Ali Sait Öğe

Ali Sait Öğe

BEN BİR ŞEY OLAMAMIŞIM

BEN BİR ŞEY OLAMAMIŞIM

Bu haftaki yazım Cumartesi'ye kalınca bende biraz değişik bir şeyler kaleme almak istedim. Benim ne kadar duygulu, yüreği çok hassas birisi olduğumu herkes bilir. Ama bazen insan içindekileri anlatmaktan aciz kalır. Böyle bir zamanda ise kimseye göstermeden içindeki duyguları kaleme alır. Bu yazı da aynen öyle oldu, içimde yaşadığım hüznü bir şekilde dışa vurmak istedim hepsi o kadar…

Sadece susmak istiyorum yalan insanları kaale almadan... Haklıyken, haksız gözüksem bile kendimi savunmadan...

Huzur bulmak istiyorum gözlerimi kapayıp, kimseyi anmadan... Sessizliği dinlemek istiyorum, her şeyi yaşamış gibi yaparaktan (Şair)

BEN BİR ŞEY OLAMAMIŞIM…

Evet, bende böyle yaşamak istiyorum. İyilik yaptığım insanların yaptıkları nankörlüğe karşılık ağlamak yerine onlara inat üzülmeden ayakta kalarak…

İşte bunun için, susmak istiyorum. Yüreğimde yaralar açan, yaydan fırlayan ok misali saplanan ve bir daha çıkartılamayan kelimelerin acısına rağmen.

Ciddiye almamayı bu yüzden çok istiyorum çevremde ki yalan insanları. İyiliklere teşekkür etmek yerine, zehir gibi acı sözler ile cevap vermelerine rağmen.

Kapatarak gözlerimi huzur bulmak istiyorum karanlıkta kalan hayallerimle. Yalan insanların yüzlerini görmek ve layık olmayan kimseyi anmak istemiyorum.

Sadece sessizliği dinlemek istiyorum yaralayan iğneli sözlerden uzak. Sadece yaşamadığım tüm güzellikleri yaşamak istiyorum karanlıkta kalan hayallerimde.

Etrafım sahtekârlarla dolsa da, yüreğimi kanatsalar da, gülmeme kaş çatsalar da, sevgime zehir katsalar da beni kahretseler de mutlu olmayı istiyorum hepsine inat.

Her sözümüz dudaklarda gülüş olmuştu bir zamanlar. Şimdi her kelamımız düşmanca anlaşılmaya başlandı içerimizde ihanet yok iken, yalan yok iken

Ama şunu anladım ki şairin dediği gibi bazen gerçekten susmak gerekiyormuş. Bazen bomboş bakmak gerekiyormuş hayatın acı yönüne insanların yalancılarına.

Anlamaya çalışmanın aptallık olduğunu anladım. Anlatmaya çalışmanın zayıflık. Bunun için ne olursa olsun anlamadan yaşamak gerekiyormuş hayatı.

Şairlerin satırları bir gerçeği daha öğretti bana. Zamanmış insanların gerçek yüzünü ortaya çıkaran. Anlaşılmamakmış içimizde var olan sevgiyi götüren.

Bazen de unutmak gerekiyormuş, unutulma pahasına olsa da. Ama ben unutamadım iğneli sözleri, yalan gülüşleri. Bu yüzünden yıkılıp gidiyorum ya

Beni kahreden kelimeler karşısında ki sabrım ve suskunluğuma, yüreğime kor gibi düşen sözlere nasıl dayandığıma ben kendim bile inanamıyorum ya…

Ben kendimi, uçurumun kenarında dahi olsam insanlara inat gülümseyen, taş atana gül ile cevap veren birisi olarak biliyordum ama anladım ki hata yapmışım

Ben kendimi iyiliksever, herkese yardım eden, paylaşmasını bilen, herkesi düşünen birisi zannederdim ya dostsuz kalışımdan anladım onda da yanılmışım.

Düşüncelerim kaya parçası gibi ağır, gözyaşlarım yağmur damlası, hayallerim gönlümde hapis,  duygularım karamsar olmuş da anlamamışım.

Ve her şeyden önemlisi ise adım Ali Sait değil… de hep aldanan, kime el uzattıysa karşılığını bulamayan  olmuş ta bunu bile bilememişim aldanmışım…

Bu gün sadece içimde ki hüznü paylaşmak istedim sizlerle ama yalan mı yazdıklarım? İnsan arzu ettiğini, hayatta her şeyi gönlünce yaşayabiliyor mu. İnsanları bu kadar hayata küstüren yine insanlar değil mi?

Hayatı küstüren değil sevdiren, acılarını çoğaltan değil paylaşan, neşelerini eksilten değil artıran kısacası insanı insan gibi seven insanlarla karşılaşmak umudu ile kalın sağlıcakla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ali Sait Öğe Arşivi