Konya’da Ayakkabı, Çanta ve Moda Fuarı açıldı. Bu fuarın diğer fuarlara göre farklı bir özelliği var. Bunu izah etmeye çalıştım. Ayrıca Konya’nın marka üniversitesi Selçuk Üniversitesi’nde yeni akademik yıl açıldı. YÖK Başkanı ve Rektör konuştu ama bence Vali İbrahim Akın’ın konuşması damga vurdu. Bunlara kısaca bir değinelim.

KONYA AYAKKABI SEKTÖRÜ

Konuya geçmeden önce ilk olarak söylemem gereken Konya ayakkabı sektörünün, Türkiye’nin ikinci büyük ayakkabı sektörü olduğudur. Bunu belki birçoğunuz bilmiyordur diye en baştan söyleyeyim dedim.

Konya Ayakkabıcılar Odası Başkanı Muhammet Acar’ın söylediğine göre Ahi Evran’ın 1205’te Konya’ya geldiği düşünülürse yaklaşık 900 senelik bir ayakkabıcılık tarihi olduğu tahmin ediliyor. Konya Ayakkabıcılar Odası da 1955 yılında kurulmuş. Başkan Acar, geçtiğimiz gün açılışı yapılan 2. Master Shoes Konya Ayakkabı, Çanta ve Moda Fuarının da aslında 2. kez düzenlenen bir fuar olmayıp; ara verilen 12 yıldan sonra 30. Ayakkabı Fuarı olduğunu belirtiyor.

Bu arada Konya’da üretilen deri grubu ayakkabılar Türkiye’nin en ucuz ve kaliteli ayakkabılarıymış. Sektörün eleman sıkıntısı var ancak bu eleman sıkıntısını meslek liselerinden, çıraklık eğitim merkezlerinden yetiştirdikleri öğrencilerle çözüyorlarmış. Ayrıca ayakkabıcılıkla ilgili 2 yıllık meslek yüksekokulu ve 4 yıllık bir fakülte de bulunmaktaymış.

Konya’da böyle güçlü bir ayakkabı sektörü olduğunu kaç kişi biliyordu bilmiyorum. Ama Ayakkabıcılar iddialılar, Çin’den daha ucuza mal bulup, alabileceklerini sananlar yanılıyorlar. Deri ayakkabı almak isteyenler bunu en ucuz Konya’dan tedarik edebilirlermiş.

Son olarak da şunu belirteyim. Bu fuarın diğerlerinden farkı bu fuar tamamen toptan alıcıya özgü bir fuar. Yani bireysel tüketici için değil. O nedenle de belki birçok kişi, haberinin bile olmadığını düşünebilir. Ayakkabı sektörü ile alakalı yerli ve yabancı hemen tüm tüccarların bu konudan haberleri olduğu bir gerçek. Ve de buna bağlı olarak Türkiye’den ve Dünyanın çeşitli ülkelerinden konuyla alakalı 200’ün üzerinde katılımcısı var. Bu arada fuarı düzenleyenleri ortak kanaati; İsrail ve İsrail bağıntılı şirketler fuarda yer almıyorlar.

AKADEMİK YIL YÖK BAŞKANI İLE BAŞLADI

Selçuk Üniversitesi’nde yeni akademik yıl geçtiğimiz gün kampüste Süleyman Demirel Kültür Merkezi(SDKM)’nde yapılan programla açıldı. Bu SDKM durumu da ayrı bir konu aslında ama şimdi o konuya girmeyeceğim. Ama şunu belirteyim: SDKM’ye hiçbir zaman Sultan Alparslan Kültür Merkezi demeyeceğim. Orası Süleyman Demirel Kültür Merkezidir.

Her neyse, akademik yıl açılışını bu sene YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar yaptı. YÖK Başkanı Özvar’a geçmeden önce Konya Valimiz İbrahim Akın’ın konuşmasından biraz bahsetmek istiyorum. Vali Akın gerçekten çok anlamlı ve güzel bir konuşma yaptı.

Bakın şimdi konuşmanın başından bir kesit vereyim: “Her akademik yıl, bilimsel düşünceye katkı sağlamak, yeni keşifler ve çözümler üretmek için bir fırsattır. Üniversitelerimiz, yeni yıla bir umut, bir arayış ve bir yenilenme olarak bakar. Dolayısıyla bilgi, insanın evreni anlama ve dönüştürme çabasının temel yapı taşıdır. Bu mekân, bilgiyi kullanarak insanın kendini ve evreni tanıdığı, hakikate yürüdüğü bir araştırma ve öğrenme merkezidir. Bilgiyle beslenen zihinler burada özgürce filizlenir, fikirler burada serpilir ve insan bu topraklarda yeniden anlam bulur.”

