Erhan Dargeçit

Erhan Dargeçit

76 kişinin vebali hepimizin üzerindedir

76 kişinin vebali hepimizin üzerindedir

Bolu Kartalkaya’daki yangınla ilgili olarak Turizm Bakanlığı’nın ihmallerini, yanlış uygulamalarını, yangının sebebinin bunlara bağlı olduğunu yazsam, Ak Parti muhalifi partizanlar ne kadar mutlu olurlar. Ağızlarının suyu aka aka Bakanlık yüzünden ve dolayısıyla Hükümet yüzünden bu faciayı yaşadığımızın propagandasını bu yazıyla yaparlar.

Ya da desem ki; Bolu Belediyesinin itfaiyesi olay yerine çok geç intikal etti. Belediye üzerine düşen denetlemeleri yapmadı, belediyenin itfaiyesi iyi çalışmadı. O zaman da Ak Partili partizanlar ne kadar mutlu olurlar. “CHaPe zihniyeti” diye başlarlar.

Ama hiç kimse kusura bakmasın ben bunları söylemeyeceğim. Bunları söylersem, TV’lere çıkıp “uzman” sıfatıyla, “bilim insanı” sıfatıyla, “akademik unvanlarla” veya yandaşı olduğu partiden koltuk kapma yarışı içerisinde kendisine “gazeteci” diye ahkam kesenlerden farkım kalmaz.

Ben bunlardan hiçbirini söylemeyeceğim. Çünkü biz toplum olarak yani 87 milyon 588 bin 735 vatandaş olarak bu işten mesulüz. Ve orada vefat eden onlarca(76 deniyor ama sanırım bu sayı yükselecek gibi gözüküyor) vatandaşımızın vebali üzerimizde. Bakan gibi, belediye başkanı gibi, diğer kamu görevlileri gibi onlarla aynı derecede diğer vatandaşlar da, bizler de bunun vebalini taşıyacağız.

Hadi şöyle bir metafor yapalım: Herhangi birimiz, herhangi bir yerde bir otel açacağınızı düşünün. Otelin nasıl olacağı ile ilgili hiçbir tartışmaya girmeden önce hangi Devlet Kurumlarıyla işimiz olacaksa, orada bir yakın, bir arkadaş, işimizi yürütecek bir dost ararız. Çünkü amacımız prosedürlere uymadan, bizim için en ucuz ve en uygun şekliyle bir ruhsat almak değil midir? Hiç birimiz orada bir iş güvenliği veya vatandaşa zarar gelmesini önleyecek bir önlem düşünmeyiz bile.

Hani bir fıkra vardır: “Temel ile Dursun kamyonlarını yüklemişler. Kamyonun yükseklik boyu 5 metre olmuş. Yolda giderlerken bir üst geçide dek gelmişler. Altından geçecekler ama trafik levhasında köprünün boyu 4 metre gözüküyor. Temel hemen kafasını camdan dışarı çıkarıp etrafı kolaçan etmiş. Ardından Dursun’a “Dursun etrafta polis gözükmüyor devam et” demiş.

Aslında “4 metrelik köprünün altından 5 metrelik kamyonu geçirmeye kalkarsak” ya köprünün yıkılacağını ya da kamyonun kasasındaki malların dağılacağını hepimiz biliyoruz ama yine de bencilliğimize yeniliyoruz.

Düşünsenize Konya’da birçok koca koca sitede “iskân belgesi” yok. Ama vatandaş oturuyor.

Mesela 2004 yılında yıkılan Zümrüt apartmanının kolonlarını kesen “geri zekâlı”, bunun neye yol açacağını bilmiyor muydu? Sonuçta 93 cana mezar oldu.

İşte bizler, kendi menfaatimiz adına her konuda, hak etsek de hak etmesek de çıkarlarımızın korunmasına sıcak bakan, iltiması seven insanlarız. Dolayısıyla da kimsenin kimseye söyleyecek bir sözü aslında yok.

Eskiden kapalı spor salonlarında konserler falan olurdu. (Şimdi bu konserler kültür merkezlerine taşındı) Kapalı spor salonlarında böyle bir konser olduğunda insanların ilk aradığı kişiler stadyum çalışanları idi. Oradan bir tanıdığın yoksa polis bir tanıdık aranır o da olmazsa bir gazeteci tanıdık bulunmaya çalışılırdı. Hiç akla “bilet almak” gelmezdi.

İşte toplumun yarattığı sosyolojinin uzantıları bu tür sonuçlardır. Neymiş efendim, itfaiye geç gelmişmiş. Yok itfaiyenin hortumu bilmem neymiş. Şöyle olursa yangın sönermiş böyle olursa devam edermiş. Bir dünya fasa-fiso lafları kocaman kocaman insanlardan TV’lerde izlemişsinizdir. Bilaistisna hiçbirine itibar etmeyin. Dediğim gibi konuşmaları “fasa-fiso” dan öteye gitmez.

Tüm toplumun savunması gereken bir şey vardır. Yangını önlemektir önemli olan. Bu işlerden çok iyi anlayan ve tüm Türkiye’ye öğretmeye çalışmış bir ağabeyimin güzel bir lafı vardır. “Yangın başladıktan sonra itfaiye arsa teslim eder” der. Önemli olan yangının başlamaması için gereken önlemlerin alınması gerekliliğidir.

Binaları yanıcı maddelerle mantolama yaparsanız, önlemini almadan ahşapla döşerseniz, kablo tesisatının önlemini almazsanız ve bunun gibi birçok önlemi almazsanız; yangın başladıktan sonra yapacağınız hiçbir şey kalmaz.

Sözün özü aslında şu: siz orada burada abuk sabuk konuşup onu bunu suçlayanlara bakmayın. Eğer ilkokuldan itibaren bizler çocuklarımıza dürüst olmanın, kurallara uymanın, diğer insanlara saygı duymanın ve de en önemlisi canlıları sevmenin önemini anlatamazsak bu tür facialardan kurtulmamızın imkanı yoktur. Tüm canlıları seversek onların yaşaması için de gereken önlemleri almayı ihmal etmeyiz. Bu da bizlerin, bencilce sadece kendimizi düşünmesini bırakıp toplumu düşünmeyi ön plana çıkarır ki, bu durum vicdani bakışı güçlendirecektir. Vicdani bakışı güçlü olan insan iltimas beklemez. Bilakis ihtimam gösterir.

Allah böyle acılardan ülkemizi korusun. Otelde hayatını kaybeden tüm yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet yakınlarına baş sağlığı ve sabır diliyorum.

Dostlukla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erhan Dargeçit Arşivi