Geçtiğimiz hafta dört adet kitap hediye gelmişti. Ve bir kitapsever olarak bunları teker teker inceledim, okudum. Gerçekten 4’ü de birbirinden ilgi çekici ve güzeldi. Güzel bir derleme ile başlayayım yazıma…

OKÇULAR’I BAHRİ KILINÇEL’LE GÖZLEMLEDİM

Bahri Kılınçel gerçekten çok yönlü, vizyonel ve entelektüel bir isim olarak Konya kamuoyunda yer edindi. Askerlikten kaynaklanan özellikleri, siyasetçiliğinden kaynaklanan özellikleri ve de daha sonra ticaretten kaynaklanan özellikleriyle, entelektüel yapısını çok güzel harmanlayarak bir kitap yazdı. Kitap “Anadolu’da Bir Türkmen Köyü; Okçular” ismini taşıyor. Yani Yazar Kılınçel’in doğup büyüdüğü köy Okçular. İşte Bahri Kılınçel, işi dolayısıyla birçok şehirde yaşamasına, şu anda da Konya’da yaşıyor olmasına rağmen kendi köyü Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesine bağlı Çölovası denilen ova içerisindeki 16 köyden biri olan Okçular’ı tarihsel, kültürel ve sosyolojik olarak değerlendirmiş. Türklerdeki at kültürünü ve ovadaki sosyolojisini muhakkak okumanızı tavsiye ederim. Tabii ki bu arada köylülerin ileri gelenlerini de teker teker hem hemşerilerine hatırlatmış hem de bizlere tanıtmış. Gerçekten keyifle okunası bir kitap olmuş. Tebrik ediyorum.

BU “Z” KUŞAĞI DA NE OLUYOR?

Geçtiğimiz hafta bir gün Türkiye Gençlik Birliği Konya yöneticileri ziyaret etmişlerdi. Gençlerin yazdığı ve Yıldırım Gençer’in yayıma hazırladığı “Nereden Çıktı Bu Z Kuşağı” isimli kitabı da yanlarında getirmişler. Türkiye Liseliler Birliği ve Türkiye Gençlik Birliği’nden arkadaşların yazılarından hazırlanmış bir Z Kuşağı değerlendirmesi yapılmış. Aslında çok haklı olarak gençlerin söyledikleri “Türkiye’de Z kuşağı diye bir şeyin olmadığı, Türkiye’de Türk Gençliğinin olduğu” düşüncesi. Kitabı baştan sona okuduğunuzda hak vereceğinize eminim. Bu kitapla tanıştırdıkları için de TGB’li genç arkadaşlara da teşekkür etmeliyim.

PROF.DR.HAYDAR BAŞ’IN KİTAPLARIYLA DA TANIŞTIM

Prof.Dr. rahmetli Haydar Baş’ın kurduğu Bağımsız Türkiye Partisi!nin değerli il başkanı ve yöneticileri ziyarete geldiklerinde Sayın Baş’ın iki kitabını da getirmişler. Ve büyük bir keyifle ikisini de okudum.

“Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler” isimli kitabı 2000 yılında çıkmış. Kitapta misyonerlik faaliyetlerinin, Avrupa’da, Asya’da, Afrika’da çalışmaları tarihsel süreciyle birlikte ele alınmış. Bunun dışında Fener Rum Patrikhanesi’nin, Katolik kilisesinin Türkiye’deki etkileri ve İngiltere’nin hesaplarına yer verilmiş. Tabii ki dinler arası diyalog safsatası da kitapta yer bulmuş. Kitabın sonunda da Kuran’ın ve İslam’ın bu durumlara bakışı incelenmiş. Buna benzer kitaplar var mı bilmiyorum ama bu kitap gerçekten sade anlatımıyla hem de bilgiye dayalı tespitleriyle okunması gereken bir kitap. Hele ki şu dönemlerde insanların deizme yöneldiğini, İslam’ı saptırdığını ve de ahlak ve kültürden uzaklaştığını düşünürsek, bu kitap insanlara bir çeki düzen verip, insanları uykularından uyandırabilir.

“HOŞ GELDİN ATATÜRK”

Evet “Hoş Geldin Atatürk” kitabı da Haydar Baş Hoca’nın yazdığı bir kitap. 2017’de basılan kitapta Atatürk’ün dini kişiliği, askeri kişiliği, Atatürk’ün nasıl Atatürk olduğu gibi konular işlenmiş. Aynı zamanda Atatürk’ün yakınındakilerden derlenmiş anılar ve düşünceler de kitaba eklenmiş. Ve tabii ki Milli Mücadele dönemi enikonu değerlendirilmiş. Atatürk’ün soy-şeceresi de, din istismarcılarıyla mücadelesi de, Türkçe ezan da gayet samimi ve objektif bir biçimde irdelenmiş. Son zamanlarda okuduğum en iyi Atatürk kitaplarından birisi olduğunu söyleyebilirim.

Size 4 tane kitap… Hangisini isterseniz gönül rahatlığıyla alıp okuyabilirsiniz. Memnun kalacağınıza eminim. Bu kitaplarda tüm emeği geçenleri de kutluyorum. Haydar Baş Hoca’ya da bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.

Dostlukla kalın.