SGK hizmet tespit davalarında artık taraf değil feri müdahil olacak
Bir hizmet akdine dayanarak işverenlerin yanında çalışmasına rağmen Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilmeyen sigortalılar 01.10.208 tarihinden önceki dönem için 506 sayılı Kanun’un 79.maddesi, sonraki dönem için ise 5510 sayılı Kanunun 86.maddesine göre, ”hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır”
5 yıllık bu süre hak düşürücü süredir. Halk deyimi ile sigortasız bir şekilde, kaçak olarak, çalıştırılan kişiler uygulamada hizmet tespit davası açarak çalıştıklarını ispat etmeleri halinde, sigortasız çalıştırılan sürelerini sigortalı hizmetlerine dahil edebilmektedirler.
11.09.2014 tarihine kadar açılan hizmet tespit davalarında, sigortasız olarak çalıştıran işverenin yanında Sosyal Güvenlik Kurumu da davalı sıfatıyla hasım gösterilmekte ve dava en az iki kişiye karşı açılmakta idi.
11.09.2014 tarihinden önce, yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun’un 64.maddesi ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7.maddesine eklenen fırka ile artık Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, açılacak davalarda, davalı olarak taraf gösterilmesi ortadan kaldırılmıştır.
Söz konusu fıkra; ” Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, dava Kuruma resen ihbar edilir. İhbar üzerine davaya davalı yanında ferî müdahil olarak katılan Kurum, yanında katıldığı taraf başvurmasa dâhi kanun yoluna başvurabilir. Kurum, yargılama sonucu verilecek kararı kesinleştikten sonra uygulamakla yükümlüdür.” şeklindedir.
6552 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile artık doğrudan, sigortasız çalıştıran işveren davalı gösterilecek olup, açılan dava üzerine mahkeme resen davayı ihbar suretiyle Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirecektir. Mahkemenin ihbarı üzerine ise kurum, davalının yanında feri müdahil olarak davaya katılacak ancak, kanun yollarına başvurma konusunda davalı işverenden bağımsız olarak inisiyatif kullanabilecektir.
Davanın ihbarı ve davaya müdahale, HMKnın Genel hükümler bölümünde üçüncü ayrımda 61-70. maddeler arasında düzenlenmiştir.
HMKnun 61.maddesine göre Taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir.
Hizmet tespit davaları için 6552 sayılı Kanun ile getirilen yeni düzenlemede davanın ihbarı taraflara değil resen Mahkemeye bırakılmıştır.
HMKnun 65.maddesinde asli müdahale, 66.maddesinde ise feri müdahale düzenlenmiştir. Asli Müdahale; bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişinin, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açmasıdır. Feri müdahale ise üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, ferî müdahil olarak davada yer almasıdır. Feri müdahil, her ne kadar davada bir taraf yanında yer alsa ve yargılamaya ilişkin tüm işlemler kendisine tebliğ edilmiş olsa da, hüküm, ancak taraflar hakkında verilir. Dolayısıyla davada taraf sıfatı bulunmayan feri müdahilin temyiz hakkı da yoktur. 6552 sayılı düzenleme ile ise esasen feri müdahil olan Sosyal Güvenlik Kurumuna, davanın davalısı olan işverenden bağımsız bir şekilde kanun yollarına başvurma yetkisi tanınmakta ve davanın kesinleşmesi halinde kurumun ilamı uygulama zorunluluğu getirilmektedir.
6552 sayılı Kanun ile yapılan düzenleme ile, feri müdahil kavramı ve tanımı Hukuk Muhakemesi Kanunundaki tanımından farklı tipik bir tanım ve kavram içerisinde değerlendirilmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.