Gerçekten yazıklar olsun…
Bir önceki yazımda Metin Çelik isimli bir garibanın ölümünden bahsetmiştim.
Ya hangi Metin olacak?
Hani şu yıllardır kabir kazma işinde çalışan. İki ay önce 28 yaşındaki kızı Gönül Çelik vefat eden! Kızının ölümünden sonra o kadar yalvarmalarımıza rağmen işten atılan. İşten atıldıktan sonra iki kızını birden hastaneye yatıran ve ameliyat ettirmek için canını dişine takan!
Ancak yorgun kalbi bu kadar acıya dayanamayıp geçirdiği kalp krizi sonucu hayata vedan eden 53 yaşındaki Metin Çelik var ya? İşte ondan bahsediyorum.
Sanki kimin umurunda ise!
Ben o yazıdan sonra niye yalan söyleyim Büyükşehir Belediyesi’nden özellikle Ali Özer beyefendiden özellikle bir yanıt bekledim. Ama boşa bekledim.
Şimdi bu garibanı bir kez daha niye gündeme getirdim biliyor musunuz?
Metin’im öldü gitti. Kime hakkını helal etti kime etmedi bilmem.
Metin öldü gitti de geride gözü yaşlı bıraktıkları ne durumda biliyor musunuz?
35 yıllık hayat arkadaşı Zübeyde Çelik, 2 si yeni ameliyat olan 5 çocuğu, 28 yaşında ölen kızı Gönül Çelik’in geride bıraktığı 5 evladı yani torunları şimdi kelimenin tam anlamı ile bir dram yaşıyor.
Metin öldükten sonra hayat arkadaşı Zübeyde Çelik, bir taraftan ameliyat olan iki kızı ile diğer taraftan genç yaşında ölen evladının bıraktığı 5 torunu ile yaşam mücadelesi verirken bu kez de iki aydır kirasını ödeyemediği ev sahibi tarafından evinden atılıyor.
Çaresiz kadın şu anda herkesin şatafatlı iftar sofralarında gününü gün ettiği bir günde o evlatlarına ve torunlarına akşam yemeği yedirmek için önümüzdeki kışı düşünmeden iki sobasını eskiciye satarak birkaç günlük ihtiyacını aldı.
Kocasının ölümünden sonra çıkarılması gereken Veraset İlamı için Adliye’ye bile gidecek durumu olmayan Zübeyde hanımın o ihtiyacını da sağ olsun bir arkadaşımızın vesilesi ile karşıladık.
Zübeyde Çelik yaşadıklarını anlatırken ben gözyaşlarımı tutamadım.
Bakın Adliye binası önünde boğazı düğümlenerek anlattıklarını sizlere eksiksiz aktarıyorum;
“Ali Sait ağabey kocam işten çıkarılacağında sizde biliyorsunuz Belediyeye defalarca gittik. Yalvardım müdür beyin ayaklarına kapandım. En azından iki ay daha çalışsın emekli olacak diye dil döktüm ama dinlemediler.
Şimdi onlar huzur içerisinde iftarlarını yapsınlar.
Ben kendi çocuklarıma bakmak için evde sobalarımı sattım. Kızımın bıraktığı 5 yetime bakamadım ve yuvaya vermek zorunda kaldım.
İnanın Metin’im kahrından öldü. Ne çocuklarına kıyabilirdi ne torunlarına. Onların boynu bükük kalmasın diye çırpınırdı.
Tüm bu çektiklerim yetmez gibi şimdi de Alakova’nın en ücra yerinde ucuz diye tuttuğumuz evin sahibi iki aydır kira veremedim diye bana eşyaların sat benim kiramı öde sonra da evi boşalt diyor.
Ya benim ne eşyam varda satayım evimde ki eşyaların birçoğu kızımın. Rabbim rahmetini bol eylesin kocam öldü gitti. Ama onun ölümüne neden olanları da Allah’a havale ediyorum.
Bir kızımı daha 28 yaşında toprağa verdim. 35 yıllık hayat arkadaşımı toprağa verdim. Kalan 5 çocuğumdan iki kızım aynı anda ameliyat oldular. Onların sağlığı ile uğraşırken torunlarıma bakamaz oldum. Rahmetli kızımın bıraktığı torunlarımı Çocuk Yuvasına vermek zorunda kaldım.
Bu benim için kolay mı oldu sanki.
Ama dedim ya Allah büyük. Bize bunları yaşatanlara Metinim hakkını helal etmedi bende etmiyorum”
Kocasının ölümünün ardından girişimlerimiz sonucu Allah bin kere razı olsun SGK Müdürü Murat Yavuz ve Özel Kalem Müdürü Yunus Emre beyefendinin sayesinde emeklilik işlerini hallediyoruz.
İnşallah bir pürüz çıkmazda Metin’in çok arzu ettiği ama görmesinin nasip olmadığı Emeklilik maaşı eşi ve çocuklarına kalır.
Ve inşallah bir garibana bunu reva görenler vicdana gelirde en azından işten attıkları işçilerinin kalan yetimlerine bari bir iyilik yaparlar.
Yapmazlarsa da canları sağ olsun.
Dedik ya Allah büyük diye. Gün olur devran döner, kimin nerede ne olacağını sadece Rabbim bilir.
Bu gün zengin olan herkes yarın aynı duruma düşebilir. Bunun için diyorum ki elinizi biraz vicdanınıza koyun. Şu mübarek günlerde gariban bir aileyi göz ardı etmeyin.
Haydi, size iyi iftarlar. Sende yüreğini serin tut Zübeyde Hanım. Rabbim hiçbir zaman yetimini, öksüzünü, mazlumunu boynu bükük bırakmamıştır. İnşallah sizlere de bir hayır kapısını açacaktır.