En son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim. Recep Tayyip Erdoğan, bu muhalefet partileriyle, ölene kadar seçime girse ölene kadar kazanır. Yani muhalefet partilerinden maalesef hiçbirinin Erdoğan’ı seçimde yenecek gücü gözükmemektedir.

Yine başta şunu belirteyim; Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP’nin adayı ne Mansur Yavaş ne de Ekrem İmamoğlu’dur. CHP’nin en güçlü adayı Özgür Özel’dir. Zaten rakip eğer Erdoğan olursa, bu üç isimden hangisinin aday olduğu da çok önemli değildir. Lafa geldiğinde “Erdoğan’ı İmamoğlu da, Yavaş da yenecek güçtedir” denilmektedir. Ama buna kimse aldanmasın. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun aday olduğunda Erdoğan’ı yenecek tek aday olduğu o nedenle desteklendiği söylenmekteydi. Sonucu herkes biliyor.

CHP Genel Başkanı aynı zamanda CHP’nin cumhurbaşkanlığı adayı olması gerekir ve bu da Özgür Özel’dir. Özgür Özel son günlerde malumunuz olduğu üzere çok büyük bir siyaset atağı yaptı ve milyonları peşinde sürükleyecek bir kampanya açıkladı.

Kırmızı kart…

Yani Hükümete kırmızı kart gösterdi. Ve de erken seçim istiyor. Zaten bu mantıkla siyaset yaptığınız takdirde adayınızın kim olduğunun hiçbir önemi yok. Çünkü kazanma şansınız yok. Şimdi şunu iyi tespit edelim. Erken seçim olacak olsa en erken ne zaman olur? Tabii ki Ak Parti bunu uzatabileceği kadar uzatmak ister ve en erken 2027 yılında ister. Hatta bunun da ikinci yarısında…

Peki, seçim nasıl olur?

Ya Cumhurbaşkanının talebiyle ya da TBMM’nin talebiyle olur. Cumhurbaşkanının talebiyle olduğu zaman, Cumhurbaşkanı Erdoğan Anayasa’ya göre tekrar aday olamaz. Dolayısıyla ya Anayasa değişikliği yapılmalıdır ya da TBMM istemelidir ki Cumhurbaşkanı Erdoğan tekrar aday olabilsin.

Anayasa değişikliği bu Meclis aritmetiğinde oldukça zor gözükmektedir. Ak Parti ve MHP bu değişikliğe onay verseler bile bu sandalye sayısı Anayasa değişikliğine yeterli olamamaktadır. Meclisteki muhalefet partilerinin de milletin gözünün içine baka baka Ak Parti-MHP oylarına destek vermeleri de çok olası gözükmemektedir. O zaman Anayasa değişikliği şıkkını ikinci plana atarsak burada yapılması beklenen durum TBMM’nin erken seçim kararı almasıdır. AK Parti-MHP bu erken seçim kararına “evet” der. Şimdi CHP de erken seçim istiyor. Bu “çok değerli kırmızı kart” kampanyası” vatandaşı da erken seçime hazırlayacaktır.

Bu arada ekonomik göstergeler de Hükümetin lehine işlemektedir. Veriler ekonominin iyiye gittiğini göstermektedir. Ve farzedelim 2026’nın ikinci döneminde mesela Kasım’da Ak Parti-MHP yani Cumhur İttifakı “tamam hadi erken seçime gidelim” derse CHP buna “hayır” diyebilir mi? İşte TBMM’den erken seçim kararı çıkar ve Recep Tayyip Erdoğan tekrar aday olabilir. Ondan sonra da muhalefetten aday kimler çıkacak diye işin doğrusu ben hiç merak etmem. Nasıl olsa muhalefetin hepsi birleşse bir aday çıkarsa Erdoğan bir dönem daha seçilecek faaliyetleri halkın gözünün önüne sunar.

Halbuki akıllı bir CHP; “erken seçim” diye kampanya yapmak yerine; Hükümetin batırdığı ekonomiyi, eğitimi, adaleti düzeltmesi gerekliliğini vurgulayacak kampanyalar yapmalıdır. Ve de “zamanında seçimi” savunmak zorundadır. Çünkü zamanında seçim olursa Erdoğan aday olamaz ve de ancak o zaman Ak Parti Hükümetini değiştirme şansı olur. Ama tabii ki CHP’de bunu düşünecek politikacı sayısı ne kadar vardır tartışılır.

Dostlukla kalın.