Güle güle Niyazi emmi…
O kara gözlerin şimdi kimin için ağlayacak… Alınan her acı haber o acı haberi alanın yüreğinde büyük bir hüzün oluşturur. Kim olursa olsun, nerede, nasıl olursa olsun alınan bir ölüm haberi şüphesiz ki hüznü, gözyaşını, figanı, çaresizliği de beraberinde getirir.
Sabah kalkar kalkmaz elinize cep telefonunuzu aldığınız zaman da nasıl bir haber veya nasıl acı bir mesaj ile karşılaşacağınızı tahmin edemiyorsunuz. Bu sabah benim de cep telefonunu elime alıp ta Facebook’u açar açmaz gördüğüm acı bir ileti ile nasıl donup kaldığımı tarif bile edemem.
Ahırlı’da dostumuz Seyfullah Güler’in “Mekanı Cennet olsun. (Albay) Niyazi Oğur Emmi vefat etti” paylaşımı bir anda yüreğimi dağladı.
Olmadı be Niyazi emmi… Bu kez hiç birimizi güldürmedin. Yaşadığın onca ölüm acısının ardından kendi ölüm acını sevdiklerine bırakıp gitmen hiç olmadı. Yıllardır yüreğinin bir kenarında küllenen evlat acısının tarifini bile yapamam. Rabbim kimseye senin yaşadığın evlat acısını yaşatmasın. Senin imtihanın evlat acısı ile de kalmamış iki kez de kardeş acısı ile devam etmişti.
Kendi yaşadığının acıya değil yüreğinin yufkalığı, gönlünün genişliği ile çevrende yaşanan her acı olay karşısında gözyaşlarını tutamadığın o kara gözlerin şimdi kimin ağlayacak?
Sadece evlatların ve ailenin değil tüm sevenlerinin boynunu büküp gittin, herkesin yüreğine bir hüzün bırakıp gittin. Olmadı gerçekten olmadı be Niyazi Emmi…
Başkalarını bilmem ama benim yüreğimde sadece ‘Albay Niyazi Emmi’ olarak kalmayacaksın. Benim yüreğimde, hastanede tedavin sırasında seninle kaldığım zaman anlattığın anıların ile yayla yollarından yayan köye gelirken söylediğin uzun havalar ile kenarda köşede dertleşirken saklamaya çalıştığın gözyaşların ile her zaman yaşayacaksın.
Evladın Mustafa, kardeşlerin Adıgüzel ve Ayşe’den sonra birde senin acın ile yürekleri kan ağlayan eşin, evlatların, kardeşlerin, torunların ve geride bıraktığın dostların nasıl dayanacaklar bilmiyorum. Rabbim hepsine ayrı ayrı sabırlar versin.
Kolay değil Ahırlı’dan bir Albay Niyazi Emmi geldi geçti. Ama sadece beden olarak geçip gitti. Anıları ile güler yüzlü siması ile duygu seli ile dolup taşan yüreği ile, herkesin acısını paylaşan duyguları ve yaşlarına hakim olamayan kara gözleri ile her zaman yaşayacak. Bizden yana ne hakkımız varsa helal olsun. Sen de hakkını helal et.
Güle güle git Niyazi emmi. Burada bıraktığın sevdiklerin kadar seni de orada karşılayacak sevdiklerin var. Rabbim orada da tüm sevdiklerin ile birlikte seni de Cennetin de ağırlasın inşallah. Peygamber efendimiz (SAV) komşunuz, Rahmetiniz bol, Kabriniz bir Cennet bahçesi olsun inşallah.
Değerli şair Mustafa Küçük’ün şu dizeleri de sanki seni anlatıyor gibiydi;
Sevgi rayihası kokluyorum bugün / Gönüllerin bezediği bir gül bahçesinde...
Türlü meyveler, kalp gibi arz olunmuş/Toprağa düşmenin arifesinde...
Buyurun dostlar, sizin bu düğün/Şu dünya mahbesinde!
Bahtiyar olun hepiniz/‘Bir ömürlük’ nefesinde!
Aşkı yankılansın hepinizin/Kalbden kalbe ulaşan sesinde.
“Bâki kalan bu kubbede hoş bir sadâ imiş”/Sadânı hoş tut ve ölümsüz ol sen de.
Sende bu dünyada hoş bir sada bırakıp gittin Niyazi Emmi bir kez daha rahmet dilerim.