7 Haziran seçimlerinin hemen ardından oluşan belirsizlik, 1 Kasım seçimlerinin sonuçları ile yerini istikrara bıraktı. Ancak ülkemizde biraz olsun huzur ortamı oluşmasına rağmen etrafımızdaki ülkelerde devam eden savaşların, çatışmaların yarattığı karabulutlar ne yazık ki ülkemizi de etkiliyor.

Özellikle Güneydoğu illerinde yapılmakta olan terörü temizleme harekatı, Rusya ile yaşadığımız uçak düşürme krizi ardından sıkıntılar daha da belirginleşmeye başladı. Suriye ve Irak’ta yaşanan iç çatışmalara şimdi de İran ile yaşanan kriz eklenince insanlar huzursuz olmaya başladı.

Türkiye yılların verdiği deneyim ve tecrübe ile  soğuk savaş argümanlarını çok iyi kullanarak bu sıkıntıları üzerinden atacağına inanıyorum. Ancak sözde medeni Avrupa ülkelerinin mülteci sorunlarını çözmek adına herhangi bir olumlu adım atmamış olması, bu insanların dramını daha derinleştirmektedir.

Konya’nın her yerinde etkisini hissettiren Suriyeliler, hiç kuşku yok ki, ülke ekonomisi adına çok büyük bir yük. Toplam varlıkları 2.5 milyona yaklaşan mülteciler, kendilerine kucak açan Türkiye’de yaşamlarını sürdürmeye çalışmaktadır.

Avrupa hayali ile umuda yolculuğa çıkan mültecilerin yaşadıkları dramlar da cebimizi olduğu kadar yüreklerimizi de parçalıyor. Arap Baharı ile özgürlük mücadelesine giren komşu topraklardaki belirsizliğin yerini barışa bırakması en büyük temennimizdir.