Yani bence Sayın Valinin sırf konuşmasının bu kadarı hakkında bile saatlerce konuşulabilir. Çift başlı kartal metaforu gerçekten çok iyi irdelenmesi gerekir. Vali Akın diyor ki “Çift başlı kartal, Selçuklunun sembolü olarak hem doğuyu hem batıyı aynı anda görebilen geniş bir vizyonu temsil eder. Bu, yalnızca askeri ve siyasi gücü değil, aynı zamanda bilginin ve hikmetin birleşiminden doğan bir dengeyi anlatır. Aslında eğitim de tam olarak böyle değil mi? İnsanın bir yanı bireysel gelişime, diğer yanı ise topluma hizmet edecek bilgiye yönelmelidir. Eğitim de çift başlı kartal gibi insanı hem kişisel hem de toplumsal olarak yücelten bir güçtür.” Konuşmadaki derinliği algılıyor musunuz bilmiyorum ama gerçekten mükemmel bir anlatım. Ve Vali Bey bununla da yetinmeyip konuşmasına genç öğrencilere bilginin, paylaşılıp hayata geçirildiğinde değerli olduğu mottosunu anlatarak; “Her biriniz, Selçuk Üniversitesinin sağlam temelleri üzerinde kendinizi inşa edecek, bu topraklardan aldığınız güçle geleceğe yürüyeceksiniz. Üniversitemiz, sizlere yalnızca bilgi değil, hayatın her alanında karşılaşacağınız zorluklarla başa çıkabilecek bir donanım kazandırmak için var.” Diyerek devam etti. Ve Vali Bey konuşmasını Konya’da slogan olması gereken “Konya’nın kadim ilim geleneği, Selçuklu’nun irfanı ve Mevlana’nın felsefesi sizlere ilham olsun” sözleriyle bitirdi.

Bence içi dopdolu, tipik bir açılış konuşması olmadığı için bu konuşmayı bence Selçuk Üniversitesi de kesinlikle arşivinde saklamalı ve bunu öğrencilerle paylaşmalı diye düşünüyorum. Sayın Valimizi bu konuşma için kutlarken Vali Bey’in ekibini de tebriklerimi sunmak isterim.

2021 yılında YÖK Başkanı olan Prof. Dr. Erol Özvar yaptığı konuşmada YÖK’ün hedeflerini gelecekte küresel ve bölgesel rekabet gücünün artırılabilmesi ve sürdürebilmesi için “erişilebilirlik ve kapsayıcılık”, “kalite, üretkenlik ve mükemmellik”, “araştırma ve yenilikçilik”, “uluslararasılaşma” ve “istihdama duyarlılık ve hayat boyu öğrenme” olarak belirlediklerini söyledi. Bu arada “mikro yeterlilik uygulaması” ile ilgili bir çalışma yürüttüklerini ifade etti.

“Ders müfredatının dışında mutlaka yeni kazanım sağlayacak, mesleğinizle alakalı mutlaka kurslara, uygulamalara yönelik etkinliklere katılmanızı hararetle tavsiye ederim. Dört duvar arasında kalan bir yükseköğretim hayatı eksik bir hayattır.” Diyen YÖK Başkanı “Konya’nın ve Selçuk Üniversitesinin uluslararası öğrenciler açısından önemli bir cazibe merkezi olma potansiyeline sahiptir bu potansiyeli mutlaka harekete geçirmeliyiz.” ifadelerini kullandı.

İşin doğrusu YÖK Başkanı Konyalı olmadığı için Konya konusuna çok hakim olmadığını konuşmasından anlayabiliyorsunuz. Aynı zamanda Selçuk Üniversitesi konusunda da sanırım sadece kağıt üzerinde bilgi aldığı için üniversite konusunda da bana biraz hazırlıksız geldi. Yani “dersini çalışmayan hoca, sınıfta iyi ders anlatamaz”. Ama tabii ki yine de Sayın YÖK Başkanının, Selçuk Üniversitesi’nin açılışına katılımı Konya için muhakkak bir kazanım olmuştur. Umut edelim 5 üniversitesi olan Konya’ya, üniversite şehri olmasına yakışan yaklaşımları YÖK’ten görürüz.

ALLAH RAHMET ETSİN

Dün aldığım iki üzücü haberi de burada paylaşmadan geçmek istemedim. Değerli amcam Ramazan Dargeçit’in eşi Gülderen yengem geçirdiği bir kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Amcam Ramazan Dargeçit başta olmak üzere tüm aileye baş sağlığı diliyorum. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.

Aynı gün değerli dostum, ağabeyim, Semih Açar’ı da kaybettik. Eşi, değerli hemşerim Ayten Açar’la birlikte çocukları Berat ve Nurten’e baş sağlığı ve sabır diliyorum. Allah rahmet etsin. Mekanı cennet olsun.

Dostlukla kalın.