Yıkmak, yapmaktan kolaydır
16 Nisan’a kilitlenen vatandaşlarımızın yalan veya yanlış bilgilerle kafaları karıştırılmaya çalışılmaktadır. Özellikle muhalefet cephesinin tutumu buna en güzel örnektir. Bildiğiniz gibi bir işi yıkmak, yapmaktan daha kolaydır.
16 Nisan referandum öncesi kafa karıştırmak ve suyu bulandırmak ta muhalefetin bir numaralı işi. Aslında muhalefet oldum olası böyledir. Bir şeye karşı olmak ve “istemezük” demek adeta iliklerine yerleşmiştir.
Ülkemizde uzun yıllardır muhalefet yapan parti, bundan sonrada istese de değişemez. Onlar her güzel olayı yıkmakta ve bozmakta çok da marifetlidirler. 16 Nisan öncesi bu alışkanlıkları devam etmektedir.
Vatandaşımızın kafasını karıştırmak isteyen muhalefet bir “tek adamlık “ tutturmuş gitmektedir. Zaten referandumda oylanacak konu tek adamlık değil midir? Bunların modern dediği Fransa ve ABD’de bu böyledir.
2007 yılında iki başlı hale gelen mevcut yönetim de Başbakan ve Cumhurbaşkanı vardı. Tabi bu sistemde Cumhurbaşkanının yetkisi çok ancak sorumluluğu yoktu. 16 Nisan’da yapılmak istenen şey, cumhurbaşkanını sorumlu hale getirmek, meclis denetimine almaktır. Soruyorum şimdi bu diktatörlük ve tek adamlık mıdır?
Getirilecek sistem ile tıpkı ABD ve Fransa’daki gibi başta tek insanın yetkilendirilmesidir. Ama o da bu yetkisini kötüye kullanmaması için meclisin denetimine sokulmak istenmektedir. Kademe kademe sistem yetki ve sorumlulukları paylaşmaktadır.
Bu referandumda “hayır” tarafını savunmak en kolay şeydir. Çünkü vatandaşın kafası “tek” adam, “diktatörlük” suçlamaları çok kolay karıştırılır. Bu iki suçlamayı siz istediğiniz kadar savunmaya, izah etmeye çalışmanız çok zordur.
Tarihin her döneminden beri yenilik getirmek çok kolay olmamıştır Zira her yeniliğe, değişikliğe tepki kaçınılmazdır. Mutlaka bir tepki ile karşılanır. Hayır dendikten sonra siz onu saatlerce, günlerce izaha çalışmanız lazım. İşte onun için yıkmak yapmaktan kolaydır.
Cumhurbaşkanının partili olması tarafsızlığına engel değildir. Aksine partisiz olması geçmişte olduğu gibi çatışmayı getirir. Uzlaşma sağlanamaz. Tarafsızlık sadece uygulamadadır. Uygulamada tarafsızlık gösteremiyorsa bir sonraki dönemde halk hesabını sorar ve onu seçmez. Çünkü cumhurbaşkanını artık halk seçmektedir.
Dağdaki çobanın oyu ile kendi oylarını bir görmeyen, kendilerini siyasal üstünlüklü görenler bu huylarından vazgeçmek zorundadır. Bırakalım halk kendi kararını kendisi versin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.