'a dönmüş ve şöyle demiş; "GAZLA ULA POLIS YOK".
Bu fıkradaki gibi bizler cezadan yırttığımız zaman bunu kar sayıyoruz. Hâlbuki gerek maske takmak, gerek sosyal mesafe, sadece kendimiz için yarar sağlamaktadır.
Tabii ki herkesin ortak düşüncesi olan “keşke Hükümet bayramda sokağa çıkma yasağı uygulasaydı” fikrine sonuna kadar katılıyorum. Ama artık sokağa çıkma yasağını bence her Konyalı hemşerim kendi kendisine uygulamalı ve önlemlerini en üst seviyede almalıdır. Aksi halde iş işten geçtikten sonra üzülüp dövünmenin faydası yoktur.
Her neyse, ne dersek diyelim, ne yazarsak yazalım, herkes kendi bildiğini uygulayacak yine. Günlük 200 kişinin üzerinde pozitif vaka sayısı olan Konya’mızda vatandaş kendi önlemini alamıyorsa yapacak aslında bir şey yoktur. Daha, çok cenazeye başsağlığı dileriz…
Tabii ki Ramazan Bayramı’nda olduğu gibi Kurban Bayramı’nda da gündem Korona Virüs olduğu için biraz geniş yer verdim. Ama hepimiz biliriz ki, bayramlar zaten genelde külfetli kutlamalardır. Kurban Bayramı’nda bir de kurbanlık bir hayvanın fiyatı harcamalara dahil oluyor ki bu da harcamaları daha da arttıran bir unsur.
Normal bir kurbanlık hayvanın 1300-1400 TL civarında olduğunu düşünürsek; Kurban Bayramı’nda vatandaşlarımızın geçimleri için dua etmek gereklidir sanırım.
Ülke olarak hatta Dünya olarak zorlu bir dönemden geçiyoruz. Ve bu dönem bizlerin alışkanlıklarını değiştiren bir dönemdir. Bundan sonraki süreçte artık eskisi gibi müsrif, eskisi gibi, vurdumduymaz olma şansımız yoktur. O nedenle bu “israf” kelimesi özellikle önemlidir. İsrafa her zaman dikkate etmek gerekliydi, özellikle bundan sonraki süreçte daha da fazla dikkat etmek zorundayız.
Lafın özeti şu aslında; Kurban Bayramı’na Korona virüs tehdidi ve ekonomik sıkıntılarla giriyoruz. Bayram boyunca iyice dinlenelim ve birazcık kendi kendimize kalıp, bu sorunlardan uzaklaşalım. Bayram kutlamalarımızı telefonlarımızla yapalım.
Mutlu, sağlıklı ve huzurlu bir bayram tatili dilerim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.