BAŞKENT KONYA DAHA İYİ OLACAK

Dünkü gazetelerin hepsinin manşetinde görmüşsünüzdür. Geçtiğimiz gün Konya Büyükşehir Belediye Başkanı ve Dünya Belediyeler Birliği Başkanı Uğur İbrahim Altay “Dar’ül Mülk – Türkiye’nin en büyük ihya projesi” adı altında bir tanıtım programı gerçekleştirdi. Bunun Türkçesi şu; darül mülk, başkent demek. İhya da daha iyi hale getirmek demektir. Yani eski bir başkent olan Konya’yı çok daha iyi hale getirmek adına yapılan projenin tanıtım toplantısındaydık.

Bu proje içerisinde kentsel yenileme projeleri, kentsel dönüşüm projeleri, restorasyon projeleri, imar çalışmaları, kazı projeleri, cephe iyileştirme çalışmaları, çarşı yenilemeleri, kütüphane yapımı, sergi salonları yapımı vs. vs. vs. Başkan Altay 20 tane koskocaman proje anlattı. Bunların ayrıntılarını sanırım gazetelerde dün okumuşsunuzdur.

Bundan çok değil 30 yıl önce tatlı su çeşmesi yapılır ve o çeşmelerin açılışı büyük gösteriyle yapılırdı. Bir tatlı su çeşmesinin maliyeti ne olabilir? Hadi olsun 30 bin TL. Şimdilerde yapılan en ucuz yatırımlar milyonlarla, milyarlarla ifade ediliyor. Mesela Başkan Altay’ın açıkladığı daha iyi hale getirme projesinin toplam maliyeti 7 buçuk Milyar TL. civarında… Düşünebiliyor musunuz?

Başkan Altay projeleri anlatırken hep aklımdan bunlar geçiyordu. Yani halk olarak büyük yatırımlar görmeye o kadar alıştık ki, tatlı su çeşmesi yatırımlarını hesaba bile almadığımız gibi, milyarlarca lira tutan yatırımları bile öyle pek de heyecanla, coşkuyla falan izleyemiyoruz. Yani hani belki de bazıları çıkıp “aman ne var bunlarda” dese hiç şaşırmayacak durumdayız.

İşte aslında toplumsal olarak geldiğimiz nokta da bu tatminsizlikle aynı durumda. Yani ülke öyle gelişiyor ve halkı da modern ve lüks yaşamaya alıştırıyor. Bu sefer de yapılan şeylerden mutlu olmama gibi bir durum ortaya çıkıyor. Bunu da anti parantez belirtmeden geçmeyeyim dedim.

Mesela Mevlana Müzesinden, Mevlana Kültür Merkezine kadar olan bölge, görülmeye değer bir değişim yaşayacak. 5 yıldızlı otelden, Mevlana Hazretlerinin babası Bahaddin Velet’in Belh’deki öğretim yerinin benzerinin yapılmasına kadar, içinde arkeoloji müzesini de barındıracak Konya Müzesine kadar çok büyük bir proje 2023’ün başında başlıyor. Bu projenin büyüklüğünü düşünebiliyor musunuz?

Bunların bir kısmı yapım aşamasında, bir kısmına 2023 yılında başlanacak. Başkan Uğur İbrahim Altay bunların tümünün açılışını belediye başkanı olarak görür mü görmez mi bilmiyorum ama Konya’da ilelebet hizmetleriyle anılacaklar listesine gireceği kesin. Konya’da yaşayan vatandaşlar da bence bu 20 projenin her birini ayrı ayrı ziyaret edip, incelesin. Ne demek istediğim o zaman daha iyi anlaşılacaktır.

SİYASET TARZI ARTIK DEĞİŞMELİDİR

Hakkı Altuntaş ismini Konya’da birçok kişi tanır. Bendeniz de kendisini 1991yılında Selçuk Üniversitesi Kampüsü Fen Edebiyat Fakültesi binası içerisindeki PTT bürosunda çalışan bir ağabeyimiz olarak tanırım. Daha sonra Konya dahil olmak üzere birkaç ilde PTT Müdürlüğü de yaptı. Ve hangi siyasi görüşten olursa olsun herkesçe sevilen ve sayılan bir insandı. 1990’lı yıllarda MHP’li olduğunu bilirdik, biz aynı görüşten olmadığımız halde herhangi bir yardım ihtiyacımızda bizlere de destek veren, işlerimizi kolaylaştıran bir memurdu. Yani aslında hani tabiri caizse “adam gibi adam” denilir ya; tam da öyle “insan gibi bir insan” ağabeyimizdi. Düşünün 30 yılı aşkın süredir tanıdığım birinden bahsediyoruz ve şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki ne hareketleri, ne tarzı, ne fikri mücadelesi değişmiş falan değildir. Meram Belediye Başkan adayı olarak da Meram İlçe Başkanı olarak da gerek MHP’liler ve ülkücüler tarafından gerekse diğer tüm vatandaşlar tarafından sevilen bir isimdir. Geçtiğimiz gün sosyal medyasından bir yazı paylaşmış. Okuyunca inanın üzüldüm. Altuntaş, emekliliğinin ardından kafe işletmeciliği yapmaya başlamıştı ve işlettiği kafeye İyi Parti milletvekili Fahrettin Yokuş geliyor. Fahrettin Yokuş’u da her zaman ki insani tavırlarıyla karşılıyor ve milletvekiline gösterilmesi gereken saygı içerisinde ağırlayıp, uğurluyor. Ardından Hakkı Altuntaş hakkında üyesi olduğu parti MHP’de disipline veriliyor ve partiden ihraç ediliyor.

Bu siyaset tarzı değişmelidir. Devlet Bahçeli Ankara’da Kemal Kılıçdaroğlu’nun elini sıkmayabilir. Ama Konya’da ya da Anadolu’da başka yerleşimlerde o CHP’li elini sıkmayayım, öteki İyi Parti’li elini sıkmayım, diğeri DEVA’lı, öbürü Gelecek’li diye muhatap olmamaya başlanırsa iş nereye varır düşünebiliyor musunuz?

Siyaseten farklı düşünülebilir, ideolojik olarak doğru bulunmayabilir ama hele ki terörle bir bağlantısı yoksa bu kişiyi dışlayarak siyaset yapma şansı yoktur. Meclis’te terörle bağlantılı HDP’li milletvekilleriyle iletişim kurarken, Konyalı İyi Partili bir milletvekilinin elini sıktı diye bir üyeyi ihraç etmek “demokrasi kültürünün” eksikliğidir.

Bu konuda inanıyorum ki verilen bu yanlış karardan MHP yönetimi dönecektir ve MHP ve MHP’liler için doğru olan kararı vereceklerdir.

Dostlukla kalın.